K-POP OC ONE SHOT

My Little Cat [M]

MY LITTLE CAT

YAZAR : MIKE KORR

TÜR : OC, ONE SHOT, ROMANTIK, SMUT

ÇİFT : L AND YOU (INFINITE)

***

Fotoğraf çekmeyi çok severdin. Hatta hayatta yapmaktan tek zevk aldığın şey fotoğraf çekmekti. Okulun fotoğrafçılık kulübüne üye olmuştun. Hatta çoğundan daha iyi fotoğraf çekiyordun. Aşkı onla öğrenmiştin ve kaybetmeyi de... Okulun en haylazı olmana rağmen aynı zamanda en iyisiydin de..Yine okulun arka bahçesinde fotoğraf çekerken kameranın kadrajına bir el girdi. Kafanı kaldırıp baktın.

"Ah,Myung Soo-ya sen miydin?"dedin ince ama titrek bir ses tonuyla. O senin okuldaki en iyi arkadaşındı.Aslında şu aralar arkadaştan da öteydi senin için..Nedendir bilinmez(!) onu görünce kalbin tüm odacıkları ne yapacağını şaşırır bir durumda kalır,kalbin vücuduna pompalaması gereken tüm kanı yüzüne pompalardı..

"Benim de bir fotoğrafımı çeker misin?" dedi.Kekelemek istemiyordun ama şu aralar sık sık lanet olası çenen ..sana uymuyordu.

"Ta-tabi."diye karşılık verdin.İlk kez onun fotoğrafını çekecektin.Gerçi deneme çekimi yaparken kenardan köşeden çıkan Myung Soo vardı ama yine de özel olarak bu ilkti. Heyecanlanmıştın. "Nasıl bir şey olsun?"dedin.

"Sevgilime gösterebileceğim özel bir şey olmalı. Yüzümü görebilmeli ve bana her baktığında ilk anımız gibi hissetmeli."dedi.Biraz önce 'sevgilim' mi demişti? Ah,hayır,olamaz. Zaten ne bekliyordun ki..Onun gibi soylu ve asil biri seninle arkadaş(!) olabilirdi sadece..

"Sevgilinin en sevdiği çiçek nedir?"dedin.

"Karanfil, kırmızı karanfiller.."dedi gülümseyerek. 'Bu bir tesadüf olabilir mi?'diye düşündün. Çünkü senin de en sevdiğin çiçek karanfildi. Önünde duran karanfillerden bir kaç tane kopardın ve ona uzattın.

"Hey,ne yapıyorsun? O böyle şeylerden nefret eder, yani çiçeklerin koparılmasından.."

"Ona özel bir şey vermek istiyorsan bir kaç çiçeğin lafını etme Kim Myung Soo!"dedin. Şaşırmıştı. Çünkü tanıştığınızdan beri ona soyadı ile değil,adıyla hitap ederdin.

"Neyin var Jun, neden sinirlisin?"dedi.Sesindeki imayı hissedebiliyordun.

"Bir şey olmalı mı?"dedin sertçe arkanı dönerek.

"Hey fotoğrafımı çekmeyecek misin? Ah,hadi,ama.."dedi. Sen arkanı döndüğün an bir flaş sesi..ve bir tane daha..

"Ne yapıyorsun?"

"Sadece deneme içindi. İstemezsen siliyorum, ah evet tamam sildim."dedi gamzeli gülümsemesiyle. Çiçeklerin içine geçip oturdu.

"Buradan nasıl gözüküyorum." dedi gamzeli gülümsemesiyle. "Evet,harika..Başlıyoruz..1-2-3..FLAŞ.Tekrar.1-2-3..FLAŞ"

"Bu kadar yeter umarım sevgilin beğenir. Bunları akşam alı.."

"Onları akşam senin getirmeni istiyorum."dedi.

"Gelemem,sen al Myung Soo-ya!"dedin.

"Ama beni kıramazsın."dedi aegyo yaparak.

"Seni küçük kedi.Tch..tamam..tamam.."dedin.

"Gelirken güzel bir şeyler giyin, zaten okulda pek bakmıyorsun kendine."dedi. Ondan uzaklaşırken "Tamaaam."diye seslendin

~~~~~~~~~~~~

Çoktan akşam olmuştu. Evine gider gitmez güzel bir duş almıştın. Siyah saçlarını açık bırakmıştın. Beyaz mini elbisen gerdanını açıkta bırakıyordu. Beyaz topuklular..Imm.. Bir şey eksik dedin kendi kendine..'Tabi ya kırmızı ruj' diye mırıldandın. Artık tamamen hazırdın. Çantana attığın fotoğraflarınla birlikte yola çıktın.Taksiyle 15 dakika sürmüştü sadece. Kapıyı çaldın.Yaklaşık 10 saniye sonra açıldı.