~11.BÖLÜM~

9.9K 323 58
                                    

Sabah kalktigimda etrafta kahvaltı hazırlayan barış ve hakan vardı. Alışkın değildim. Ateş hayatta boyle birşey yapmaz. Benden önce uyansana bile üşenmeden uyanmamı söyler kahvaltıyı hazırlatırdı. Uyandigimi fark eden ilk kişi hakan oldu.

"Günaydın eylül iyi uyudun mu?"

"Uyudum çok sagol burda kalmama izin verdigin için "

Evet dün gece burda kalmıştım. Peki ya bu gece ondan sonraki gece.. Napicaktim ben. Annemlerin evine asla gidemezdim.

Tüm günüm evde geçirmiştim. Kendimi televizyona vermiştim. Kanalı izlemiyordum ama gözlerim televizyonda boş boş bakıyordum. Bu şekilde akşam etmiştim.

Ateşten hala ses seda yoktu ve ben bir gece daha kalamazdım. burada onlara yük olmak istemiyordum. Biliyorum onlar benim burada kalmamıştır sorun haline getirmezlerdi ama rahatsız olduklarında da söyleyecek insanlar değiller.

Evden çıkacağım sırada karşımda barış, kerem, hakan ve 2 gündür bekledigim insan ateş vardı. Anından içimi heyecan kapladı. Nasıl davranmam gerekiyo bilmiyorum.. Ve sonunda ateş konuşmaya başladı.

"Biz cikiyoruz"

Sadece kafami sallamakla yetindim çünkü haklı taraf bendim. O yapmadığım birşey için suçlamıştı beni.

Hemen yelkenleri suya indirmek yok. Arabaya binip yola koyulduk. Ama evin kapısının önüne gelmiştik.

Ne yanı niyeti konuşmak değil hiç birşey olmamış gibi hayatimiza devam etmekmis. Ben ondan küçük bir ozur dilerken onun aklının ucundan bile geçmemiş.

"Niye geldik buraya"

"İşine devam edebilirsin"

"Ne bekliyosunuz şuan size tesekkur etmemi mi? Sizcede atladığınız bir ayrıntı yok mu? Mesela ozur dilemek gibi"

"Ne özürü senden özür dileyecegimi dusunmen ne acı"

"Gerçekten ne kadar aptalmisim ben. Size hayatta başarılar ben bir insanlık yaparsiniz diye düşünmüştüm. Bu işe devam etmiyorum."

Evden çıktım çıkmasına ama nereye? Şimdiyse gurursuzluk yapıp geri dönemem bu gece kubralarada gidemem. İsmail amcaya o kadar yalandan sonra yüzüne bile bakamiyorum oda olmaz.

Yaz mevsimi olsa belki bi parkta yatabilirdim ama bu kış ayında dışarda yatarsam ölür giderim valla. Ama ne olursa olsun. O eve gidemezdim.

Yanıma aldığım paraya baktığımda sadece 20 TL vardı. Ve bu biyerde kalmam için hayatta yetmezdi..

Kendime pogoca alıp yemeye başladım. Millet depresyona girdiğinde yada bunalımda olduğunda yemekten kesilir ama bende boyle bisey yok. Tam tersi daha çok yerim.

Yolda başı boş yürümeye devam ederken aklıma harika bir fikir geldi. Bu gece hastanede kalabilirim. Bir yerde kıvrılır yatarım. Hic kimseler bisey söylemez.

~1 HAFTA SONRA~

Hastaneye doğru yürümeye başladım 1 haftadir orda kalıyordum. Karnimi doyurmak adına paramı çok kısıtlı kullanıyordum. 1 haftadir full poğaça, simitle idare ediyordum

Sıcak bir kahveyi özledim üşümekten sıkıldım artik sıcacık bir yerde uyumak istiyorum. Bu şikayetlerle hala yürüyordum. Param bitmesine diye otobüse bile bilmiyordum. Sadece yürüyordum. İş aradım ama bulamadım.

Bu yol çekilmez deyip kestirme olması için bir sokağın içine girdim. Sokakta yürürken bir grup gencin ellerinde içki şişeleriyle yürüdüğünü gördüm.

PATRONUMLA BAŞIM BELADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin