BÖLÜM 12

5K 152 5
                                    

Günlerim güzel geçiyor, iyide kazanıyordum bu işten. Genç ve yakışıklı çocuklarla, zengin iş adamlarıyla seks yapıyor, çoğundan zevkte alıyordum. Durumum iyileşmeye başlamıştı, yeni bir eve geçebilirdim belkide. Ceren çok iyi bir insan, ancak onunda bir hayatı var sonuçta. Bu gece görüşeceğim adam, birkaç kez görüştüğüm ve istemeden de olsa etkilendiğim bir bekar. Kendisi işadamı, tabi öyle medyatik sosyetik falan tiplerden değil. Ama öyle tatlı bir erkekki, o da eşcinsel fakat bunu saklayan bir adam. Aslında kadınsı görünümlü yani Crossdresser denilen tipte eşcinselleri de çok seviyor fakat bana da dayanamıyor işte. Adı Hakan, 36 yaşında ve tek yaşıyor koskoca evinde. Çöpsüz üzüm anlayacağınız, bu nedenle benimle sıkça görüşebilecek bir erkek. Onu size neden tanıtıyorum, çünkü akşam görüşmeye gidene dek haberimin olmadığı bir süprizi olacak bana. Bunu ben de bilmiyorum, süprizden dahi habersizim, bunu sadece yazar biliyor şimdilik:))

O günü bir şekilde değerlendirmek istedim ve Ceren'e alışverişe çıkmayı önerdim. Öyle tatlı ki beni kırmıyor hiç. Onu çok seviyorum gerçekten. Ferhat ile evlenmelerini öyle isterim ki, mümkün olsa eğer.

Hem ben de alışveriş yapıp, akşam Hakan ile görüşürken yeni birkaç parça ile gideyim istiyordum. Alışverişimizi yaptıktan sonra da birer yemek yeriz diye düşünmüştüm. Giyindik, hazırlandık ve çıktık yola. Memleketin havasını farklı alıyordum artık, korkmadan, ertesi günü düşünmeden nefes almak ne de başka oluyormuş. Alışverişe başlamadan sahilde bir çay bahçesine oturduk. Hem çaylarımızı içerken hem de sohbete başladık.

- Muratcım, bak ben önemli biri olmadıkça bu ismini kullanırım, seviyorum ya ben senin ismini.

- Kullan Ablacım, aşk olsun sen ne istersen serbest sana. Sen benim için öyle değerlisin ki.

- Canımsın, sen de benim için öylesin, kardeşim gibisin bil ona göre heee.

Arada kikirdeşmeler...

- Biliyorum Aşkım benim, dünyanın en tatlı kadını sen de benim öz ablam gibisin.

- Yerimmmm, yerim seni ben, eee anlat bakalım 2 ay oluyor nerdeyse Kenan'la başlayalı, nasıl gidiyor? Sen anlatmadıkça sormam birşey biliyorsun Muratcım.

- Güzel gidiyor abla, alıştım artık, neyin nerde olması gerektiğini biliyorum yani. Güzelde kazanıyorum, ilk günlerde bana hesap açmıştık ya gidip seninle. O hesaba atıyorum kazancımı. Evede katkı yapayım diyorum ama dinlemiyorsun ki beni.

- Aaaaa, keserim dilini ayol, seni beni yok bu işin demedimmi, o ev seninde evin. Bak ben zaten yükümü yükledim. Eee Ferhat abinde aynısını bana yapıyor zaten, harcatmıyor ki sağolsun.

- O da harika biri be Abla, keşke evlenebilseniz siz.

- Bakalım belli mi olur, hayat sürprizlerle dolu Muratcığım.

- Aaaaaaa, hayırdıııııır? Bilmediğim birşeyler mi var Abla.

- Ay yok ayol, lafın gelişi işte.

- Yemedim ama hadi bakalım, dediğin gibi olsun.

Çok güzel sohbet olmuştu, konuşuyorduk her zaman ancak bugün iyi dertleştik uzun uzun. Oradan kalkıp, gidip bir AVM'de kıyafet baktık. Zorla da olsa Ceren'e aldığım hediyeyi kabul ettirdim. O bundan çok fazlasını hakediyordu bana göre. Sonra da kendimize güzel birkaç parça kıyafet beğendik, alışverişimizi yaptıktan sonra saat iyice ilerlemeden çıktık ve bir restorana uğradık. Burada sıkça yemek yerdik boş zamanlarımızda. Yemeklerimizi sipariş ettikten sonra, yeniden daldık sohbete;

- Abla bu gece Hakan geliyor.

- Ooooo yaşadın, dilinden düşürmüyorsun zaten adamı.

- Aşk değil abla , ama çok çok tatlı bir erkek ya gerçekten.

- Valla yavrum belli de olmaz, bir bakarsın aşkta oluverir.

- Bilmiyorum abla, bakalım herşey zamanla, herşeyin de hayırlısı.

- Aynen öyle Murat, herşeyin hayırlısını dile hep.

Yemeklerimizi bu sohbet eşliğinde bitirdikten sonra, evin yolunu tuttuk. Bu geceki büyük süprizi bilmeden en yeni kıyafetlerimi, içime en seksi boxerimi, o harika kokumu da sıktıktan sonra, hazırdım ve Kenan'dan haber beklemeye koyuldum...

ERKEK ADAMWhere stories live. Discover now