TEK ŞANS

2.9K 142 2
                                    

Yeni bölümden herkese selamlar.

Sizce bizimkiler ne yapacak? Ayrıldılar mı? Gerçekten Çağın asi avukatı bırakıp gitti mi? Yoksa geri gelecek mi?

Haydi okuyup görün bakalım. Unutmadan oy verenlerin ellerine yüreklerine sağlık. Çok teşekkürler.


ÖMÜR'DEN

Her güzel şeyin bir sonu olduğunu hayat bana göstermekten hiç çekinmiyor hatta böyle yüzüme gülerek gösteriyor. Sadece biraz mutlu hissetmek istemiştim, mutlu, huzurlu ve aşık. Ama olur mu Ömür'ün bütün bunları yapmaya hakkı yok. Büyük bir suç mu işledim ya da birinin ahını falan mı aldım acaba? Bu defa başardım sanmıştım, kalbimi koruyacak kişiyi bulduğuma inanmıştım ama işte buraya kadarmış. Yine sona geldim, yine ağlıyorum.

Çünkü hala gelmedi, çünkü hala soğuk taşlar dizlerime batıyor ve üşümeme neden oluyor ama asıl üşüyen yer göğüs kafesim sanki yavaş yavaş buz tutuyor. Beş dakika beş dakika dır ondan ayrıyım bu nasıl bir his böyle. Ellerimi taşlara vurup ayağa kalkmaya çalıştım; birinci deneme başarısız, ikinci deneme biraz kalktım, üçüncü denemede avuç içlerimi taşların çizdiğini hissettim.

"Allah belanı versin Çağın!!" sesim sokakta yankılandı.

"Seni verdi daha ne versin istiyorsun?" sesli bir kahkaha attım. Olacağı buydu zaten sonunda kafayı yedim işte. "Kim dedi sana körü körüne bağlan pisliğe dedi."

"İşte bende bir bulsam onu fena benzeteceğim de ama yok işte." 

"Sus artık seninle işimiz bitti artık peşimde hayalet gibi dolanmana gerek yok."

"Hayalet olduğumu nereden biliyorsun asi avukat?"

"Az önce arabayla gitti gerçek Çağın oradan biliyorum." yerden zorlukla kalktım. Arkama bakmadan eve doğru giderken kolumdan tutup geriye çekildim aynı anda o tanıdığım yumuşaklıkla buluştu yüzüm. Dişlerimi sıkıp ellerimle gömleğine tutundum.

"Kazandım mı?" dediğinde başımı kaldırıp nemli gözlerimle ona baktım.

"Ne neyi kazandın ki?" parmaklarıyla yanaklarımı sildi.

"Şu romantik aşıklar yüzünden seninle külahları değişeceğiz Ömür. Sürekli onları önüme sürümekten vazgeç artık. Bizim tek bir şansımız var asla ikincisine ihtiyaç duymayacağız, ikimizde."

Kollarımı kaldırıp boynuna dolarken ayaklarımın üstünde yükselip şakağını öptüm "Kimse bizim ki gibi aşk yaşamamıştır. Biz çok farklıyız hayatlarımız, karşılaşmamız, sonrasında olanlar ve diğer her şey. Biz kendi şansımızı kendimiz yarattık ve ikincisi yok."

"Benim sözlerimi çalıyorsun az önce resmen beni bırakıp gidecektin neden geri döndün? Acıdın mı yoksa bana, sabah kalktığımda seni  yatakta bulamayacak mıyım?" parmaklarını saçıma daldırıp vurdu.

"Burada neler dönüyor bilmiyorum hayatım ama senin düşündüğünden çok farklı şeyler yapacağım. Ayrıca sana neden hemen gelmediğimi de anlatmam gerek." bana arkasını sönüp birine işaret verdi.

"Şimdi doğru eve." yerdeki çantamı alıp beni sürükleyerek eve soktu. Oda yetmedi salona gidene kadar kolumu çekip durdu. Sonunda koltuğa oturdu beni de kucağına çekti.

"Uzatmayacağım hayatım. Sen arabadan indiğin an telefonum çalmaya başladı."


ÇAĞIN'DAN

Ahh!! be güzelim anlamadan dinlemeden hareket ediyorsun, sonra ağlayıp boş yere kendini üzüyorsun. Kapının koluna uzandığım sırada telefonum çalmaya başladı. Camdan Ömür'e  baktım. Bahçe kapısından girdi ve durakladı. Telefonu çıkarıp açtım "Efendim Samet."

AŞKIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜWhere stories live. Discover now