BÜYÜK SÜPRİZ

703 31 0
                                    

Uzun zamandır yazamadığımı biliyorum bunun özür dilerim ama keyifli bir bölüm yazdım.İyi okumalar.... 





Telefon görüşmesinden 3 saat sonra

Çağın elinde telefonu ile terasta dakikalardır görüşme yapıyor. Ömür ise duştan sonra uyuya kaldığı için yatakta yorgun bir şekilde uyuyordu.

"Çağın aramanın kimden geldiğini bulamadık on dakika önce söylediğim gibi." Volkan'ın bıkmış sesini duymak onu daha da sinirlendirdi.

"Nasıl bulamadınız lan? Kaç kişi çalışıyorsunuz da bulamıyorsunuz. Gidin emniyetten destek alın alın o zaman Poyraz ile görüş eminim bişiler ayarlar o." 

"Çağın zaten buradayım kardeşim ama elimden gelen bir şey yok. Özel bir hat bu kullan at olsa en azından son atıldığı yeri bulurduk ama yok sakin kalmaya çalış Ömür'e bu şekilde her şeyi açık edersen daha çok strese girer. Sakinleş."

Çağın boştaki eliyle demir trabzanları sıktı ve "Lanet olsun" diye tısladı telefona ardından kapattı. Poyraz'da bir şey yapamamış gidip Ömür'e adamı sorsa karısı daha çok panik haline girecek. En iyisi tatilden döndüklerinde gizlice dava dosyalarını arayıp adamı bulmaktı o zamana kadar Ömür telefonu kaplı kalacaktı ki Ömür banyodan çıkana kadar Çağın bu işi halletmişti telefonu yanlışlıkla suya düşürme numarası Ömür sinirlenmesine sebep olsa da umurunda olmamıştı çünkü fazla yorgundu.

Çağın içki dolabına ilerleyip bir şişe votka alıp tekrar terasa geçti. Güneş doğmak üzereydi günü çoğu odalarında geçmişti.  Alt tarafı biraz kafa dinleyip normal yaşam sürmek istemişlerdi ama buna da izin yoktu. Her an çevrelerinde bir pislik çıkıp hayatlarını onlara zehir ediyordu. Votka şişesinin kafasına dikti, yakıcı sıvı boğazını yakarak giderken geçtiği her noktayı yaktı, tekrar dikti ve acı dinmeden yenisi eklendi. Gözlerini kapatıp kendini köşedeki pufun üstüne bıraktığında Bolu'nun sert rüzgarı esti ve tenindeki bütün tüylerinin havaya kalkmasına sebep oldu. Şişeyi  yere bıraktığı sırada odadan kırılma sesleri geldi oturduğu yerden hızla fırlayıp "Ömür" diye seslendi banyonun açık kapısından gelen öğürme sesiyle kendini koşarken buldu.

"Gelme lütfen !!" eşinin itirazını dinlemeden yanına eğildi sırtını okşamaya başladı.

"Hastaneye gidelim hemen."

Ömür güçlükle sifona basıp başını sallarken "Sana bana balık yedirme demiştim. Muhtemelen ondan kaynaklı su içip uyumak istiyorum." Çağın onu dikkatlice kaldırıp elini yüzünü yıkadı ve odaya geçip bir bardak su verdi. Teni çok solgun duruyordu sanki bayılacakmış gibi. Suyu içerken elleri titriyordu hızlı bir şekilde gidip terasın kapısını kapattı. Sonra birlikte yatağa yattılar Çağın kollarının arasına çekip ısıtmaya çalışırken Ömür etrafı koklayıp "Alkol mü aldın Işıkhan hem de bensiz. "derken kıkırdadı. Çağın gülümseyip şakağına bir öpücük kondururken "Evet hayatım sensiz ama seninle daha çok içeceğiz değil mi?" 

"Hamile kalıncaya kadar evet ama ondan sonra ikimize de yasak anlaştık mı?" Burnun kocasının boynuna sürterken onayını bekliyordu. Çağın derin bir nefes çekti ve o mükemmel teninin kokusunu hafızasına kazıdı bir kez daha.

"Anlaştık güzelim, anlaştık." Ömür tekrar uykuya daldığında Çağın yine kötü düşüncelerin dalmıştı.Bu işten hızlı bir şekilde Ömür'ün haberi olmadan sıyrılmak zorundaydı ve burada sıyrılmaktan kastı o pisliği dünyadan silmekti tabi ki. Ertesi gün yapacaklarını kafasında kurgularken oda derin bir uykuya daldı.

AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜDonde viven las historias. Descúbrelo ahora