EZİKLER KRALİÇESİ

120K 3.7K 530
                                    

Yeni kitabın ilk bölümü ❤

İNSTAGRAM: gulsen_kilicaslan

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İNSTAGRAM: gulsen_kilicaslan

Bu, ezik kızın mezuniyet balosunda okulun yakışıklısı ile öpüştüğü o zırva tozpembe masallardan değil. Bu, bir isyanın asi yüreklere işleyip herkesi durup düşünmeye zorlayan efsanesi. Bu uğurda kendi ordusunu toplayıp savaşı başlatacak olan kahramanımız ise on yedi yaşındaki Defne'ydi.

Defne, dişlerini fırçalarken aynadaki yansımasıyla göz göze geldi ve son aylarda sık sık geçirdiği sinir krizlerinden birine daha tutulup seramik diş fırça kutusunu aynaya fırlattı. Kendi yüzünü görmeye dayanamıyordu çünkü her defasında onu görüyormuş gibi oluyordu. Oysa hâlâ onunla yüzleşmeye hazır değildi. Yeni okulunun üniformalarını giyip saçlarını gelişi güzel topladı. Artık nasıl gözüktüğünün bir önemi yoktu, hissettikleriyle içi öyle doluydu ki vücudunun dışı bu duygulara kabuk olduğu için onur duymalıydı. İlk kez kendini ve hayatı sorgulayarak iyi ile kötü arasındaki o derin kuyuyu görüyordu.

"Yeni okul, yeni düzen..." diye kendi kendine mırıldanarak çantasını sırtına astı. Kapıdan çıkmadan önce son anda aklına gelenle kitaplığa yönelip eline bir kitap aldı. "Lev Tolstoy. Diriliş." Kitap kapağını okuyup dolan gözlerine söz geçirebilmek için kendini sıktı. Babasının sesi ile biriken damlaları parmak uçlarıyla temizleyip odasından çıktı. Babası artık hüznün işlediği gözlerinin kenarlarındaki hafif kırışıkları belli eder şekilde gözlerini kısıp "İyi misin?" diye sordu.

"Evet."

"O zaman banyodaki ayna, güzelliğine dayanamayıp kırıldı."

"Baba, kırk yaşındasın artık. Ergenler gibi soğuk espriler yapma uğraşın çok acınası."

"Babayla öyle konuşulmaz küçük hanım!"

"Bir kılavuz var mı bunun için?"

Metin Bey, kızına laf yetiştiremeden eşi odasından çıkıp "Aynı saygısız, umursamaz tavırlar! Senin yüzünden olanları ne çabuk unuttun?" diye Defne'yi payladı. Yeni bir kavgaya mahal vermemek için eşini kollarından tutup "Dilek lütfen, bunları daha önce çok konuştuk." dedi.

Defne annesinin yüreğini delip geçen kurşundan ağır sözlerine hedef olmamak için koşarak evden çıktı. Annesinin sözleri doğru olduğu için bu kadar canını yakıyordu, biliyordu. Her şeyin tek suçlusu o değildi ama onun en büyük hatası kötülüğü görüp umursamamak olmuştu. Artık bambaşka bir Defne vardı. Annesi, babası ve onu tanıyan ya da tanımayan herkes bunu görecekti.

Apartmanın önüne çıktığında yeni okula nasıl gideceğini bilmediğini fark edip elindeki kitabı kafasına vurdu. Eve geri dönmek için apartmana yöneldiğinde ona doğru yürüyen babasını görünce gülümsemesi yüzüne yayıldı. Metin Bey göz kırpıp "O elindekine kitap deniliyor ve aptallık ettiğinde kendini cezalandırman için değil, okuyup aptallık etmemeyi öğrenmen için var." dedi.

DELİ(RAFTA)Where stories live. Discover now