Baş Belası.!!!!

Isveç

"Sen delisin Melek"
Doğayla küvete English Home'dan aldığım duj jelini boşalttım. Diğer köşeye o diğer köşeye de ben oturdum.
Vücudum uzun süreden sonra suyla bulusunca bi titreme geldi.
"Arda gidiyor."
Rahatlama ile kapanan gözlerim bir anda açıldı. Doğanın suratı üzgündü.
"Nereye gidiyor?"
Kafasından tokasini çıkardı.
"Taşınıyorlar. Babasıyla yaşayacakmış. Annesi evleniyor. Arda kendi isteyerek Isveç ' e gidiyor. "
Ağlamaya başladı. Suyunda kayganlığıyla onun tarafına geçtim.
Bana sarıldı.
"Beni terk ediyor."
"Ama kendi isteğiyle deil ki canım. "
"Hayır kendisi burda sarpla yada Tanerle kalabilir."
Daha da ağlamaya başladı.
"Sarpla bu konuyu konuştular mı? "
"Hayır. Kendi eğitimi içinde iyiymiş ora. " burnunu çekip tekrardan konuşmaya devam etti.
"Bi de bana onla gelebileceğimi teklif ediyor."
"Sen bu çocuğu seviyor musun Doğa?"
"Evet. Hemde çok. O benim için çocukluk aşkı. Ama hep geyiğe vurduğumuz için açılmadık. "
"Taner bana teklif etse Sibirya'ya kadar giderim."
Bana baktı. Gözleri hem uykusuzluğun verdiği yorgunlukla hem de ağlamanin etkisiyle çok şişti.
"Öyle mi diyorsun?"
"Evet. Baban ne dedi peki?"
Güldü.
"Öğrenci değişikliğine kaydoldum zaten. O da çıkmadı. Onun çıktığını söylerim. "
"Tamam o zaman git Ardayla. "
"Peki sen ne olacaksın Melek?"
Bende buruk bir tebessüm ettim.
"Sevgilim yanımda artık. Sen rahatına bak. Skype da konuşuruz. Tatilde geliriz belki. "
Bana kocaman sarıldı.
"Ha bu arada lise 4 e geçtiniz direk."
Ona baktım.
"Na nasıl yani?"
"Tanerin babasının hediyesi." Suratına su fışkırtip eski yerime geçiş yaptım. Çalan telefonla Doğa sudan çıktı. Bende başımı suyun içine daldırdım.
Üstüme bornozu alıp yatağa geçtim. Doğa balkonda konuşuyordu. Bende kafamı yastığa koyar koymaz uyumuşum.

"Oha Çıkın Lan Hepiniz"
Tanerin bağırmasiyla yatakta doğruldum. Taner üstüme fırlayarak battaniye attı. Doğa kapıyı arkadan tutuyordu.
Bornozum nerdeyse bacaklarima kadar açılmıştı. Göğsümun çatali gözüküyordu. Üstüme hemen battaniyeyi aldım.
"Taner sende çık. "
Gülerek yanıma geldi.
"Müstehcen şekilde yatman hiç hoş deil. "
Suratına yastık fırlattım.
"Uyuyakalmışım banyodan sonra."
Eğilip dudaklarima öpücük kondurdu.
"Arda 2 gün sonra gidiyor."
"Bu doğanın da gideceği anlamına geliyor. " Taner kaşlarını çattı.
Bende yan yanayken uzun uzun anlattım.
Doğa içeri girdi.
"Sarp beni öldürecek şunu tutmak çok zor."
Taner kafasını salladı.
"Canın mı sıkıldı canım?"
Sarp konuşarak içeri girerken Taner bacağıma uzandı.
"En iyi iki arkadaşımızı kaybediyoruz."
Tanerin bu söyledikleri beynimin içinde dolaşıp durdu.
Unuturum deyip de unutmak çok zor olur. Gözlerim doldu ama ağlamamaya çalıştım. Taner bacagımda yatınca öptüm.
"He o zaman bir parti yaparız. "
Arda bana buruk gülümsedi.
"Herkes ayağa kalksın. "
Taner bornozumu düzeltip öle kaldırdı beni. Arda Doğaya sarıldı.
Sarp Eceye. Taner de Meleģine.
"Hiç bir zaman ayrılmayalim. Bedenen deil. Ruhen. Ister yer altında. Ister dünyanın bir ucunda. Bu aşk hiç bitmesin."