Sabır

80.3K 1.9K 177
                                    

Ter içinde kalmıştı....
Dünya kadar kurumuş ve ütülenmeyi bekleyen çamaşırın ortasında yerin iki kat altındaki bodrumda elinde ütü, saatlerdir çalışıyordu.
Ütü buharı yüzüne vura vura...
Geldiği Dakika'dan beri ayakta dikilmekten, bacağındaki zonklama iyiden iyiye artmıştı..
Ütü odası, aynı zamanda içinde bir mutfak da barındıran, çamaşırın yıkanıp kurutulduğu bir alandı.Oldukça büyük bir yatak odasına açılmaktaydı...
Burayı zaman zaman kullanan kimse yatak odasına şahane bir film arşivi yapmıştı
Sinema tarihinin bütün klasikleri ...
Sessiz filmlerden Blue box çekim aksiyonlara ve de avrupalı en başarılı yönetmenlere kadar....
Tutku sinemaya doğduğundan beri aşık bir çocuk olduğundan, dibi düşmüştü açıkçası...
Her vakit derli toplu tertemiz tutuluyor olmasına rağmen kimi zaman geldiğinde DVD lerin yerlerini değişmiş bulmaktaydı
Evet evet...
Kesin biri burda sürekli vakit geçiriyor...
Yer altında müstakil bir daire...bir kaçış yeri....
Eve ait güzelim bahçeye bakan tek pencere orada...
O da yarısı yer altında
Zaten tutkunun işi sahanlıktaki ütü masasıyla olduğundan o yarım yamalak pencereye bile işiyoktu....
Kliması çalışıyor olmasına rağmen kahya Hatice hanımın emriyle kullanılması yasak....
Halbuki burası kızın tüm gününü geçirdiği yer...Şubat'ın son haftasında olduklarından kaloriferler harıl harıl yanıyor...
Amman...Ev ahalisi üşümesin...Ahalinin , eve geldiği an Bodrum'a inerek yaklaşık sekiz saat hiç çıkmadan orada ütü yapan kızdan haberi bile yoktu tabii...
Hoş olsalar ne olacak...
Hizmetçi kızın rahatı kimin umuru?

Üç aydır eve gidip gelmekteydi...ütüler için...
Sonunda adapte olabilmişti.
Düzenlerini filan öğrenmişti az çok...geldiği ilk dakika eline verilmiş , muhtemelen yerine gelmiş olduğu diğer kızdan kalma rahatsız ve sentetik elbise herzamanki gibi üstündeydi.
Dikiş yerleri,kaşındırıyor,kolları uzun ve kapalı... manşetleriyle falan kızı sıcaktan öldürüyordu...
Yetmiyor gibi önünde bir koca prostela...
Sanki girişte durup devamlı gelene gidene kapı açıp , hoş geldiniz , gülegüle diyormuş gibi...
Evdeki büyük hanım şart koşmuşmuş....
Memnune hanım çocukların babaannesiydi...
Gerçi kendisini yer altında pek gördükleri yoktu...
Elbise yerine mayo giyse ne olacak
Üç aydır, haftanın üç günü , aşağıda çalışıyor olmasına rağmen evdeki üç çocuğun muhtemelen kendisinden haberi bile yoktu...
Evdeki iki temizlik elemanı, aşçı Emine abla, onun kızı Ayşe Nur da kendisiyle aynı elbiselerden giymekteydiler ,Allah razı olsun Hatice hanımdan.....
sade kendisi, canının istediği kendine ait elbise eteklerle...
Söylenen o ki, kadın evin en eski ve kıdemli calışanıymış
Taa büyük beyin zamanından beri...
Aldıkları nefese kadar herşeylerine karışıyordu .
Evin beyi Derya bey ve Memnune Hanım'dan sonra evde fazla onun sözü geçiyordu.
O giyisiler, topuklu ayakkabılar, hizmetçi önlükleri, gergin topuzlar........
Her an hepsini tetikte tutarak çalışanlara işten atılma korkusu yaşatıp duruyor Allah'ın cezası...
Hırs küpü, disiplin manyağı,
Bizamandır, kendince öyle cezalara kalkışmaktaydı ki artık canlarına tak demişti...
En küçük hatalarında maaşları eksik yatmaya başlıyordu
Tutku zaten haftada birkaç gün geldiği için ücretini elden alıyordu,
Ama Ayşe den duyduğu kadarıyla,
Kızlar veya Emine hanım kırılan bozulan birşey olduğunda cepten ödüyormuş

Bu İşi öyle zor bulmuştu ki sıcaktan kuruyup kalsa da sesini çıkarmayacaktı
Klimayı açmayacak tı, çünkü o paranın her kuruşuna ihtiyacı vardı...

