Trick Of Pool

16K 453 32
                                    

O günkü bütün dersler boyunca gözleri beni kesmeye devam etti.Bense ona hiç bakmamaya çalıştım.Laura ise keyiften dört köşe bir şekilde dersi değil bizi izliyordu.Harry'ye her dönüp baktığımda keyifle arkasına yaslanıp ellerinş başının arkasına alıyor,ukalaca sırıtıyor ve masummuş gibi gözleriyle dersi işaret ediyordu. "Dersi dinle" demeye çalışan inek birinin ukalalaşmış,son derece çekicileşmiş ve alaycı birine dönüşmesini hayal edin.

Teneffüste neyse ki rahat bırakıyordu,Rachel şükürler olsun ki karşı sınıflara dedikodu aranmaya gidiyordu ve Laura'yı zorla yanımda kızlar tuvaletine götürmeyi beceriyordum.Ama işte bir terslik vardı.İsteseydi kızlar tuvaletine gelip beni orada da yerin dibine gömerdi.Ama yapmıyordu.Sevinmek yerine endişeleniyordum çünkü altından bir şey çıkacaktı mutlaka.Biliyordum.

Son dersin son dakikalarıydı.Harry keyifle beni izliyordu.Bense Bayan Scarlett'ın ahmak dil bilgisi dersine odaklanmaya çalışıyordum.Harry masamın altına bir not sıkıştırdı. "Dil bilgisi,iki yönlü düşünülebilir." Ona döndüğümde dilini çıkarıp işaret etti.Anlamsızca kasılan yüzümü ona döndürüp kendime engel olamadan gülümsedim.O da gülümsedi ama benimki gibi masum değildi.Defterinden bir parça daha çekti ve bir şeyler yazdı. "İstersen tadına bakabilirsin,geçen sefer unutmuştun." Soran bakışlarımı ona yönelttiğimde dilini çıkarıp işaret etmesiyle iğrendim ve defteri suratına çarptım.Bayan Scarlett bana döndü ve "Sevgilinizle sorunlarınızı dışarıda halledin lütffen Bayan Delacour." Sınıftan uzun bir "o"lama yükseldi.Harry çukurlaşan gamzelerinin yüzüne yayılmasıyla oluşan ifadenin bütün sınıf üzerinde ne gibi bir etkisi olduğunu fark mı edemedi,görmezden mi geldi bilmiyorum ama ikincisi yüksek ihtimaldi.Sinirle önüme döndüm.Son kez masamın altına sıkıştırdığı kağıtta "Çıkıştan sonra gelmek için sadece beş dakikan var.Arka kapının taraftaki havuz boş olacak." Umursamadan önüme döndüm.Zil çaldı.Harry "Beş dakika,acele etmelisin." diyerek yanağımı okşadı ve hızla kayboldu.Rachel yanıma gelir gelmez "Sen Holmes Chapel'lı çocuk-sevgili-bana söylemediniz-nası bilmiyorum-sana göstere...-" Laura dirsek atıp onu susturdu. "Sevgili değiliz" dedim sertçe. "Henüz" dedi Laura'nın sesi.Koluna bir tane geçirdim. Sonra Harry'ni tehtidi aklıma geldi ve hızlıca "Gitmeliyim" dedim.Koşmaya başladım.Tam üç dakikamı harcamıştım.Laura ve Rachel arkamdan seslenirken arka kapıya doğru ilerledim.

Kapalı havuzun olduğu odaya girdim.Havuzun maviliği salonu kaplıyordu.Ama o yoktu.Styles yoktu.Birden aslında neden onunla buluşmaya çalıştığımı düşündüm.Tehtit etmişti,ceza demişti.Hadi ama tek ayak üstünde falan bekleyecek değildim ya?Bu aptal korkuyu içimden atıp sırıtarak hızla odadan çıkmak için geri adım attım ve bir çift yeşil gözün sahibine çarptım.

Keyifle sırıttı.Odanın kapısını oluşturan duvar çıkıntısına tek kolunu destekleyerek yayılmıştı.Çıkışımı engelliyordu. "Merhaba bebeğim." "Sana da iyi günler Harry" deyip çıkmaya çalıştım ama bedeni çıkmamı engelledi. "Birisi bizi görecek" dedim hoşnutsuzlukla.O ise sırıttı "Benim olduğumu anlamaları için başka bir yol daha..." "Bak ben bir eşya ya da evcil hayvan değilim ve kesinlikle sana ait değilim." dedim tek solukta.Harry dudaklarını büzüştürdü "Hadi canım,sana benimsin dedikten sonra benim olduğun gerçeğini nasıl değiştirebilirsin." "Harry seni etrafımda görmek istemiyorum" diye bağırdım.Anında beni duvarla arasına aldı "Bunun zamanı gelmişti" diye üfledi boynuma.Dudağı dudağımı hızla kapladı.Sertçe öpmeye başladı.Elini kalçama doladı diğeriyse saçlarımın arasında geziniyordu.Vücudun yavaşça kıvırarak dudağımı sömürmeye devam etti.Nefessiz kalmıştım ama o bıraksanız akşama kadar devam edebilirdi.Umutsuzca kıvrandığımı görünce dudaklarını benimkilerden ayırdı.Ama bu sefer daha sertçe boynuma doğru indi. "Harry,şunu keser misin".Aldırmadı.Hızla boynumu emmeye devam etti.Kalçamdaki eli yavaşça göğsüme ilerledi.Saçlarımdakiyse belimi kavradı. "Harry" diye soludum bu kez yalvarırcasına.Ellerimi göğsüne sabitleyip onu tüm gücümle itmeye çalıştım ama bir santim bile yerinden kıpırmadan göğsündeki ellerimi boynumu rahat bırakmadan saçlarına attı.Şimdi kendime engel olamadan saçlarını karıştırıyordum.Dudağıma yeniden geçmişti ama karşılık vermiyordum,bu da onu sinirlendiriyor ve daha sert girişmesine neden oluyordu.Sonunda dudağımın kenarını ısırdı ve acıyla inledim,onu görmüyordum ama dudağımı yalarkenki sırıtmasını tenimde hissediyordum. "Şimdi dil bilgisi" diye mırıldandı ve birden dilini benimkine doladı.Zevkle içinde dolaştırırken ikimiz de küçük küçük inliyorduk.Sonunda ayırdı ve boynuma geçişti.Şu ana kadar yaptığı en sert ısırığı boynumla buluşturdu.Ben de en acılı çığlığımı attım.Şimdi,artık kurtulmalıydım çünkü vahşi cazibesine karşılık vermek üzereydim.Karşı konulmaz gibi gelmeye başlamıştı.O anda aklıma bir fikir geldi.

Onu sarsıp gömleğinden yakaladım ve şaşkınlığının hazza dönüşmesinden hemen sonra dudağına yapıştım.Bu sefer ben saldırıyordum.Elleri belime dolandı,bense omzunu ve başını sıkıca sararak dokunuşlarımı vücudunda gezindirdim ve adım adım havuza doğru ilerlerken o havuza yakın taraftı.Bir öpücük,bir adım daha..."İşte bu..." diye fısıldadı. "Beden eğitimi." Gülümseyip dudağına yapıştım.Üç adım daha ve ayağı boşluğa gelmeden mırıldandım "Bu da yüzme,Styles." O anda birden havuza düştü ve ilk defa şaşkınlık ve sinir karışımı bakışlarıyla saçtığı suların arasında on saniyeliğine kayboldu.Şimdi benim sırıtışım odayı dolduruyordu.

Bad Boy from Holmes ChapelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin