Bad Boy from Holmes Chapel

Stamp

O anda birden havuza düştü ve ilk defa şaşkınlık ve sinir karışımı bakışlarıyla saçtığı suların arasında on saniyeliğine kayboldu.Şimdi benim sırıtışım odayı dolduruyordu.

Harry tümüyle ıslaktı ve kıvırcık saçları ıslakken yüzüne yapıştığında insanüstü bir seksilik meydana getiriyordu.Su yüze yine çıktı.Öylece durdu biraz.Siniri hala vardı,şaşkınlıktan eser yoktu.Sonra yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.Salonun maviliğinde yeşik gözleri parlarken normal bir sürtük arzusundan çoktan soyunmuştu.Ki benim düşüncelerim bunun kıyısından beri geçmiyordu.Evet,kesinlikle.

Yavaşça havuzdan çıktı.Ellerim bağlı ona sırıtmaya devam ettim.Islaklığından ben de biraz nasip aldım.Ayağa doğruldu.

"İtiraf edeyim,bunu beklemiyordum." dedi hoşnut kalmış gibi.Bense afalladım.Sinirlenmesi gerekiyordu.Kendimi topladım  ve onun ukalalığı bana geçmişçesine konuştum "Tabii ki beklemiyordun." dedim son derece emin bir şekilde.Saçlarını arkaya atıp karıştırdı ve yüzüne yapışan parçayı eliyle ayırıp yana ayırdı.Sonra iki parmağıyla dudağının kenarını sıkıştırdı.Tanrım,katil mi olmak istiyordu?Kendimden geçmeyecektim asla.

Tekrar o arsız pis gülümsemesini yerleştirdi suratına. "Bebeğim,gerçekten,sana bunu ödetirdim ama daha tokat borçların var ayrıca,birnevi ben borcunu çoktan kapattım yani bu havuz olayında.Aslında çoğu kişiye böyle davranmam,yani ekstra bir şey bu ama her neyse..." Ne diyordu bu çocuk?

Gözlerini boynumdaki bir yere dikti.Kocaman gülümsemesi suratına yayıldı.Ellerimi oraya getirmeye çalıştım ama değişik bir şey hissetmedim,ısırdığı yerdeki acı hariç.

Kulağıma eğildi ve nefesi şöyle üfledi "İşte artık tam anlamıyla benimsin."

*Akşam*

"Yani,gerçekten ısırdı mı?Nasıl ısırır?Vampir falan mı acaba...Ama öyle olsa kanını emerdi kızım.Demekki çocuğun kendine has tarzı var ve..." "Laura çeneni kapar mısın?Isırdığı yer yeterince acıyor,hatırlatmasan da olur."

Laura başını salladı.Yanıma gelip oturdu.Ev her zamankinden sessizdi,bu akşam şakalar yoktu çünkü moralim epey bozuktu.Onu havuza itmiştim evet kazanmıştım ama o kaybetmiş gibi değildi.

"Aman Tanrım,Alexis bu da ne!"

Yerimden sıçradım."Ne oldu?" "Isırdığı yer.Orası tamamen...Sanki damgalanmış gibisin!" Hemen aynaya koştum ve saçımın o ana kadar kapattığı izi gördüm.Korkunç kırmızlığı geçmiş onun yerine iğrenç bir mor olmuştu.Canım neden bu kadar yanyordu şimdi anlamıştım.Harry'nin yüzündeki gülümsemenin nedenini de.Neden böyle aptalca bir şey yapmıştı ama?

"Ne yapacaksın Alexis?" "Bilmiyorum.O oynuyor Laura.Ben de oynayabilirim." "Bence bu hiç iyi bir fikir değil." "Başka yol yok Laura.Anlıyor musun?"

*Sabah*

Haftasonu için Louis'le buluşmaktan başka eğlenceli bir şey yoktu.Tabii aslında ona Harry'den bahsedecektim.Sıkkınlıkla Louis'in evine doğru yürüdüm.Kapıyı çaldım ve gördüğüm şey...

"Selam bebeğim." Yılışık bir çift yeşil göz.

