Ayakta kal

Selin.

".....ama bebeğim bak bu son haftalar zaten bu şekilde geçti...yüzünü göremedim.özledim diyorum Derya ...büyük harfle...ÖZLEDİM...."
Tehlikenin geçtiğini duyar duymaz , ,sanki adamı ödlekçe terkedip, kimbilir hangi Allah'ın belâsı deliğe giren kendi değilmiş gibi birden bire ortaya çıkmış Derya nın kucağındaki eski yerine ,rahatlığa dönmeye çalışıyordu...
Yıllar yılı aynı şekilde, defalarca enayi yerine konmuş olan genç adam birden bu konuşmadan , kızın zorlayıcı tiz sesinden had safhada rahatsız olduğunu farkediverdi.
Telefonu ısınmış olan kulağından çekip diğerine yapıştırdı bezgince sesli bir nefes verdi....
"Çok yorgunum Selin....dakikalardır aralıksız konuşuyorsun fakat jet hızıyla ortadan kayboluşun hakkında henüz tek sözcük söylemedin ..."
"Çok moralsizdim sevgilim ...biliyorsun annemi..."
"Sen beni ortada bırakıp yok olduğunda annen henüz turp gibiydi,
Risk almayı göze alacak kadar bana bağlı olmadığın için yok oldun sen ....
Tırsın...
Sevdiğin falan yok...
Kendinden başka kimseyi sevmezsin sen..."
"Ne dedin sen?"
"Uzun zamandır söylemek istediğim şey bu Selin....Şimdi ortalık yatışınca gideyim kendimi hatırlatayım enayiye diye mi düşündün....
Bak ,ne var biliyormusun ..... biz böyleyiz maalesef...ne kadar karanlık adam varsa peşimizde bizim yıllardır ...bunlar gider başkaları gelir.... ben senin bu gel-gitlerinle uğraşamıycam daha fazla."
Kızın sesi tizleşti...
Savunma tonunu aldı...
Şımarık şımarık ...
"Ne alakası var...Los Angeles taydım... ...kaçmıştım gibi konuşma ..."
"Kaçtın Selin....hepimizi ortada bırakıp yok oldun ortadan ."
"Kafan karışmış senin, hayatım .....Kırma beni hadi bebeğim, inan perişanım .ikimizinde birbirimize ihtiyacımız var....evdeyim gel ...bekliyorum ,lütfen....
Lütfen Derya....
Sen de terkedersen..."
Sesi boğuklaştı
"Neaparım ben...senden başka kimim var...."
Ajitasyon...
O zaman iyice emin oldu Derya...
Bu sözü kimbilir kaçıncı duyuşuydu...
Benim senden başka kimim var....
Sahtekar...
Büyük sahtekar ........
Yıllar yılı işte bu yüzden her geri döndüğünde, kucağını açmıştı ona...
O da öyle düşündüğü için...
Hayatının ilk yarısını ona aşık geçirdiği için....
Kalan kısmında da kıza kıyamadığı için ...
Zayıflamış duygularının utancıyla bi de.....
Onca paranın malın mülkün içinde ebeveynleri tarafından fena halde ihmal edildiğini düşündüğünden.....
Her vakit onun şövalyesi olmuştu,
Kızı koruyabilmek için bi çok kere kendi isteklerini ertelemiş,
Ona babalık ağabeylik etmişti....
Farketmeden vazifeye dönmüştü işte...
Emeğine kıyamamaktan
Tutku isimli kendisi minicik fakat üzerindeki etkisi ormanda on kaplan gücündeki o güzel varlık karşısına çıkmamış olsaydı daha kimbilir ne kadar zaman bu şekil sürecekti.
Tanrım....
Bir kadın
nasıldır...
Nasıl olur...
Kendine nasıl hayran bırakır...
Zekasıyla ,
Yumuşacık ama tuttuğunu koparan duruşuyla...
Girift kişiliğiyle.
Kız Derya ya bir kadının her yönüyle nasıl bir varlık olduğunu göstermişti doğrusu...
Artık onun sakil ve deforme bir karikatürüne ihtiyacı yok.....
azad olmanın zamanı gelmişti.
Bunun diğer kıza da bi faydası yoktu çünkü...
Uzun zamandır bu şekilde sürükleniyorlardı...
Toparlanacağı ,silkeleneceği yok...

Olan biteni saliseler içinde çözdüğü an kuşlar gibi hafifledi....
Kıza lanet olası , ödemem gereken hiç bir borcum yok ....
"Kusura bakma ...bana bu kadar kapris yetti ....kafam karman çorman ...çok ağır bir davanın ortasındayım , tek başıma... Konsantre olmam gerek...
ortağım toprağın altında......
Şöförüm , korumalarım daha bi dolu günahsız fedakar insan da öyle ....."
"Haa bunun acısını da benden çıkaracaksın yani...."
"Tarandık biz Selin.... Saldırıya uğradık....Ikinci defa... Bi dünya masumu kaybettik....beni anladın mı?
Seninle uğraşacak vaktim..."
"Sadık ı ben de severdim...ama sen fazla havaya girdin ...o yüzden adamların öfkesini üstüne çektin....o öç möç meseleleri....bırak artık bunları..."
"Sesi yumuşadı, cocuk kandırır bir havaya büründü.
"Mutlaka bekliyorum seni...şahane bi masaj tekniği öğrendim..sıcak taşlar....... Kendini bırak bana...bak adını bile nasıl unutturacağım sana ...
Hmm hediyemi de bekliyorum, getir gelirken ... Verememiştin ya hani ...."
Hem de....
Vay anasını...
Ne yapıp edip lafı hediyeye bağlamıştı....
Düşündü bir an...
Nerede bıraktığını ..
Fırlatıp attığından beri torpido gözünde duruyordu muhtemelen...
O zaman bile eli varmamıştı kıza vermeye...
istediğini yaptırana kadar , adamı anlamamazlıktan gelmeye kararlı konuşmalarından bıkıverdi.
"Selin.... Zorlama...zor günümde ortadan yok olup sonra çıkıp hediye mi talep edeceksin ,şaka gibi......."
"Eskiden ...."
"Eskide diiliz....yeter...gittin sen ...ayrıldın....."
" ne ayrılması....Sana bişeyler oldu , anlaşılıyor.....bu afra tafra...Öf...pöf....nerde benim bana değer veren ...kucağı açık beni bekleyen Derya m?"
Kulağı zonkluyordu artık...
Sıkıntıdan terlemiş olarak sertleştirdi sesini...aslında hiç değmeyecek birine kibarlığından bunca zaman katlanmıştı
Ama yeter...
"Cidden Selin...bi sen eksiktin....yetti.....günler oldu doğru dürüst uyku uyumuyorum ben...ailemi korumaya çalışmaktan....
Sıktın artık...."
"Ama..."
"Aklını başına topla.dinlenmem gerek..."
"Ama..ama..."
Çat diye suratına kapadı telefonu...
Kendini Ofisteki koltuğa bırakıp başını yasladı geriye...
Durdu bi zaman ...
Ateş gibi olmuş vücudu serinlemeye başlayana kadar....
Sonra yavaş yavaş söylediklerini aklından geçirdi tek tek....
Sonunda ..
Oh be...
Gözleri kapandı.
Eli zonklayan şakaklarının üstüne kapandı..., kızı ne kadar uzun süredir sırtında kambur gibi taşımış olduğunu düşünmeye başladı.
........