Bad Boy From Holmes Chapel

81.1K 680 13
                                    

"Cehenneme git."

Gerizekalı kıvırcık kafa ölesiye gülüyordu.Aptal.Onu öldürmek istiyordum ama başımdan aşağı içki kaplıyken bu pek cool olmayacaktı.Gülen sadece o da değildi üstelik.Bahçeden dışarı çıktım.Hınç dolu bir şekilde nereye gittiğimi bilmeden  yürümeye başladım.Ayaklarımı yere öyle hızlı ve öyle sert vuruyordum ki topuklarımdan birisi çat diye kırıldı ve yere yapıştım.

"Ah!Olamaz!"

Saçlarımı kulağımın arkasına attım.Gölün kenarındaki bayırlığa düşmüştüm.Bileğim biraz acıyordu onun dışındaki tek sorun kırık topuğumdu.Yerine oturtmaya çalışırken öbürünü de bir taşa takıp kırdım.

"Lanet olsun!" diye bağırarak gölün kenarına koştum ve ayakkabının birini göle fırlattım.Sinirden deliye dönmüştüm.Beyinsizin teki biricik dostumun partisinde sadece yarım saat kalabilmeme neden olmuştu.İlk kez yapmıyordu.Onu gördüğüm ilk günden beri her fırsatta küçük düşürmeye çalışıyordu.Ahmak.İçimden geçirebildiğim tüm küfürleri onun ruhuna lanet olarak yolluyordum.Gözden kayboldup giden topuklumu izledim.Bir şeyler fırlatmak insanı cidden rahatlatıyordu.Ayakkabı tekinin öbürünü de fırlattım ki yarım saniye sonra göle değil başka bir yere isabet ettiğini fark ettim yarım salise sonra da başka bir yere değil başka birisine isabet ettiğini fark ettim. "Ah!" .Tanrım hemen kenardaki çınarın dibine koştum -ses ordan gelmişti- yüzünü dönünce gördüm.Bu . "Hey Dean!"

Yüzünü bana çevirdi,başının arkasını ovuşturuyordu. "Özür dilerim Dean,ben gerçekten,yani aslında göle ataca-...-sen iyi misin?" Cümlenin saçmalığı değiştirmeme neden oldu.Sevimli gözlerinin bakışlarını  göl ve benim aramda tur attırdı. "Şey aslında epey iyi atıştı,yani isabet ettiği yer hariç..." "Olamaz ben gerçekten çok üzgünüm." "Sorun değil ama diğer tekini de atana kadar güvende değilim" dedi sırıtarak."Teşekkürler" diyerek aldım ve sertçe diğer teki de fırlattım.Ayakkabının kısa süreli yüzüşünü ve sonra birden batışını seyrettim." Ayakkabını göle atmaya seni teşvik eden neydi merak ettim doğrusu." Güldüm.O da gülümsedi."Dean,aslında ben,yani eve gitmeliyim çünkü üstüm gerçekten yani üstüm içki kaplıyken konuşmaya alışık değilim ve..." Sözümü kesti. "Alexis sakin olur musun?Seni evine bırakacağım.Ama ne olduğunu anlatmalısın"."Of,peki...Rachel'ın partisine gelmiştim sadece biraz eğlenmek istiyordum ve...-"

Aklıma geldikçe sinirden deliriyordum.Derin bir nefes aldım. "Bu gece iyi geçmeliydi,oysa o beyinsiz ne olduğunu anlamadan üstüme bütün içki şişesini boşalttı.Herkes görmedi ama eminim yarın görmüş kadar olacaklar." Dean yüzünü buruşturdu. "O aptal da kimdi?".Gözlerimi döndürdüm."Yeni çocuk.Harry Styles." Dean anlıyorum gibi baktı ve konuştu "Çok çabuk çevre edindi sence de öyle değil mi?" Başımı salladım "Onda ne buluyorlar,ukala uyuzun teki". Dean güldü "Yine de hoş değil mi,ve eğlenmeyi seviyor." Beni süzdü "Başkalarının eğlencesini bozarak da yapsa bunu".Dudak büzüştürdüm."Yine de..." diye devam etti."Seninle yine de herkesten çok uğraşıyor değil mi?".Dean beni anladığı için mutluydum."Beni anlıyorsun Dean,gerçekten öyle" dedim ve duraksadım. "Hey,sen bunu nasıl fark ettin?" dedim şaşırarak. "Bariz değil mi sence de,hedefi bir şekilde hep sensin yani,emin ol çoğu kişi farkında". "Eh" dedim. "İntikam için tanıklarım var demektir."

Sinirle gürültülü mekana baktım.Sonra da çaresizce Dean'a baktım. "Bizde kalmak ister misin?Laura'nın bu gece eve gelmeyeceğini duydum." "Saol Dean ama gidip kıyafetlerimi almalıyım." "Öyleyse yanında olmama izin ver sevgili eski dostum" dedi ve sırıttı.Ben de sırıttım ve sıkıca ona sarıldım. "Yemin ediyorum Dean,ona bunu ödeteceğim." Sarılmaya devam ettik. "Tatlım bence hiç uğraşma." Sonunda ayrıldık. "Hayır Dean.O bu okulda fazlalık.Yeni çocukmuş.Ne sanıyor filmlerdeki kötü çocuklardan biri olduğunu mu?Mutlaka ödeyecek." Dean kaşlarını kaldırdı ve gökyüzüne baktı. "Ee yürüyelim mi taksi mi çağırayım?".

Bad Boy from Holmes ChapelTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang