KİTAP KOKAN KADINLAR

KİTAP KOKAN KADINLAR-MAVİLİLAVİNİA

Merhabalar ve keyifli haftasonları canlarım. Nasılsınız? Valla ben süperim.:))) Üniversitemin ilk yılını bitiemiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Neyse çenem düşmeden konuya gireyim. Efenim bu haftaki Kitap Kokan Kadınımız @mavililavinia (Kendisi çok canım Elif'im, sütlü çikolatam olur.💜) Siz şuan ulaşamasanız da kendisi Mavi hikayesinin yazarı. Neden ulaşamayacağınız soruaunun cevabı röportajımızda mevcut. Ee hadi o zaman size keyifli okumalar. 😄😄

Aradan kafayı çıkarış: Medya'ya bakmayı unutmayın!

1) Sütlü çikolatam öncelikli seni biraz tanıyalım. Elif kimdir? Ne yapar? Ne eder? Ne yer? Ne içer?

Merhabalar Mervişim. Öncelikle röportaj için teşekkür ediyorum. :3
Elif, kendini tam tanımayan bu nedenle bu soruya cevap verirken epey ter dökecek ve bu nedenle klasik çizgide ilerlemeyi tercih edecek bir adet kişi. :D 21 yaşındayım. Ankaralıyım ve tüm şikayetlerime rağmen şehrimi çok seviyorum. Gazi Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler okuyorum. İletişim konusunda yeteneksiz biri olduğumdan bu seçimim ben dahil tüm aileyi şoka uğrattı. Yani birkaç yıl sonra Türkiye'nin tüm dış ilişkileri mahvolabilir, şimdiden söyleyeyim. :P Genel olarak evimde, odamda kendi başıma vakit geçirmeyi severim. Sıradan bir kişiliğim ve hayatım var bu nedenle arada sırada "Keşke mutant olsaydım!" veya "Aslında ben vampirmişim..." gibi fantastik düşüncelere kapılıyorum. Müzik dinlerim, kitap okurum ve sınırı olmayan hayaller kurarım. Bunlar benim için boş zaman aktivitesi değil bir ihtiyaç gibidir. Özellikle günde 1-2 saat odama kapanıp müzik dinlemezsem çok huzursuz oluyorum. Boş zamanlarımı gerçekten boş geçiririm ve hiçbir şey yapmam. Uyumak ve yemek yemek hayatta en çok sevdiğim şeylerden. Zararlı olan çoğu şeyi yer ve içerim. Her şeyden midem bulanır ama yemek söz konusu olunca aşırı midesiz olabiliyorum. Burçların günlük yorumlarına inanmam ama kişilik üzerindeki etkisine inanırım ve tam bir ikizlerim: Dengesiz, kıskanç, sabırsız. İnsanlarla ilişki kurmak konusunda cidden beceriksizimdir. Bir ortama girdiğimde genellikle "soğuk, kendini beğenmiş, fazla ciddi" gibi etiketler yerim. Ama insanlara ısınır ve kendimi rahat hissedersem içimdeki serseriyi özgür bırakırım. ;))) Böyle saçma sapan ama tanısanız seveceğinizi umduğum biriyim.

2) Hayatının sonuna kadar bir çeşit yiyecek olsaydın. Bu hangi yemek olurdu?

Ahahahah bu ilginç bir soru olmuş. Sanırım lazanya olurdum ya çok sevdiğim bir yemektir.

3) Hikaye yazarken birisi seni görse hakkında ne düşünür?

Çok zorlu bir ödevi son güne bıraktığımı ve işkence çektiğimi düşünür sanırım. Çünkü yazdıklarım bir türlü içime sinmediğinden ama yazmak da istediğimden acı çekiyorum resmen. :D

4) Bu yazım yanlışlarına olan takıntın nereden geliyor?

Doğrularını bilmemden kaynaklı bence. Kendimi bildim bileli hep yazım kurallarına uyarım. Bu benim için takıntı değil, olması gereken şey. Çünkü dil bilgisi keyfi bir şey değil, dilimizi oluşturan bir olgu. Buna dikkat edilerek yazılan şeyler gözüme çok daha özenli ve kaliteli geliyor. Örneğin çok etkileyici bir cümle göreyim ama bağlaç hatası olsun, o cümle gözümde değerini yitirir. Çünkü teorik bilgiye de önem veririm. Doğru yazmanın, bunun için uğraşmanın tuhaf karşılanması; yanlış yazmanınsa normalleşmesi beni rahatsız ediyor.

5) Bir kitabın başkarakterinin yerine geçseydin ve o karakter ne yaşıyorsa aynıları yaşamak zorunda olsaydın. Bu hangi karakter olurdu?

Harry Potter, net. Zaten kendi kafamda bir karakter oluşturup, Harry Potter kurgusuna dahil etmiştim. Yani benim kafamda bambaşka bir Harry Potter kurgusu daha var kendimin de dahil olduğu. Direkt baş kahramanı olmak isterdim ayrıca Harry'den daha iyi olurdum bence. :P