2- "Sızım sızım sızlıyor."

3.6K 452 251
                                    

Geçmiş bölümleri karakterleri anlamamız açısından oldukça önemli, atlamayın tm mı 🥺

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Geçmiş bölümleri karakterleri anlamamız açısından oldukça önemli, atlamayın tm mı 🥺

10 Yıl Önce

Yaklaşık bir haftadır günde on iki saat durmaksızın çalışmaktan tüm eklemlerim sızlıyordu. Parmaklarım çizik ve yara bere içinde kalmıştı ben de çareyi onlara yara bantları yapıştırmakta bulmuştum. Yapmam gereken bir dünya iş vardı ve bunun yanı sıra bir de herkes bağdayken eve gidip on iki kişiye yetecek kadar yemek hazırlamam, ortalığı toparlamam gerekiyordu.

Bir ara nefeslenmek için salondaki kırmızı minderlerin üzerine oturarak başımı dizlerime yasladım. Uyusam üç gün aralıksız uyurdum muhtemelen.

"Yumurtalar da geldi." Jungkook'un neşeli sesini duymamla gözlerimi açmam bir oldu. Ne zaman uyuduğumu bile bilmiyordum. Kıvrıldığım minderlerin üzerinden başımı uzatıp pencereden baktığımda öğlenin geçtiğini anladım. "Aa! Uyuya mı kaldın, minik bebek?"

"Ben senden büyüğüm," diye çıkıştım.

"Ama her yerde uyuyakalan da sensin. Tıpkı minik bebekler gibi."

"Kapat çeneni Jungkook." Üfleyerek söylenmeye devam ettim. "Her yerim ağrıyor, bir de seninle uğraşamam."

Ne kadar yorgun olursam olayım kuzenimle atışmak için bir kenarda hep enerji bulundururdum.

Jungkook sepetteki yumurtaları dolaptaki bölmeye yerleştirirken, "şaka bir kenara, istersen gidip biraz dinlen. Ben yemeği hallederim," dedi. Kolundaki ince şeritli, kim bilir hangi alfanın hediye ettiği şık saate baktı. "Bir saate burada olurlar. "

"Bıktım artık." Şişmiş parmaklarımı kaldırdım. "Şunların haline bak. Köle gibi çalıştırıyorlar resmen."

"Sık dişini bağbozumu için son bir hafta." Söylemesi kolaydı, Jungkook benim aksime annesinin korumasında olduğundan günde yalnızca birkaç saat çalışır sonra gününü istediğini yaparak geçirirdi. Çoğunlukla üzerime yüklenen işleri sırtlanıp bana yardımcı olur, annesinin itirazlarını görmezden gelirdi. O olmasa yığılır kalırdım hiç şüphesiz.

"Sanki ne olmuş? O bitince başka bir şey başlıyor, bu lanet yerde bir gün bile dinlenemez insan. Tabii o kişi babam değilse." Babam, çoğu zaman kimseye hesap vermeden evden sabah çıkar gece yarısı dönerdi ve tüm iş bizim sırtımıza yüklenirdi. Ondan nefret etmem için yeterli bir sebepti bu bile.

Jungkook yanıma gelip koluma dokundu. "Cidden. Git sen, sinirlerin yıpranmış. Ben Taehyung'u da çağırırım, o bana yardımcı olur."

Bu reddemeyeceğim kadar cazip bir fırsattı. "Gidiyorum o zaman. Anneme bir yalan uydurursun."

"Kim Lee'ye yardıma gittiğini söylerim."

Başımı sallayıp ona hızlı bir sarılma verdim ve geri çekildim. Jungkook'un şirin, büyük gözleri birdenbire parladı. "Teşekkür ederim."

Where You Left Me ✿yoonminOnde histórias criam vida. Descubra agora