28: #İlk#

11.7K 410 111
                                    

2000 küsür kelimelik bir bölüm yazmışım, yanılmıyorsam bu kitaptaki en uzun bölüm oldu. :O

Bu bölümü Kuzucukkk adlı okuyucuma ithaf etmek istiyorum. *-*

50K için teşekkür ederim bu arada, canımsınız! :*

Multimedya: Ruelle - Deep End

28: #İlk#


Kirpiklerim sıkı sıkıya kenetlenmiş bir biçimdeyken gözlerimi aralamak zordu ama ensemde hissetmeye başladığım nefes beni gözlerimi açmaya zorluyordu. Gözlerimi yavaşça araladım.

"Günaydın, daisy duck."

Batı'nın sesini duymamla ona doğru döndüm. Dikkatle bana bakıyordu.

"Bakma öyle saf saf," dedi gülerek. "Uyurken dudakların aynı bir ördeğinkine benziyor."

Anlamayan gözlerle ona bakmaya devam ettim. En son ne olmuştu?

"Çağatay?" dedim sorar gibi. Batı'nın yüzünün gerildiğine şahit oldum.

O neredeydi? En son onunla konuşmuştuk, hatırlıyordum. Ailem ile ilgili bir şeyler söylemişti... Ailemi babasının öldürdüğünü... Ailemin kaçakçılıkla uğraştığını...

Belki de sarhoştu ve saçmalamıştı?

Hah, sesi çıktı alayla içimdeki benden. Bu kadar saf olmamalısın, bebeğim.

"Ne Çağatay'ı?" diye sordu Batı. "O da nereden çıktı?"

Gözlerimi içinde bulunduğum odada gezdirdim. Batı'nın odası.

"Ben en son evimdeydim." dedim sorar gibi. Anlayamıyordum, kaçırdığım bir yer mi vardı?

"Ekim," dediğinde şaşkınca odada gezinen bakışlarım, Batı'nın gözleriyle buluştu. O kadar şaşkındım ki, gözlerinin güzelliğine dalacak kadar vaktim bile olmamıştı. "Rüya mı gördün?"

"Gerçekti, eminim." dedim. Emindim, o kadar şey rüya olamazdı. Kesinlikle kaçırdığım bir şeyler vardı.

"Bebeğim sen evinde filan değildin, rüya görmüş olmalısın."

"Büyük ihtimalle." dedim kafamı yavaşça aşağı yukarı sallarken. Her ne kadar, bir rüyanın bu kadar gerçekçi hissettirmesi garibime gitse de, zaten Çağatay ile konuştuklarımız pek de inandırcı değildi. Fazla saçma ve gerçekçilikten uzaktı.

"Bir duş al istersen, ben sana kıyafet veririm." 

"Güzel olur." dedim ve yataktan kalktım. Üzerimde yine Batı'nın tişörtlerinden biri vardı. Zaten elbise gibi olduğundan altıma eşofman giymeye gerek duymuyordum.

Adam en az 1.85 vardı, iriydi. Ayrıca benden yedi yaş büyüktü. Elbette elbise gibi oluyordu tişörtleri. 

Dolaptan siyah, v yaka bir tişört çıkarıp bana uzattı.

"Teşekkür ederim." dedim ve odada bulunan banyoya girdim. Çamaşırlarımı yine giyecektim, o yüzden sadece üzerimdeki tişörtü kirliye attım. Suyu sıcak bir ayara getirdikten sonra önce biraz suda durdum ve vücudumun gevşemesine izin verdim. Daha sonra böğürtlen kokulu şampuanla saçlarımı yıkadım. Vücudumu da köpürtüp durulandıktan sonra duştan çıktım.

Hey Taksi!  #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin