BÖLÜM 14 : BÜYÜK TEKLİF

4.4K 145 6
                                    

MERHABA SEVGİLİ ARKADAŞLAR, BU BÖLÜM VE SONRAKİ BÖLÜMLER İÇİN, ARTIK MURAT'I BU SEKS İŞÇİLİĞİNDEN UZAKLAŞTIRIYORUM Kİ, TIKANIP KALMAYALIM. BÖYLECE YENİ SEÇİMLER VE BÜYÜK SON'A DOĞRU BİR ADIM DAHA YAKLAŞMIŞ OLACAĞIZ. İYİ OKUMALAR DİLERİM.

FOTOĞRAF: BÖLÜMÜMÜZDE GİRİŞ YAPACAK İSİM; SEZER KARAHAN

1.5 AY SONRA

Hayatıma artık Ceren'in evinde değil, Hakan'ın bana hediye ettiği o harika evde devam ediyordum. Uzun zaman geçmişti ve ben eve iyice alışmıştım. Evimde Cerenleri, Hakan'ı ve birkaç vesile ile tanıştığım kızlı, erkekli arkadaş çevremi bile yemeğe almıştım. Tabiki bu süreçte seks işçiliğine hala devam ediyordum ve iyide para biriktirmiştim. O gün de tıpkı Hakan'ın büyük bir süprizle beni karşıladığı gün gibi olacaktı. Ancak henüz benim bundan haberim yoktu. Uzun süredir seks yaparak para kazanıyorum ve sık sık gelen müşterilerim de oluyor. Bunlardan biride Sezer bey. Sezer KARAHAN oldukça zengin bir iş adamı, Türkiye'de İstanbul'da 2, Doğduğu şehir Balıkesir'de 1, Amerika'da 2 ve İngiltere'de 1 tane olmak üzere toplam 6 tane özel tıp merkezinin sahibiydi. Bunun yanı sıra Ticari işlerle ilgilenen, yani sadece bu merkezlerle kalmayan gerçekten zengin bir adam. Yanlış anımsamıyorsam eğer 37 yaşında, dul ve lüks bir malikhanede tek başına yaşıyor. Yıllardır ona yoldaş olduklarını anlattığı ve çok değer verdiği emektar aileyide unutmayayım.

İşte bugün yine Sezer bey ile buluşacaktım, özenle hazırlandım ve akşam 7 gibi Kenan ikinci kez beni arayarak, Sezer ile görüşeceğimi bildirdi. Hemen evden çıktım, bir taksiye atlayıp otele sürdüm. Artık Kenan yoldaş değildi bana bu konuda, alışmıştım ve çıkıp gidiyor kendimi hazır ediyordum. Anlayacağınız profesyonel biriydim artık seks işçiliğinde.

Otele vardığımda Odamın bulunduğu kata çıktım ve o da ne? Sezer de odama en yakın olan boş odalardan birini tutmuş ve o anda odadan çıkıyordu ki beni gördü;

- Vaaaav, her zaman ki gibi özelsin Deniz, her zaman ki gibi yakışıklı ve tatlısın, ayrıca hep şıksın.

- Sezer beeeey, nasıl bir tesadüf oldu bu böyle, tam da siz çıkarken, bir işiniz mi çıktı yoksa.

- Yoo yo, merak etme senin için geldiğimde, hiçbir iş beni geri döndüremez.

- Yapmayın utandırmayın beni böyle sözlerinizle.

- Utanmaaaaa, sen bu sözleri hem kişiliğin hem de görünümünle hakediyorsun, seni bugün ilk görmüyorum biliyorsun Deniz. Seni artık tanımaya başladım ben.

- Çok sağol gerçekten utandım ama. Eee hadi ne duruyoruz, geçelim mi...

Diyemeden sözümü kesti ve;

- Haaaayırrrr, bugün başka planlarım var, seninle konuşmam gereken çokta önemli konular tabii.

Tedirgin hissetmiştim bir an için kendimi, evet sık sık görüştük ancak hep odada hep otelde, böyle farklılıklar, farklı planlar beni her zaman tedirgin ediyordu. Belki geçmişimden kalan hatıraların etkisi bu. Ama ses etmedim, hafif bir tebessüm ile boynumu yana yatırdım ve olur dercesine yüzüne baktım.

