Kadın şaşkındı. Karşısına aniden tavşan çıkan arabadan çok daha fazla şaşkındı.
Kadın dedi. "Sana ne oldu böyle? Sen ne oldun da ütü oldun?"
O düşündü.
'Sadece kanadımı değil, masmavi gökyüzümü de çalmışlardı benden. Uçamadım.
Yüzmeyi deneyim dedim bende. Karalar bana göre hiçbir zaman olmamıştı zaten.
Başta suda çırpındım. Ama dalgalar beni kölesi yapmak o kadar istiyordu ki. Hep aynı olmamı. Aynı duygusuz daha fazlasını isteyen insan olmamı.
İşten başımı kaldırmıyım istiyordu. Sürekli somurtayım. Kimsenin suratına bakmadan hep kendi önümde yürüyeyim. Hem kendim için varolayım.
Ben dalgalarla savaşmayı denedim.
Denedim.
Ve denedim.
Denedi...
Sonra ne mi oldu?
Gökyüzümü çalan balıklar geldi.
Denizin dibindeki kuş olmayı tattım.
En dibe battım.
Hem de en dibine.
İşte o zaman anladım.
Ayaklarının yere basmasını istiyorsan en dipte olacaksın.
Boğulacaksın bir süre. Ama geçecek.
Yere sağlam basacaksın. Ama dinecek.
Ve artık bir kuşsun. Denizin dibinde bile boğulamayan.'
O dedi. "Artık bir kuşum. Denizin dibinde bile boğulamayan."
Kadın anlamadı, gitti.
O ise... O ise kaldığı yerden yaşamaya çalıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/52651877-288-k664805.jpg)
YOU ARE READING
ütü(+18 ütü)
General Fiction"Gece yarısı kalktı. Kitap yazdı. Yattı." Sonuna kadar okumayı ve anlamayı başaran masalar varsa onları şimdiden tebrik ederim. Ve son bir şey: Asla unutmayın. Anlayamadığınız şeyler saçma olduğu anlamına gelmez.