Sultanbeyli sultanbeyli olalı böyle aksiyon görmedi.

16.8K 1.1K 47
                                    

Istanbul un azcık kenarda kalmış ,pek te hizmet gitmeyen bölgelerinden , şehir planlamacıların çarpık yapılaşma kurbanı diyerek kestirip attıkları, ancak oy zamanı hatırlara düşen naif mahallesi Sultanbeyli de ...
küçük bir çarşıdaki bir kahvehane de ,gözünün gördüğü şeyin doğruluğuna inanmak istemeyerek baktı delikanlının hareketsiz bedenine koca Vardar.
İçi gitti.
Omuzlarına dünyanın yükü binmiş gibi dizleri boşaldı birden ..
Yarım saniye sonra da soluk soluğa timindeki en genç ve tecrübesiz askerinin baş ucuna çöküp titreyen elleriyle boyundan nabzına uzandı.
Oğlanın mert duruşlu , dimdik annesi gözünün önündeydi o sırada....
Dudaklarını birbirine bastırdı...
Ne hesap vericem....
Gözlerini bana kenetleyecek ...
Ne cevap vericem..
Yıkılmıştı,

Yıkılmıştı çünkü bi zaman önce oğlanı gene aynı bööle paramparça olmuş halde , gene allahın unuttuğu bi yerde bulmuş zorlukla yaşatmıştı.
Şimdi olduğu gibi yüzü koyun....
Gene bööle hareketsiz...
Dondurucu soğuk yerine öldürücü derecede sıcakta...
Zaten Afrika daki o kanlı bölgeden döndükten sonra herşeye ilgisini kaybetmiş ,enerjisi kalmamış birine dönüşmüştü..
duygusuz bir terminatör...
Ilk zaman yaraları mühimdi, kimse bişey sezmemişti.
İşinde bir sıkıntı yoktu
Hatta fazla iyi , fazla duygusuz..
Vardar hissediyordu ama küçük küçük...
Alev komutan yana yakıla dertlenip oğlanı toparlaması içinhepten kollarına attığı zaman, çok uğraşması gerekeceğini anlamıştı......
Az konuşuyor .....
Sinema sohbet kızlar , arkadaş toplantıları...
Bunlardan uzak duruyor ,
Kaçırılıp yok edilen kıza ait ip uçlarına ulaşmaya harcıyordu bütün vaktini....
Ona gelmişti...
Hiç bi yere ulaşamıyorum abi...
Ne ölüsüne , ne dirisine...
Silahlarıyla geldikleri zaman ben ameliyattaydım , onunla beraber...
Doktor yokluğunda ...
Duymadım...
Hiç bişey duymadım...
Oniki yaşında bi kızın berbat olmuş karın boşluğundan kurşun topluyorduk...
Birden bire geldiler ...
Kamuflajım olmasa beni de götüreceklerdi belki...
Değmiyceğine karar verdiler.
Mesaj çektim..
Öleceğim kesindi...
Çok yara almıştım.gene de mesaj çektim........

Mesajı alır almaz harekete geçmişti Türk silahlı kuvvetleri...
Oğlanın yeri belliydi de
Akibeti mechul....
Bölgeye yollanan sağlık ekibinin ,sağ kalanları taşıdığı sahra hastanesine yola çıkmıştı , anasıyla.
Hiç bir bilgi yoktu.
Kurtarılanlar arasında birkaç beyazın da olduğu haberi gelmişti sade.

Çevresine yığılı ölü bedenlerin üstüne beşli, onlu gruplar halinde konup kalkan at sineklerinin ortasında.....
Yardım yetişinceye kadar bi zaman ayık kalmak şanssızlığına uğramıştı ......
Vücudunda biteviye kanayan altı kurşun yarasıyla....

Vardar Yıkılmıştı, çünkü oğlan içerde savunmasız , silahsız şekilde yetenekli bi namussuzla kapana kasılmıştı ,
Yanında küçücük kızla ....
çabuk gelin, dediği zaman anlamam gerekirdi
Iyi diilim dediği zaman ....
Kahveci kanlar içinde kapı önüne düşmüştü ve de joya Faro kayıptı...
Tetikçiyle birlikte.
Offf.....
..........
Amerikalılarla birlikte kendininkiler de içeri doluştuğu zaman içersi telsiz seslerinden ,bi ağızdan konuşan adamların rabarbasından durulmaz olmuştu.
Bağıra çağıra iş görmeye çalışan bi dolu erkek...
Yerli , yabancı...
emirler emirler.....

Vardar Mehmetle göz göze bakışıp parmakları bi umut , gencin şah damarını aradı.
Atmıyor....
Yavuz ,Uğur Altay..hepsi konuşup hepsi onun gibi etrafına çöktüler....
Yeniden ve bu sefer daha fazla gömdü parmaklarını ...
Bekledi...
Sinirleri zaten öylesine zayıflamıştı ki kontrolünü kaybetti.
Duramadı yerinde arkaya doğru devrildi .
"Atmıyor....Alamıyorum."
Diğerlerinin yanaşmalarına izinverdi...
Birinin hızla nefes aldığı duyuldu.
Amerikalılar da dikilmişti başlarına şimdi.
Uğur parmakları oğlanın boynunda ,inledi
"Saçmalama komutanım, bi dur......"
Eli oğlanın bileğini kavramış...
Bu sefer bileğe odaklandı ...
Mehmet yarası olup olmadığını kontrol ederek nazikçe önüne çevirıyordu.
Bu sırada Vardar ,hıçkırır gibi tekrarladı
"Nabız yok Mehmet...."
Mehmet oğlanın buz gibi yanaklarını , boynundan nabzını kontrol ederken bileğine kuvvetlice pat pat vurdu , damarları şışirip tekrar bakarken hepsi sözleşmiş gibi suspus oldular.
Gürültüde duyulmuyorsa belki....

Ayakta kalWhere stories live. Discover now