BÖLÜM 20: İNTİKAM PLANLARI BAŞLIYOR

2.9K 115 6
                                    

MERHABA YENİ BÖLÜM İLE SİZLERLEYİZ, DEĞERLİ OKUYANLAR...ÖNCELİKLE 1.3 K OLMUŞ VE ÇOK AMA ÇOK MUTLU HİSSEDİYORUM...BENİM İÇİN 1 DE 1 K DA AYNI BUNA İNANIN...ANCAK DAHA ÇOK KİŞİNİN OKUDUĞUNU BİLMEK MUTLU EDİYOR...PLANLARIN İLK ADIMININ ATILDIĞI BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIZ, İYİ OKUMALAR DİLİYORUM...

Hava harika, yatağımdan çıkmak istemediğim bir gün ancak bu güzel günde birşeyler yapmam gerekir. Geleli bir hafta oldu, evim var artık, evim güzel evim. Alışmaya başladım yeni hayatıma.

Hem sevdiğim insanlar da gitmediler, benimle bu evdeler. Amerikaya gitmeden önce, Sezer'in cenazesinden hemen sonra Süleyman amca ile konuşmuştum:

- Süleyman amca, hepimiz kötüyüz biliyorum. Belki zamanı değil ancak, bir ailen var ve ben burda kalmanızı öyle istiyorum ki. Zaten şu durumda benimde akibetim belli değil. Gitmenizi yeni bir hayat kurup artık kendiniz için yaşamanızı çok istesem de yanımda kalmanızı da bir o kadar istiyorum.

- Yooook, yooook. Murat'ım ne olursa olsun biz bırakmayacağız burayı ve seni. Yıllarımız geçti bu evde bizim, ömrümüz oldu burası. Sezer'in anası Saliha hanım ve babası Hulusi rahmetli olmadan önce de bu evdeydik. Alıştık biz burda olmaya bırakmayız ne evi ne de seni.

Gitmeyeceklerini söylemişti Süleyman amca. Öyle mutlu hissettim ki öyle güvende.

Dediğim gibi bu güzel günü değerlendirmek istiyordum ve yataktan çıktım. Kenan'ı görmeye gitmek vardı aklımda. Sonra belki eğlence, belki de atmam gereken ilk adımı atma zamanıdır.

Kenan'a mesaj yolladım: Nasılsın, işin var mı?

Kenan: Oooo, iyiyim sen nasılsın? Yok yok restoranda olacağım 1 saat sonra, yemek vakti.

Tamam, ben de oradayım bir saat içinde, görüşelim.

Kenan: Tabii gel bekliyorum.

Kalktığımda aynada kendime şöyle bir baktım. Üzerimde beyaz sütyen kilot vardı. Üzerinde baharı aratmayan mavi ve vişne rengi çiçek desenleri ile, beni hem tatlı hem de seksi göstermişti. Ihımmmm diyerek iç geçirip, banyoya doğru ilerledim. Elimi yüzümü yıkadım ve dolabı açtım. Bir sürü kıyafet almıştım Amerika'dan. Ne giysem ne giysem? derken, siyah atletimi sütyenimin üzerine geçirdim. Pardesü modeli haki yeşili, yakalı belden kemerli elbiseyi çıkarıp üzerime giydikten sonra, yakasını araladım, atletim güzel görünüyordu içinde. Ayağıma süet kafesli topuklu ayakkabıları giymeyi tercih ettim. Onlarda siyahtı ve uyumluydu. Zincirli minik çantamı avcuma sığdırdıktan sonra, telefonumu da alıp odadan çıktım. Aşağıya indiğimde direk mutfağa daldım ve Pakize teyzeye gizlice sarılarak:

- Günaydınnnnnnn, canlarım benim.

- Amaaan, amaaan, günaydın kuzuuuum, kahvaltını hazır edelim hemen.

- Yok yok pakize teyze, dışarı çıkacağım. Bugünü de kendinize ayırın istiyorum, Zeynep ve Nur ile bizim şu mağazaya bir uğrayın, kızları yenilesinler biraz.

- Nazlı ablaaaaa, çok tatlısınnnnn.

- Ne demek kızlar, siz benim kardeşimsiniz bunu asla unutmayın.

- Anasının guzuları bu üç kız, değilmi kızlaaaar?

- Aynen Pakize annem benim, muahhh.