"Senin burada,yani,sen,ah,yeter artık!Louiiiiiiiiiiiiiiis!" diye bağırdım kapıda avazım çıktığı kadar.Kapıyı kaplayan vücudundan içeri giremedim,az bir şey aralık bıraktı,aptal,ona sürterek geçmemi sağladı.Deli gibi bağırmaya başladım.Louis neden gelmiyordu?

Harry'ye bağırdım. "Sen burada ne yapıyorsun!" "Burada kalıyorum elbette" dedi Harry aynı ukalalıkla. "Burada kalamazsın!" "Tabii ki kalabilirim." dedi bana yaklaşarak.Bir adım bana doğru attı ben de bir adım geriye attım."Korkma bebeğim"diyerek ellerini belime doladı.Kulağıma değen dişlerini hissettim "İstersen sen de kalabilirsin" dedi sırıtarak.Onu ittirdim.O da beni yine kendine çekti.Kucakladığı gibi sevgili aptal arkadaşımın salonuna taşıdı.Ona direnmeye çalışıyordum ama her zamanki gibi boşaydı.Beni yere yatırıp üstüme çıktı. "Ne o şimdi de beni becerip sonra oyunu bitirecek misin?" diye sordum kaygıyla.Gülümsedi "Ama oyun kısa değil ki  bebeğim uzun." Büyüyen gözlerimi görmüş olacak ki ekledi "Şimdi olmaz,bu şekilde değil."  Dudaklarıma uzandı ve öpmeye başladı.İstemsiz bir şekilde karşı koyamadım ve karşılık vermeye başladım.Dudakları tenimde gezinirken yüzündeki tebessümü hissedebiliyordum.

O sırada ayak sesleri duyduk "Harry,Louis geliyor" Harry toparlanıp ayağa kalktı beni de kaldırdı.Üstümü düzelttim.Louis karşımızdaydı "Hey,Alexis" Harry atıldı "Louis ben çıkmalıyım dostum" "Peki,görüşürüz" dedi Louis yarım ağız.

Harry montunu alıp çıkmadan bana döndü "Yakışmış." Yarayı kastetmişti.Bulduğum bir yastığı ona fırlattım.Denk gelmediği gibi kapıyı çarpıp çıktı.

...

"Bir grup üyesi neden lise hayatına dönmek ister?" dedim.Louis ağzını kocaman açtı "Harry,macera düşkünüdür.Bazen gittiği yerlerde yanlızca bir iki aylığına okul için müdürle anlaşır.Çevre edinir,sürtecek kızlar arar -içimin donduğunu fark ettim- Harry böyledir.Müdürü nasıl ikna ettiğine gelince aslında biliyor musun emin değilim ama oldukça ikna edicidir.Müdürnüz bayanmış sanırım ha?" Göz kırptı.Elimde olmadan kahkaha attım.Louis birden durdu. "Onunla sorunun ne ki?"

İçimi çekerek anlatmaya başladım.

"Sevgili arkadaşın Harry okula geldiğinden beri benimle uğraşıp duruyor.Her yerde küçük düşürmeye çalışıyor." Louis gülümsedi. "Kötü çocuk seninle mi oynuyor?" diye dalga geçti. "Kapa çeneni Louis." diye tısladım ve devam ettim. "Arkadaşım Rachel'ın partisindeyken üstüme koca bir şişe içki boşalttı.Sonraki sabahın köründe bana mesaj attı,numaramı bulmuş!Oldukça rahatsız ediciydi.Ne yaptığımı biliyor gibi mesajlar atıyordu.İlk önce kalkmadığımı anladı ve kalkmamı yazdı.Dolaba yöneldim ve seksi bir şeyler giy yazdı.Korktum ve dışarı baktım.Her neyse sonra bir anda odamın içindeydi.Ne olduğunu anlayamadım.

"Bekle,bekle,bekle."

"Sorun ne?" dedim tedirgince.

Saçımı arkaya attı ve ısırığın izini gördü.

"Aman Tanrım Alexis.Durum,sadece oyun oynuyor sanıyordum ama bu..." "Louis noluyor?"

Louis son derece affallamış bir şekilde "Damgalanmışsın." diye fısıldadı.