KALBİNE SÜRGÜN İKİNCİ BÖLÜM

35.1K 1.4K 98
                                    

Adnan ve Meral Dr. Sinan Aydınlı'nın muayenehanesinde gergin bir bekleyiş içindeydiler.Çok beklemelerine gerek kalmadan Sinan Bey elinde bir dosyayla içeri girdi. Yüzünde gergin bir tebessüm vardı. Yerine geçti, gözlüğünü taktı.

" Meralcim sana iyi haber veremeyeceğim. Ne yazık ki hamile değilsin."

Meral'in omuzları düştü, birbirine kenetlenmiş elleri çözülüp titremeye başladı, gözleri bulutlandı.

"Emin misiniz?"

"Evet, tahlil sonuçların elimde ama istersen ultrasonla bakalım"

Bitkin bir sesle "Hayır" dedi Meral " Bu sefer umutluydum"

"Meralcim sen hamile kalamıyor değilsin, ancak senelerdir denediğimiz hiçbir yöntemle bu sürecin sonuna ulaşamadık."

Adnan gergin bir şekilde karısının tepkilerini izliyordu.

"Teşekkür ederiz Sinan Bey" diyerek ayağa kalktı Meral; Adnan da aceleyle onu takip etti.

Kapının ağzına geldiklerinde Meral omzunda sıcak bir temas hissetti. Geriye döndüğünde bunun Sinan Bey'in eli olduğunu gördü.

"Bak Meral, hayata bir can getirmek için uğraşıyorsun; ama unutma hayat umutla başlar, umudunu sakın kaybetme...

Üzgün bir gülümsemeyle baktı Meral ve arkasını dönüp kapıyı açtı."Tekrar teşekkür ederiz ilginize" diyerek doktorun ellerini iki

elinin arasına alıp minnetle sıktı Adnan...

Koridora çıktığında Meral'i duvara yaslanmış ağlarken buldu.

"Hayatım lütfen yapma artık, beni de üzme"

Kollarını omzuna sarıp, hıçkırıklarla sarsılan karısını arabaya götürdü.

Yola çıkmalarının üzerinden on beş dakika geçmiş olmasına rağmen Meral hala ağlıyordu. Adnan çıldırmak üzereydi.

"Kendini bu kadar üzme güzel karım, ne gerekiyorsa onu yapacağım yeter ki yüzün gülsün"

"Yavuz abi'nin önerdiği şeyi de yapar mısın?"

Adnan gerildi. Yavuz baba tarafından kuzeniydi. Birkaç yıldır taşıyıcı anne bulmalarını öneriyordu.

"Hayatım bu ülkemizde yasal değil"

"O zaman yasal olan bir yere gideriz." Bunu söylerken bağırmıştı.

Adnan onun ağlamaktan kızarmış gözlerine baktı. Artık onun mutsuz olmasına dayanamıyordu.

"Tamam" dedi. "Tamam"

Meral'in gözleri ışıldadı.

"Söz ver, bana söz ver"

"Söz aşkım, elimden geleni yapacağım"

Meral mutluluktan havalara uçmuştu. "Adnan biliyorsun o tamamen ikimizin çocuğu olacak, sadece bir başkası bizim için ona bir süre göz kulak olacak."

"Biliyorum canım, biliyorum"

Adnan'ın kaşları çatıldı, elleri direksiyonda terlemişti. Ne yapacaktı, nasıl yapacaktı bilmiyordu. Böyle sessizce on dakika daha yol alıp yalıya ulaştılar.

***

Adnan şirketten çıkarken kafası karışıktı. Sinan Bey'in muayenehanesinden çıktıklarından bu yana dört gün geçmişti. Her gün eve gittiğinde karısının heyecanla onu bekleyen yüzüyle karşılaşıyordu. Bir şey sormuyordu ama Adnan onun neyi beklediğini biliyordu. Ne yapacağını şaşırmış durumdaydı. Bu, her gün birilerinin kapısını çalıp sorabileceğiniz bir şey değildi. Güvenilir ve ağzı sıkı birini nasıl bulacaktı bilmiyordu. Yavuz'a sorduğunda, uzun süredir onlara bu öneriyi getiren adam boş boş bakmıştı. Yurtdışına çıkmanız lazım demişti neden sonra... Adnan da biliyordu bunu; ama taşıyıcı anneyi nasıl bulacağına dair hiçbir fikri yoktu. Bugün aslında bir iş yemeği bahane edip akşam eve gitme saatini geciktirmeyi düşünmüş ama karısının hüzünlü yüzünü düşününce vazgeçmişti. Meral bugün yarın patlayacaktı. Bu karmaşık düşüncelerle kafası doluyken yalıya vardığını fark etmedi.

KÖRDÜĞÜM(KalbineSürgün)Where stories live. Discover now