KİTAP KOKAN KADINLAR

KİTAP KOKAN KADINLAR-LİEEBE

Merhabalar efenim bugün sizlere gencecik kitap kokan kadınlarımızdan birisini getirdim. @lieebe (benim cadım olur kendisi😄) Görmemiş duymamış olanlar için kısacık tanıtayım. Kendisi "Aşka Esaret" hikayesinin yazarıdır.Deli, dolu, şen şakrak, ee biraz da minnoştur. Hadi bakalım bu sefer nasıl cevaplar çıkmış hep birlikte görelim.
Kısacık not: Medyadaki şarkı Tuğçemin zevkidir.

1)Cadım öncelikle seni biraz tanıyalım. Tuğçe kimdir? Ne yapar? Ne eder? Ne yer? Ne içer?
Şuan fazlasıyla heyecanlıyım, kalbim güm güm! Sonuçta ilk röportajım birazcık olsun ama değil mi? Bu soru biraz zor yahu ;) Fazlasıyla çekingenim, ilk defa tanıştığım insanların yanında çok sessiz olurum ama bu özelliğim azıcık da olsa azalmaya başladı. Kitap okumaktan özellikle Canan Tan'ı okumaktan asla vazgeçemem. Kendimce de yazmaya çalışan biriyim. Dışarıdan sessiz sakin biri gibi gözükürüm ama içerisi ayrı bir dünyadır. Gereğinden fazlaca her şeyi düşünürüm. Duygusal bir yapım vardır ama bazen bunu saklayabilirim. Damarıma basılmadığı sürece bağırmam. Kavga etmekten veya kavga olan bir ortamda bulunmayı sevmem. Herkesi çabucak dünyama kabul edemem. Yavaş yavaş açılırım ya da hızlıca kapanırım. Hayal kurmaktan büyük bir zevk alırım, bazı gecelere hayallerim sığmaz onları gecelere bölerim. Bazı hayallerimi kurguya çeviririm. Bir de durmadan evrene pozitif mesaj yollarım ;) Bir arkadaşım bu yüzden bana 'Bayan Evren' der. Kötü düşünmek, kötüyü çağırmak ruhuma ters ;) Zeytinyağlı tüm yemekleri yemekten büyük bir haz duyarım. Özellikle zeytinyağlı yaprak sarma! Çay ve kahve de vazgeçilmezlerim arasındadır. Bir de en sevdiğimiz şarkıyı söylüyormuşuz. Benimki biraz özel, ne zaman kalbimi acıtan bir olay yaşasam içimden bir ses bu şarkının şu sözlerini tekrarlamaya başlar; 'Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil inan az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama, ağlama gül biraz.' ve hemen yüzümde bir tebessüm belirir.

2)Seni yazmaya teşvik eden şey neydi?
Ortaokulda Türkçe öğretmenim, Güler Hoca'm, 10 Kasım ile ilgili bir şiir yazmamızı istemişti. Ben de oturdum yazdım ne çok kısa ne de çok uzundu. Adı hala aklımda; 'Işık Söndü'. Kendisi çok beğendi ve benim yazma serüvenimin kapısını araladı. Bin küsür kişilik okulun önümde yazdığım şiiri okumasaydım ya da o şiiri yazmasaydım büyük ihtimalle okuyucu olarak devam ederdim. Bu yüzden canım öğretmenime her zaman teşekkürüm olacaktır, iyi ki girmiş hayatıma.

3) Yaptığın en büyük sakarlığı bize anlatır mısın ?
Bu sakarlığım yeni sayılır ama baya büyük bir sakarlık ;) Arkadaşımla bir masada oturuyorduk sonra o kalktı ben de peşinden kalkmaya ÇALIŞTIM (!) Tabii bu sırada ona da laf yetiştirmekten geri durmuyorum ;) Bacağım masanın demerine dolandı ve GÜM düştüm! Kendimi bacaklarımın uzun olduğunu söyleyerek avutuyorum ;)

4) Kurguların birden bire mi oluşur? Yoksa üstünde uzun uzun düşünür müsün?
Benim kurgularımın gelme şekli çok değişkendir. Bazen ortasından bir sahne gelir ve ben bir kurgu oluştururum. Bazen de bir cümle kurgum olur...

5)Hayatında olmazsa olmaz dediğin neler var?
Ailem, dostlarım, unicorn atım Aristo, kitaplarım, kağıtlarım, kalemlerim, tokam, takılarım, ojelerim, migrenim için içtiğim çayım, kahvem ve bu saatten sonra Wattpad de olmazsa olmazlarım arasında ama bu liste daha da uzayabilir ;))

6)Bana çok az kişinin bildiği bir özelliğini ya da huyunu söyler misin?
Aşırının aşırısı stres yaptığımda ya da vücudumu açmadan koşmaya başladığımda ellerim kan toplar ve yanmaya başlar. Gıcık bir şekilde şişerler. Geçmesi de ne yazık ki bir saati bulur.

7)Şuan da bir hikayenin başkahramanı olsaydın ve hayatını sen yazsaydın. Nasıl bir hayatın olsun isterdin?
Ben ne çok sakin ne de çok karışık bir hayat yaşamak isterim. Her duyguyla yaşadığımı hissetmek isterim. Ama her şeyden önce kadının her zaman özgür olduğu, kadının ve erkeğin eşit olduğu bir hayatım olsun isterdim. Savaşların olmadığı, tecavüzlerin yaşanmadığı, kimsenin canın yanmadığı bir hayatım olsun isterdim.