20-PARTİ

7.9K 427 73
                                    

"Niye ben söylüyorum Zeynep'e ya ?"

Can sırıttı. "Çünkü o senin arkadaşın." Gözlerimi devirdim. "Ya sanki tanımıyorsun Zeynep'i. Çağır gelsin işte. Ne artislik yapıyorsun çocuk ?"

Güldü. "Sen söyle ben alacağım." Gözlerimi devirdim. Ve mantık koşarak uzaklaşır arkadaşlar. "Mantığı nerede bu işin ? Ya sen söylersen kız çok daha mutlu olur. Hatta sadece mutlu olmakla kalmaz benim de kulaklarımın ırzına geçer o derece."

Gözlerini devirdi. "Kız benimle konuşmuyor,Merve."

Dudağımı büzdüm. Öyle de bir sorun vardı. Can Zeynep'in yanağından öptüğü için Zeynep Can'dan felaket bir şekilde utanıyordu. Her ne kadar Zeynep'e Barış'ın bunu günde 100 kez falan yaptığını söylesem de aynı şey olmadığını,Can'ın onu yanağından öptüğünü altını çize çize söylemişti.

Barış beni başka bir tarafımdan öpüyordu sanki. Tövbe tövbe...

"Ya sen ara Zeynep'i. Parti var gelmek zorundasın çünkü ben öyle istiyorum de. Birazcık da güzel kelimeler seç. Bak bakayım konuşuyor mu konuşmuyor mu ?"

Sinirle inledi. "Bunları Zeynep benimle konuşmuyorken ve telefonlarımı açmıyorken yapamam Merve."

Gözlerimi devirip oturduğum banktan kalktım ve telefonumu cebimden çıkarıp Zeynep'in numarasını tuşladım. Az sonra depresif sesi gelmişti.

"Efondom konko ?"

Gözlerimi devirdim. "Şimdi yavaşça elindeki çikolatayı bırak."

Biraz sonra birkaç öksürük sesi ve ardından kendi sesi duyuldu. "Niye aradın ?"

"Can seni partiye çağırıyor ve gelmessen evine geleceğini söylüyor. 10'da kapının önünde olacakmışsın bebek. Kapatıyorum."

Hemen telefonu kapatmak için kulağımdan çektim ve kapattım. Can'a dönüp baş parmağımı gösterdim.

Can da oturduğu banktan kalktı ve gelip bana sarıldı. Gülüp bende ona sarıldım. Can bana daha çok bir abi edasıyla yaklaştığı için aramız çok iyiydi. O yüzden bana bir şey soracağını ve bir yerde buluşup buluşamayacağımızı sormuştu ve bende evimizin aşağısındaki parka gelmesini söylemiştim.

Cebime tıktığım telefonum titremeye başlayınca umursamadım. Daha çok titreyecekti sonuçta. Susup tekrar titremeye başladığında gözlerimi devirip açtım.

"Efendim Zeynep ?"

"Ne. Demek. Can. Seni. Partiye. Çağırıyor ? Nasıl ya ? Kızım ben gelemem partiye falan."

Gözlerimi devirdim. "Ya çocuk bir kere yanağından öptüğü için bu kadar utandığını görünce şüphelenmiş. Hoşlandığını ve seni öptüğü için ümitlendiğini düşünüyordur. Ve haklı da. O yüzden kaldır kıçını da hazırlan. 2 saatin var."

Ofladı. "Sen tam bir ibnesin Merve."

Sırıttım. "Bende seni seviyorum."

Telefonu kapattığımda ufak bir sevinç dansı yaptım. Aralarını yapacaktım bu gece.

Can'ın yanına geri döndüğümde telefonuyla uğraşıyordu. "Tamamdır. Kesin geliyor. Ama ufak bir problem var o da Zeynep'in bir abisinin oluşu. O yüzden evin tam önünde değil de biraz ilerisinde falan bekle çünkü Yağız abi biraz paranoyaktır."

Kafasını sallayıp yanağımdan makas aldı ve arabasına ilerledi. Arabasına binip giderken arkasından baktım.

Sanırım Zeynep'ten hoşlanıyordu.

KIRMIZININ SİYAH HALİWhere stories live. Discover now