Onlarla kısa süreli sıcak bir sohbet ettikten sonra, Mehmet'e haber salıp beni restorana bırakmasını istedim. Araçta bıraktığım siyah gözlüğü gözüme geçirip, saçlarımı şöyle bir dalgalandırdıktan sonra, Mehmet ile sohbet ederek yola çıktık.

Neden sonra restorana vardık ve ben indim Mehmet ilerledi. Heyecan yine basmıştı vücudumu, tüm göremediğim tanıdıklarımı görürken böyle oluyordum. Acaba anamla yüzyüze gelsem neler olurdu ki?

İçeriye girdim ve yine tüm yakışıklılığı ile karşı masada oturuyordu Pezevenk. Hiç mi yaşlanmıyor bu nedir? Ona doğru ilerlerken el salladım ve yüzündeki şoku belli etmek istemesede farkettim.

Ayağa kalkıp beni bekledi selamlaşmak için, masaya vardığım gibi elimi uzattım:

- Merhabaaaaa...

- Ha Maşallah, sen nolmuşsun ya böyle?

- Sağolll Kenancığım, olması gereken oldu diyeyim.

- Tabi tabiii, senin kararın öyleyse öyledir. Ama fazla güzelleşmişsin, dikkat et ha aşık edersin kendine sonra.

Ne diyordu bu böyle, kur mu yapıyordu bana? Gülümsedim hafiften ve masaya geçtim. Oturduktan sonra hemen bir kahve istedim, Kenan'da benim siparişimi onayladı. Kahvelerimizi beklerken nasılsın iyiyim vs konuştuk. Kahveler geldiği gibi bir yudum aldım, kendime gelmek için iyi bir içecekti Sabahları. Sohbetimiz doğal kıvamında devam etti ve ilerleyen saatlerde müsade isteyerek kalktım.

Mehmet'e haber verdiğim için restoran'ın önüne gelmiş beni bekliyordu. Atladım arabaya ve ''Napsam ki? Acaba denize mi gitsek? Yok yok bugün değil, hem hazırlıklı değilim bikini falan. Aaaaaa dur, eve gitsek iyi olur Mehmet'ê söyleyeyim.'' diye içimden geçirirken;

- Mehmet beni eve bırak lütfen, önemli birkaç işim var onları halledeyim.

Aklıma birşey düşmüştü ve hemen eve geldik, direk çalışma odasına giderek, dizüstü bilgisayarımı aldım ve bahçeye geçtim. Emlak sitelerini araştırmaya başladım ve güvenilir bir sitede il ilçe semt adı ile satılık ve kiralık evleri araştırmaya başladım.

- Immm ı ıhh bu ufak bir ev.

- Güzel gibi ama, uzak mı ne oraya?

- Bu da çok bakım istiyor ya off napcam ben?

- Yok artıkkkkkkkkk!! Bizim mahallenin arka ucunda iki katlı lüks bir ev. Fiyatta uygun ya inanamıyorum.

Kendi kendime deli gibi konuşarak evleri incelerken, bizim mahallenin arka çıkışında lüks iki katlı bir eve denk gelmiştim. Hemen resimlerini inceledim, tadilatlık durumu yoktu iyiydi tadilat edilmişti. Zaten açıklamalarında da yazıyordu. İletişim bilgilerini araştırdım hemen:

Mustafa ÖZKAN

Cep: 0542318....

İş: 026624512....

İşte bilgileri bulmuştum ve hemen telefonuma sarılarak adamın cebini aradım, çalıyordu ve neden sonra biri telefonu açtı:

- Efendiiiiim.

- Alo, iyi günler ben şu ..... emlak sitesindeki ev ilanınız için aramıştım?

- Heeee, gızım doğrudur, ev bizim, Alamanya'da iken yaptırdıydık, şimdide satıyozzz.

- Şeyyy, eğer uygun olursanız ben yarın gelip, evi görmek istiyorum. Eğer aklıma yatarsa hemen satışı yapalım, elden hem de ne dersiniz?

- Valla canım gızım, heee olur yarın müsaitiz biz. Yengenle gelir gezdiririz evi. Bakıp beğenirsen notere gider satışı yaparız.

- Valla süper be Amca, o zaman yarın öğle gibi oradayım, gelirken mutlaka haber veriyorum.

- Tamam gızzım, sen haber et bizde hemen varır geliriz eve.

- Peki amca, hayırlı günler...

Emin değilim ancak, intikam duygularımı durduramadığım için yaptığım planların ilk adımını atmıştım sanırım...

ERKEK ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin