En sevdiğim yanım, içinde ben olmadığım, soyut yanım.
Kelimelerin boşluklardan intihara uğradığı, sonsuzluktan araziler çalınan, güzel bir mırıltının dudaklardan düşmediği yanım.
Ruhu güzel insanların nesneleşip içindeki ateşi körelttiği, daha iyi yaşam koşulları için masumların çiğnenmediği yanım.
Bir ampulun intihar edipte yanmaya devam ettiği, bir perdenin sırlarını sakladığı ve bir masanın da üzerine binen yüklerine rağmen yaşamaya çalıştığı yanım.
Bir ütünün insanların kafasını ne kadar ütülerse ütülesin o alışılagelmiş kırışıkları düzeltemeyip kendini gereksiz hissettiği yanım.
Kokulu bir menekşe, ölüm kokusunu duymuş bir papatya yanım.
Parmaklardan kelimelerin döküldüğü ama bir türlü kağıda kavuşupta yeni bir düşünce geliştiremeyen yanım.
Hayal gücünün derin sularında yüzen ve sonunda gökyüzünü çalan balıklarla dibe batan yanım.
Dibe battıkça da ayaklarının yere bastığını hissettiğim yanım.
Ama benim en güzel yanım:
Evet, evet benim en güzel yanım:
Benim insan olmak istemeyen yanım.
Ve son olarak en güzel yanım olan ikinci ben, yakında yayına girecektir. Sizi bırakamadım. Ama kendimi gene kelimelere bıraktım.
YOU ARE READING
ütü(+18 ütü)
General Fiction"Gece yarısı kalktı. Kitap yazdı. Yattı." Sonuna kadar okumayı ve anlamayı başaran masalar varsa onları şimdiden tebrik ederim. Ve son bir şey: Asla unutmayın. Anlayamadığınız şeyler saçma olduğu anlamına gelmez.