TANGO ( part )1

6.2K 249 12
                                    

Multimedya yanlış anlaşılmasın komik bir durum kelepçe var :)



ÇAĞIN'DAN

Geçmişimiz asla bizim peşimizi bırakmaz. Yakın ya da uzak geçmişten kalan kalıntılar ayaklarımıza takılır bizi en mutlu olduğumuz anlarda düşürür, canımızı yakar.

Keşke yine benim canımı yaksaydı fakat bu sefer en sevdiğim insanın canını yaktı.

Yine benim yüzümden göz yaşı döktü, üzüldü.

Peki ne için gözümde gram değeri olmayan bir kadın yüzünden. Onu öldürmemi engelleyen tek şey ise şu an karşımda kırmızı gözleriyle oturan güzellik.

Sevda anne elinde portakal suyu dolu bardak ile salona girdiğinde bir ümit mutlu olur diye umdum ama gülümsemek yerine koltuğa iyice gömülüp dizlerini karnına çekip başını yasladı.

Sevda anne bardağı sehpaya bırakırken kaşlarını çatarak bana bakıp mutfağı işaret etti. Ayağa kalkıp peşinden giderken salonda yankılanan hıçkırık sesi kalbime saplanıp kaldı. Geri dönmek için arkamı döndüğümde Sevda anne kolumu tutarak beni durdurdu "Bırak yalnız kalsın, senin yanında ağlamaktan hoşlanmıyor zaten. İçine atmasındansa ağlaması daha iyi." ona hak vermek zorunda kaldım. Mutfağa girip sandalye kendimi bıraktığımda "Ne yapacağına karar verdin mi Çağın?" sorusuna cevap vermeden önce başımı ellerimin arasına alıp düşündüm.

"Şu durumda risk almam gerek, onu öldürmeliyim. Ömür'ün gözünden akan her damla için Ece'nin parçalara ayırmalıyım."

"Çağın saçmalıyorsun. Bu senin zararına olur farkında mısın? Git tanıdığın haberciler ile konuş oğlum senin paran yok mu? Git elinden ne gelirse yap."

Ben daha ağzımı açamadan "Kesinlikle böyle bir şey yapmayacaksın." Ömür kapıdan bunları söyledikten sonra ağır adımlarla üst kata çıktı.

"Peki ne yapmamı istersin Ömür?"diye bağırdım.

Üst kattan gelen kırılma sesleri sandalyeden fırlamama neden oldu. Mutfaktan çıktığımda yukarıdan düşen vazoyu gördüğümde istem dışı gülümsedim. Vazoyu birkaç tablo takip etti, attığı eşyalar yolda gelirken sinirlendiğimde lazım olacak diye aldırdığı gereksiz şeyler.

"Pis kadın ne olacak. Hayır ne olmuş senin eski kocan aşık olduysam, dünya meselesi mi bu? Birde gelmiş fotoğrafları yüzüme atıyor. Kimsin sen ya? Süslü, estetik güzeli ne olacak."

Ömür bağırarak konuşmaya devam ederken biz annem ile kahkaha atmaya başladık. Az önce ki umutsuz halimizden eser kalmadı.

En sonunda korkuluklardan baktığında bizi gördü işaret parmağını kaldırıp "Bana bak patron- sevgili karışımı, bu işe burnunu sokma anladın mı? Tamam arkamdan kötü sözler söylenecek ama olsun ne yapalım kadere yazılmış işte. Zaten fark ettiysen bizim bu işe başladığımızda da pek normal olduğumuz söylenemez. Sen beni öldürmeye çalıştın ötesi var mı? Bende salak gibi sana çarpıldım. "

Başımı yana yatırıp "Benim sana çarpıldığım gibi mi güzelim. Hani böyle sen başka diyorsun" elini kalbime koyup "O başka." merdivenlerden çıkmaya başladım.

"Sonra ona istemeden zarar verirsin, o yanındayken elin ayağın birbirine dolaşır." yanına ulaştığımda burnunu sıkıp "Asi avukat ne yapalım buda kader işte. Bugün biraz tökezledik gibi de neyse." yüzüne eğilirken hemen elini göğsüme koyup beni durdurdu "Annen bakıyor. " deyip geriye kaçtı.

Üstüne bir de kapıda çaldığında sevgilimi öpemedim. Hayal kırıklığıyla merdivenlerden inerken arkamdan bana seslendi "Banyo yapacağım, kim geldiyse size iyi eğlenceler."

AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin