1.1

617 74 27
                                    

  Taehyung yarım saattir evlerinin bahçesinde oturmuş Jimin'in gelmesini bekliyordu. Yedek anahtar fikrini saçma bulan Tae bu sefer saçmalığın kurbanı olmuştu.

Jimin saatlerdir eve gelmemişti. Eğer şuan bir kızla takılıyor ise daha gelmesine çok vardı.

Taehyung evlerinin kenarındaki alçak duvarları pek sevmezdi. Çitler ona daha güzel gelirdi. Fakat şimdi sevmediği duvarlardan evine bir hırsız misali girecekti. Sokakta beklemektense bahçede beklemek daha iyi olurdu.

Ellerini duvara yasladıktan sonra "Haydi koçum sen yaparsın!" Repliği ile kendini yukarı çekti ve içeri girdi. Bahçedeki puflardan birine oturdu.

  Taehyung zaman geçirmek adına evlerini inceledi. İzlediği Amerika dizilerindeki evlere hep özenmişti. Ama onların evi daha çok emekli olmuş, torunlarının gelmesini dört gözle bekleyen yaşlı çiftlerin yaşadığı evlere benziyordu. Modern değildi fakat gelenekselde değildi.  Minik bahçeye ev sahipliği yapan bu küçük ev Bayan ve Bay Park'ın Jimin'e hediyesiydi. İki arkadaş ayrı eve çıkacaklarını ailelerine söyledikleri zaman Park Ailesi evin ücretini ödemişti. Kim ailesi ise evin oturma odasının eşyalarının bir kısmını ve bahçenin dekorasyonunu sağlayan eşyaları almıştı.

"Hey merhaba!" Gelen ses ile kapıya dönen Taehyung, Jimin'e sinirli gözlerle baktı. "Nerede kaldın?"

"Metrodaydım. Bu yüzden geç kaldım. İçeri geçelim mi? Fazlasıyla acıktım."

Taehyung, Jimin'i annesini takip eden küçük çocuk gibi takip ederek evine girdi. Adımlarını direk mutfağa yönelten arkadaşlar hemen yemek hazırlığına başladılar.

"Bir insan evladı nasıl evden çıkarken telefonunu unutabilir? Tamam, anahtarı anlıyorum ama telefonu anlayamıyorum."

Domatesleri doğrayan Taehyung elindeki bıçağı tehditkar bir şekilde Jimin'e sallamaya başladı.

"Bana bak çocuk. Sabahın köründe birşey demeden defolup gittin, şimdi de beni mi sorguluyorsun?"

"Ha? Ben sana işim olduğunu söyledim. Erken çıkmam gerekiyordu."

"Yürümeye üşendiğin için metroya binecek kadar tembel olduğunu biliyorum fakat sen toplum taşımayı sevmezsin." Bıçağı Jimine dokundurdu. "Anlat bakalım kiminleydin?"

Jimin ketıla su koyduktan sonra Taehyung'a döndü. Ve yanağını okşadı.

"Kimseyle değildim. Yemin ederim seni aldatmıyorum sevgilim." 

Taehyung, Jimin'in elini itip "Homofobik değilim ama seninle olma fikri iğrenç. " dedi.

İki arkadaş gülerek yemeklerini hazırladıktan sonra masaya oturup yemeklerini yemeye başladılar.

"Taehyung?"

"Ne var?"

"Bugün garip birşey oldu."

Taehyung ağzındaki büyük lokmayı bitirmeye çalışırken soran gözlerle Jimin'e baktı.

"Bugün şehir merkezinin uzağında ki kütüphanelerden birine gittim. Oradan bir kitap aldım ve ça-"

Taehyung tek eliyle ağzını kapatırken diğer eliyle karnını tuttu. "Sen ve kitap? Hahaha! Güldürme beni."

"Sözümü kesme de dinle velet. Oradan bir kitap aldım ve sonra metroya bindim. Metroda yanıma bir kadın bindi. Biraz sohbet ettik. Kadın ineceği zaman bana adımı söyledi. Ve ben ona adımı falan söylemedim. Aramızda tanışmadan kısa bir diyalog oluştu sadece."

"Onu tanımadığına emin misin? Adını nereden biliyor?"

"Kadına bunu sorduğumda bana 'Minik Eun söyledi. AWL'den sevgilerle.' dedi."

AWL | Taehyung ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin