Chicken Love

1.6K 38 4
                                    

CHICKEN LOVE

YAZAR : YEStal

TÜR : OC, ONE SHOT, ROMANTIK

ÇİFT : ONEW AND YOU (SHINee)

***

Her zaman yaptığın gibi Popeyes ile arasında 20 metrelik bir mesafe olan üniversiteye motorunla tavuk götürüyordun. İlk sene üniverisite sınavını kazanamamıştın, belki de kazanmak istememiştin. Emin olamıyordun. İkinci sene ise ailenin yurt dışına taşınması sonucu ve aynı zamanda kendi ayaklarının üzerinde durmak istediğinden bu tavuk restoranında teslimat işi yapıyordun. Ayrıca bu sene üniversite sınavına girmiş ve uzaktan eğitimle diyetisyenlik bölümü okumaya hak kazanmıştın. Sürekli yiyen bir insan nasıl başkalarına bunu yeme, bundan az ye, cips kola yok diyecek bilmiyordun ama bu işi yapmak istiyordun.

Üniversitenin kapısına geldiğinde kartını güvenlikçiye göstererek araç girişini açtırdın. Motoru orada bırakarak paketleri eline alıp teker teker teslimat için sizi arayan fakültelerin yolunu tuttun. Tıp, öğretmenlik, mühendislik... Sıra güzel sanatlara geldiğinde resmen ter popondan çıkmıştı. Havanın bu kadar sıcak olduğunu fark etmemiştin. Gireceğin prova odasının kapısına elini dayayarak soluklandın. İçeriden gitar sesleri geliyordu ve ona eşlik eden tiz bir erkek sesi duydun

"Ahh... Sizi sürtükler. Bana işkence etmeye mi çalışıyorsunuz? Çok yorucu..." dedin. Etrafta kimse olmadığını düşünerek bunu sesli söylemiştin ama yanılmıştın. Aniden arkandan gelen sesle irkildin

"Seni yorduğum için gerçekten üzgünüm ama tavuk benim hayattaki en değerli şeyim ve siz de tavuğu çok güzel yapıyorsunuz." diyerek kocaman gülümsedi tatlı sesin sahibi.

Hemen ona döndün ve eğilerek özür diledin.

"Ah.Aslında ben gerçekten işimi çok severim. Sadece biraz yoruldum. Ayrıca tavuktan gerçekten anlıyor olmalısınız." şimdi gülümseme sırası sendeydi. Karşındaki yakışıklı da sana o mükemmel gülümsemesini sunduğunda zaten terden kafana yapışmış olan şapkan vücudundaki sıcaklığa dayanamayıp neredeyse kafandan atlayıp intihar edecekti.

"Im... Ş-şey. B-ben, tavuğunuz buyrun. Afiyet olsun." diyerek şaşkın hareketlerle elindeki tavuk kutusunu adını bile bilmediğin çocuğa vererek oradan seri adımlarla uzaklaştın.
Ama o müthiş ses olduğun yere çivi gibi çakılmanı sağlamıştı.

"Biraz dinlenmek ister misin? Kampanya olduğunu duymuştum ama bedava vereceğinizi beklemiyordum" gülmemek için kendini sıktığını sesinden hissedebiliyordun. Aman ne büyük rezillik diye geçirdin içinden ve olduğun yerde yavaşça döndün. Şuan domatesten farkın olmadığına yemin edebilirdin.

"Biraz dalgın olmalıyım. Ama sanırım dinlenemem. Ben, yine de gerçekten teşekkür ederim." diyebildin sadece.

"Dalgın olduğun için dinlenmelisin. İşin konusunda hiçbir sıkıntı çıkmayacağına emin olabilirsin" dedi ve sırıtarak sana doğru yaklaştı. Bileğinden tutarak seni çivilendiğin yerden, bir saattir önünde dikildiğiniz kapıdan içeriye soktu. Şimdi kalbinde koca bir davar sürüsünün tepindiğine yemin edebilirdin.

Odaya girdiğinde ufak çaplı bir şok daha geçirmiştin. Bir adet kaslı ve yakışıklı çocuk, t-shitsüz bir biçimde elindeki deftere bir şeyler karalıyor, aynı sexylikte 2.bir karizma patlaması da mekik çekiyordu. Her eğilip kalkışında karnındaki baklavaları sayabiliyordun. Ağzın istemsizce kocaman açılmıştı ve çocukları süzüyordun. Diğerlerinden daha küçük olduğunu yüzünden anladığın çocuk senin bu haline gülümsüyordu. Odaya birlikte girdiğin çocuk yüksek bir ses tonuyla ve yüzünü buruşturarak konuştu

K-POP OC ONE SHOTNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