O anda hemen geri döndük ve otelden ayrılmak için aşağıya inmeye başladık. Şıktı yine, yine zengin görünüyordu kıyafetinin kumaşı. Asaletine diyecek söz yok zaten. Otelden çıktıktan sonra lüks siyah aracının kapısını açtı şöförü görür görmez Sezer beyi. Bana müsaade etti önce ben ve sonra o araca atladığımız gibi, sahil kenarına doğru sürmeye başladı şoförü. Bir süre ilerledikten sonra;

- Mehmet, bizi şurda bırak oğlum, biraz laflayalım döneceğimiz zaman haber veririm, gelir alırsın.

- Peki, Sezer bey.

- Haaa..sende öyle boş durma, bu civarda mekan boldur, çek yakında bir yere keyfine bak.

- Peki efendim.

Sahil kenarında inmiştik, ortalık aşırı derecede yoğun değil tam aksine gayet sakindi. İlerlemeye başladık sahil kenarında ve beş dakika sürmeden bir köftecinin önüne vardık. Çok cici bir yerdi burası, sahil kıyısında köfteci arabası ışıl ışıldı. Etrafında üç beş minik masa ve çevreleyen tabureleri, sımsıcaktı ,samimiydi. Çok seviyordum böyle gösterişsiz olan şeyleri zaten.

Derken Sezer'in ''Oturalım şöyle, hem birşeyler yer hem de biraz konuşuruz.'' demesiyle, masalardan birine oturduk. Köfte ekmekleri ve yanına ayran, kolamızı söyledikten sonra;

- Eeee, konumuz nedir Sezer bey, merak ettim doğrusu?

- Immm..Sana önemli bir teklifim olacak benim Deniz, yada Murat diyeyim eğer kızıyorsan böyle hitap etmeme.

- Yoo yoo hiç önemli değil, devam edin ben sizi dinliyorum.

- Bak Murat, sana hayatımı açtım ben, açtım derken birçok şeyi biliyorsun, birçok yakınımın bilmediği kadar. Hayatımı, yaşantımı anla işte birçok şeyi dertleşip paylaştık seninle. Son görüşmemizden sonra biraz rahatsızlandım ben. Doktorla görüşmek zorunda kaldım, kalbim biraz sorunluymuş işte.

- Na..Nasıl yani? İyisin değil mi? Bak beni kandırma iyi misin gerçekten anlat bana?

- Yo yoo iyiyim ama tedbiri elden bırakmamak gerek. Ben bildiğin gibi dulum, çocuğumuz olmadan vefat etti eşim. Ailemide kaybettim ben, anlayacağın bir şekilde yapayalnızım. Bizim Emektarlarda olmasa ah ahh...

Dertleşiyorduk Sezerle biz her buluşmamızda. Seve seve dinliyor ve seve seve anlatıyordum kendimi ona. Ancak bugün sözlerinin bir an önce son bulmasını ve neyle biteceğini öğrenmek için ölüyordum resmen. Zaten tedirgin bir halde dinliyorum, oda uzattıkça uzattı bugün. Neden sonra sadete gelmeye başladı;

- Benimle yaşamanı istesem senden? Sakın seks için falan diye düşünme bunu. Yalnızlığıma dert ortağı olursun, dostum olursun, istedikçe eşim olursun, ilgi duyduğum o harika adam olursun, arkadaşım olursun ne bileyim işte hayatımın rengi olursun. Ne dersin yaşamak ister misin benimle birlikte?

- Ben..Şeyy.Ben gerçekten teklif dediğinde böyle birşey olacağını aklımın ucundan geçirmedim. Şaşkınım şu an açıkçası. Seninle uzun zamanımız geçti Sezer, neden olmasın , elbette isterdim böyle bir yaşamı seninle. Ancak ne bileyim, bilmiyorum bu büyük bir karar olur.

- Nolur ki evet desen, hayatın değişmez seni sıkmam, yaşadığın mekan ve şartlar değişir. İmkanların olur, bu iştende kurtulmuş olmaz mısın hem? Lütfen iyi düşün bunu Murat. Yarın tekrar konuşalım, düşün bu gece olur mu?

Tamam dedim ve zihnimde büyük bir yolculuğa yemeğimizi yerken çıkmıştım bile. Büyük imkanlar, iyi bir adam, hatta muhteşem bir adam. Zenginlik, güç, hem bu pis işi yapmak zorunda da kalmazdım. Düşündüm hem de çok düşündüm o masada. Kabul edeceğimi orada söylemedim Sezer'e. Nasılsa birgün daha düşünme vaktim vardı. Beklemeliydim bir süre. Ancak vereceğim cevap belliydi ve beni bambaşka bir hayat bekliyordu bugünden sonra...

ERKEK ADAMWhere stories live. Discover now