The Secret

9.6K 387 101
                                    

Bir de size küçük bir ipucu vereceğim,bu bölümde olan bir olayın,başka bir şeyle bağlantısı var. Bunu ileriki bölümlerde,veya yeni sezonda anlayacaksınız diye umuyorum.

İthaflarım : @Haticeglayn @StyleSude @Melisaa_12 @DilaraBaer 

"Sırrınızı biliyorum, Alexis."

Harry'nin ağzı zalimce bu cümle için hareket ettiğinde yaklaşık yirmi saniye kadar ne dediğini anlayamamıştım.Yirmi saniyenin bana katkısı olmuş olacak ki,kastettiği şeyi anladım.

İçime doğru inen soğukluk hücrelerim arasında,Harry'nin çekim gücüne karışıyordu.Kastetmeye çalıştığı şeyin,benim aklımdan geçen olmaması için Tanrı'ya ufak yalvarmalar gönderiyordum.

Harry'yse büyük bir dikkatle tepkimi ölçmeye çalışıyordu.Sağlam ama hafif sırtı eğik duruşuyla önümü kapatıyordu.Harry'nin gözlerini taradığımda en ufak bir şüphe belirtisi bulamadım.Her zaman olduğu gibi söylediği şeyden son derece emin gözüküyordu.Bildiğini biliyordum.Bunu bilmesi iyi değildi.

Cevap vermemem,onun daha da emin olmasını sağlamıştı.Kaşlarını kaldırırken alaylı gözleriyle beni süzmeye devam etti.Haklı çıkmasının kendini beğenmişliğini yaşadığından emin değildim.Bu durumun onu bozmuş olduğunu sanmıyordum.Aslında buna vereceği tepkinin daha büyük olmasını beklerdim.Ama Harry'nin ne yapacağı pek belli olmuyordu.Bunu nereden öğrendiğiyse işin soru işareti dolu başka bir yüzüydü.

Harry,sessizlikten sıkılarak benimle alay etti.

"Kanını donduruyor,hmm."

Onun üstünlüğü her şekilde elinde tutması bana yardımcı olmuyordu.Konuşmam gerektiğini Harry'nin sıkılgan bakışlarıyla karşılaştığımda anladım.Ağzımı savunmam için araladığımda beni dinliyor gözüküyordu.

"Ne sırrı?" diye sorduğumda iyi rol yapmıştım.Ama Harry'nin de dediği gibi,onun yanında rol falan yapmam pek mümkün değildi.

Arabasına rahat bir şekilde yaslanıp gözlerini benimkilerde dolaştırdığında sakindi."Oyunculuğun hep berbattı." diye karaladı beni.

"Hangi sırdan bahsediyorsun?" diyerek direttim.Bunu ondan dinlemek istemiyordum ama kendi ağzımla söyleyemezdim.

Harry,fazla yayılmış konumundan sol bacağını kendine çekerek,sağlam duruşuna döndü.

"Sen söyleyecek misin yoksa sana masalsı sırrı anlatayım mı?İtalyan dizilerine konuk olabilecek bir senaryo var elimde.Bir iki senarist tanıyorum,onlara fikir verebilecek olmam beni mutlu ediyor."

"Seninle uğraşmak istemiyorum." diye mırıldanıp yürümeye çalıştığımda uzun parmaklarını kolaylıkla yumuşak tenime doladı.Kavrayışı hafifti ve dokunuşu vücudumu titretiyordu ama kalmak istemiyordum.Gitmek için direnmediğimden emin olduğunda parmaklarını yavaşça çekti.Dokunuşuyla her daim tatmin olduğumdan bunu yapması hoşuma gitmedi.Parmaklarını benden esirgemesinden utanıyordum fakat,bana bu zevki bağışladığında daha çok utanıyordum.

"Hatırlayamadıysan,bir centilmen olarak,sana küçük senaryonuzu hatırlatacağım." diye konuştuğunda ürperdim ve rahatsız oldum.

"Hatırlatmamı ister misin,Alexis?" diye onay istediğinde başımı hızla iki yana salladım ve hoşnutsuzca kıpırdanarak gözlerimi kaçırdım.

"Sen kötü bir kızsın Alexis.Sen,gerçekten sürtüklerimin arasında olmayı hak ediyorsun." dedi ciddiyetle.Kaşlarımı çatarak vücudunu ittirdim.

"Ben senin sürtüğün değilim.Beni bu şekilde nesnelendirme." dedim net bir ses tonuyla.

"Rahatsız olduğun şeyleri yapmak beni yaramaz hissettiriyor." diye fısıldadı elini ağzının kenarını kapatacak konumda kullanarak.Kendince benimle dalga geçiyordu.

Bad Boy from Holmes ChapelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin