DELİLİK

575 124 105
                                    

Susuyorum...
Susuyor ve topluyorum kelimeleri
Hayat ki bir ırmağa benzer o ırmaktan,
Demleniyor, demini alıyor yalnızlığım
Günbatımına yakın bir meyhanenin
Unutulmuş kuytu köşesinde,
Geçmişin köhne tozlarına dayıyor sırtını
Yüreğimin en suskun
Yüreğimin en dilsiz halleri,
Ve geçmişten bir haber gibi
Bir misafir gibi
Çiçeği burnunda bir çift sevdalının
Birbirine değen sıcacık dudakları gibi
Yani, Yanisi bir iksir gibi geliyor,
Masamı şenlendiriyor
Mahzun iki yaşı gözlerimin,
Zor seçiyorum ikiyi birden
Masayı kirden, ihaneti sinirden,
Gözlerini arıyor gibiyim bu eski yerde
Bu geçmişleri kayıp
İnsanların düştüğü dertde
Onlar gibi unutmayı arıyorum
Onlar gibi kendimi avutmayı
Bir sözde bir gözde
Bir içki şişesinin en dibinde,
Çırpınışlarım ağlara düşmüş
Bir balığın çırpınışlarını andırıyor
Çırpınıyor çırpınıyor
Çırpındıkça dolanıyorum
Kaçmak istediğim küfrettiğim ne varsa,
Sonra bir kadın!
Saçları ayrılık karası
Sonra bir kadının sesi eski bir plaktan
İçinde ölmenin sevdası
Dilinde yalnızlığımın ince yası,
Sonra kadının ağzında
Bir türkü oluyor pişmanlığım
Bir türkü oluyor yüreğim
Bir türkü oluyorsun
Bir kemanın telinde vücut buluyor
Mezesi oluyorsun masamın
Nereye kaçsam, gitsem ve nereye baksam
İki çift lafı oluyor gözlerin
Bir yaşlı adamın,
Susuyorum...
Sustuklarımın yanında hiç kalıyor konuştuklarım
Susuyorum, gördüklerim susturuyor beni,
Söylesem her insanda seni gördüğümü
Bağırsam insanlara
Her gece öldüğümü
Kuşlara, dağlara, yokuşlara
Yağmurla yağan gözlerini
Şimdi gizliden fısıldasam sulara
Damlasında gördüğüm ellerini
Kelimelerini
Kuytuda hayallerini
Duymuyorlar beynimde ayak seslerini
Bilmiyorlar uykusuzluğunu
Bardağımın içinde durup
Vücutsuz durduğunu
Görmüyorlar imkansızı paralıyorum
Mümkün olduğunu
Konuş! Perdeyi aralıyorum
Yaşanır mı aşk ile
Konuşsan söz oluyorum
Silüetin düşer mi dile
Bağırsam, haykırsam nafile
Anlatsam deli oluyorum
Anlatmasam deliriyorum.

Mehmet TÜRSUN

RÜYA #Wattys 2020Where stories live. Discover now