Bütün bu eziyetten büyük hanım ın haberi var mı yok mu belli değil...
Geçi at sahibine göre kişnermiş derler.
kız görüşmeye geldiği ilk gün kadının önüne çıkarılmıştı
Yaşlı hanım gri renkli uzun örgülerini başının etrafında taç şeklinde tutturmuş,mavi ve keskin gözleriyle gencecik bir kız edasıyla kızı baştan aşağı süzerek koltuğu işaret etmişti.
O yaşında hala son derece güzel bir kadındı...
Koltuğu işaret etmişti...
"Otur.."
Oturmuştu ister istemez
"Gerçekte, bu kadar kısa bir araştırmadan sonra, işe adam almam.fakat iyi ütü yaptığını söylediler..
Benim torunum çok titizdir kızım.
Ancak tanıyınca anlarsın
iki çalışan yolladık, işi savsaklıyorlardı...
Daha başka sebeplerde vardı tabi....
Düzgün çalışacağını umut etmek istiyorum.
Başını sallayıp mavi boncuklarını Tutku ya kenetlemişti
Öğrenci misin.?"
Kız anlamaya çalıştı
Bu iyi bişey mi?
Ne dese...
"Öğrenci çalıştırmam...basar gider... Kafası atar gider, sevgilisine kızar gider, daha çok paralı yer bulur habersiz kaçar gider..."
"Yok ben .."
"Başkaca marifetin varmıdır?"
" Nasıl...?"
"Evde üç genç oğlan , bir de kız çocuğu var...istenmeyen bir durum olursa...seni en çok ta bu yüzden görmek istedim.... güzel ve küçüksün..şeytana uymadan önce bu söylediklerimi iyi düşün..."
Nefes aldı ,ağır ağır verdi
"Bak çocuk...ilk ve son kez uyarıyorum,ikinci ihtar olmayacak.ayağını denk al"
Ağlayacak gibi olmuştu
Tutku , fakir bir mahallede doğup yaşamış olabilirdi ama
Anacığının kucağında sevgiyle ve doğru dürüst büyütülmüştü
Bu duyduklarını hiç haketmiyordu
Böylesi tatlı görüntülü bir kadın,
Böyle... Sevecek gibi bakan... evvelce neyle karşılaşmış olmalı ki gardını baştan almaya çalışıyor
"Tabi.. Be..."
"Sözümü kesme...çocuklu bebekli filan çalışan istemem.."
Kalbi yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı
Zurnanın zırt dediği yere gelmişlerdi...
"Çocuk diş çıkarır, kuş çıkarır anası kaçar...
Ütü odası alt katta, Hatice gösterir sana
Bekar mısın "
"Ee ...vet."
Öyleydi
Bebekli, bekar...
"Iyi...gözlerin , aklın yaptığın işte olsun,haa izinsiz yatak odalarına girmek yok...
İşi bitirince odalarda oyalanmak yok, evde herkes benim gözüm kulağımdır, her yerde kameralarımız kurulu ,farketmişsindir..
Aileye öteden beri düşman, hasım çoktur...içe kapalı yaşarız .
Sağda solda dedikodu yaptığını duymayayım...
Oğullarıma karşı uygunsuz hareketlerini görürsem kovulursun.
Annesi ve babasını kaybettiğimiz zaman Vera çok küçüktü.
Anne şevkati eksikliği çekiyor, sana yumuşak davranacaktır ,suistimal etmeye kalkma.
Eşyalarını sağa sola saçma, eve ait eşyaları işinle ilgili değilse kullanma
Alt kattaki tuvalet ve banyoyu kullanırsın ,buzdolabında su ve soda bulunduruyoruz
Yemekleri mutfakta diğerleriyle birlikte yersin"
"Anladım hanımefendi..."
Anlamıştı
"Haa... Dur bakiim....Hastalıktan mı kalktın sen .?"
"Yoooo...."
Ödü patladı
Güçsüz bulur da işe almazsa.....
"Peki... Anlarız yakında zaten."
Keskin bakışları üstüne dikili...
Şansı yine devreye girmiş, şahane bir işvereni olmuştu....
Kadının yanından ayrılırken az daha Dosdoğru kapıya koşacaktı.
Gözlerinin önünde titreyen çenesi, dolu dolu öksürükleriyle minicik oğlu gelmiş olmasaydı....
Büyük hanım ın arkasından yumuşak bakışlarıyla kendisini takibettiğini görmemişti.
Emine hanım sa çok mutlu olmuştu kızın işe alınmasına , kızıyla birlikte..
"Oh....oldu bu iş yavrum... Seni sevmiş belli..."
Sevmişmi?
Sevmiş demek...
Yarabbim...Hiç gülecek hali yoktu
" Bana çok güzel sürpriz oldu abla , harika bir kadınımış, fevkaladenin de fevkinde...."
Güldü...
" Bakma sen onaaa.... Baştan kulağını bükmüştür ,mecburen...Çocuğum, o kadın on yıldır kendi başına üç çocuk büyütmeye çalışıyor...çok iyi biridir aslında.
Yumuşaktır, cömerttir gayet vicdanlıdır..anlarsın sen de zaten .
Sana boşuna söylememiş.düşman çok....
Bu gariplerin ana babası Akif bey leSevda hanım , toprağı bol olsun ikisininde...... kaza yaptı da öldüler deniyor ama tam da öyle değil aslında... durum biraz şüpheli...
Her neyse...Ayşe sana işleri anlatsın... Ütü çoktur evde ... Peyderpey yaparsın. Hatice ye pek gözükme... Kafayı takmasın sana, esas musibet o dur.. "
Ayşe Nur kadının tek kızıydı, çok da tatlı çocuktu
Hemen sarılmıştı Tutku ya
" hoşgeldin , Ben Ayşe ,geçen yıl liseyi bitirdim, aynı yaştamıyız?"
Öyleydi nerdeyse aslında
"Yok ben..."
Kendini ilk dakkadan ele vermeyecekti.
" Çalışıyorum , beş yıldır...tezgahtarlık filan..."
"Biz bu arkada yaşıyoruz, tek katlı da , babam Derya beyin şöförü."
"Eee.. Burda büyümüşsün çocuklarla..."
"Yok canım, büyük hanım çok titiz... Hatiçe hanım da beni sokmazdı büyük eve... Şimdi maaşla çalışıyorum da gelip gidiyorum ,bakma , hala zaman zaman sıkıştırır , azarlar."

Ayakta kalWhere stories live. Discover now