~20.BÖLÜM~

7.4K 230 22
                                    

Güzel bir uykudan sonra yatağımdan kalktim. Bugün pazar günü olduğundan benim gunumdu.

Şu kubrayi arayıp benim boşlamasının cezasını ödetmeliydim. Telefon birkaç kez çalındıktan sonra açıldı.

"Efendim"

"Ne biçim arkadaşsın sen kübra hanim insan bi arar bi sorar nasılsın der dimi"

"Kanka ayıp ediyorsun. Yapar miyim öyle şey"

"Bilemiycem yani. Arayıp çok açtin"

"Tamam bugün defneyle gezicektik biz. Sende gel o zaman"

"Yine mi defne. Siz o cadıyla ne ara bu kadar iyi oldunuz ya."

"Deme öyle cadı felan çok tatlı bir kız"

"Sacmalama ya. Sanki bana olan tavırlarını bilmiyorsun"

"Yani eylül sende az giciklik yapmamissin kizcagiza"

"Kızcağız öyle mi?"

"Tamam hadi ben adresi mesaj atarim sana simdi kapatmaliyim. Optumm"

kıza bak ya resmen yüzüme kapattı. Bu kübra defneyle takilali ona benzemeye başladı.

Yataktan güç bela çıkıp salona geldim. Ateş spor haberlerini seyrediyordu.

"Ateş birşey sorabilir miyim?"

"Ateş?"

"Unuttum mu bugün pazar "

"O zaman şöyle yapalım cumartesi pazar günleri bu evde kalma sonuçta hafta sonları bir çalışanım degilsin"

"Enerjimi düşürme lütfen ben birşey sormak istiyorum"

"Bitmedi soruların sor hadi."

"Emirle ar.."

"Yine mi emir "

"Onada sordum ama söylemedi."

"Abartılacak birşey yok. Sen kendi işine bak bir daha emirle ilgili birşey duymak istemiyorum"

"Bugün iş günüm değil ama kahvaltı hazırlayabilirim"

Deyip ayağı kalktim. Mutfağa doğru ilerledim. Güzel bir pazar kahvaltısı yapmak için kolları sıvadım.

"Ateş sofrayı hazırlamada yardim eder misin?"

"Sacmalama"

"Hadi ama nolcak. Kalk hadi"

Ayağı kalktiginda o sofrayı hazırlıyor. Bende kahvaltimizin son hazırlıklarını yapıyordum.

Güzel bir kahvaltinin sonunda odama gidip hazırlanmaya başladım. Defneyle takılmak hic eğlenceli değildi ama bir kere tamam demiştim

Hazırlanıp verdiği adrese doğru gitmeye başladım.

Geldiğim yer alışveriş merkeziydi. Yine mi alışveriş diye geçirdim içimden. Ben alışveriş yapmayı seven biri değildim ki. Ve bunu kübra adı gibi biliyordu.

Bulustugumuzda kahve içmeye başladık. Definenin saçma sapan bakışlarında maruz kalıyordum.

"Gözün nasıl oldu. Yine ne bela aldın başına"

"Bela değil kaza"

"Kesin öyledir. Yine dayak yemissin ateşten"

"Ateşle gayet iyiyiz biz."

"Ateşle sen gayet iyisini Hahahahahah"

Öküz gibi kahkaha atmaya başladı. Komik birşey mi var. O güldükçe sinirlerim bozulmaya başladı.

PATRONUMLA BAŞIM BELADAWhere stories live. Discover now