54-PON-ÇİK ?

4K 143 121
                                    

Selam güzellerim !

Bölüme geçmeden önce mutlulukla paylaşmak istediğim bir duygu var. Beni ilk günden beridir yalnız bırakmayan sila_yuksel 'e buradan teşekkürlerimi yolluyor,onu çok sevdiğimi belirtiyorum. Kitabımız için yaptığı güzel çalışma ve güzel kalbi için teşekkür ediyorum. Beni ne kadar duygulandırdığını bilemezsin. O kadar mutlu oldum ki... Bu duyguları yaşattığın için çok teşekkür ederim.

Bu bölüm sana ithaf olsun ;) Gülümseyerek okumanız dileğiyle !

Keyifli okumalar :*

***

Bölüm şarkısı : One Direction - Over Again

***

Barış'tan...

Hayat bazen insanı o kadar çok zorluyordu ki,yapmanız gereken şeyleri görüyor ama yapamıyordunuz. Bir şey ortada çok bariz vardı,yapılmasını ışık saçarak söylüyordu ama dinleyemiyordunuz. O şeyi yapamıyordunuz. Bencillik yapmak tek seçenek gibi geliyordu bazen.

Bir kız vardı. Saf,tertemiz. O kadar masum ve büyüleyiciydi ki ona sahip olmak düşüncesi bile insanı mutlu ediyordu.

Bir de bir oğlan vardı. Kızın güzelliğine büyülenmişti ama kendisi ona sahip olamayacak kadar siyahtı. Belalı biriydi. Pis işlere bulaşmış,kızın canını yakacağından emindi. Ama yine de vazgeçemedi.

Kızı yavaşça siyahlığa doğru çekti.

Sonra da teker teker başına belaları bulaştırdı. Hayatta en korktuğu şeylerle yüzleştirdi onu. Ama yine de vazgeçemedi ondan.

Bencillikti,farkındaydı ama elinden bir şey de gelmiyordu ki.

İşte o oğlan tam olarak bendim. Kendimden bu konuda nefret etsem de şu anda bana sarılarak uyuyan ve beni saatlerdir bir kere bile bırakmayan güzelimi bırakamıyordum.

Saatlerdir ona bakıyordum. Yüzünün her milimetresini ezberlemek ister gibi,yavaşça saatlerdir onu izliyordum. Arada dudaklarını oynatıyordu ama ardından yine uykusuna devam ediyordu. Huzurluydu. Saatlerdir gözümü kırpmadan kabus görürse diye bekliyordum ama tepkilerine bakılırsa görmüyordu.

Yavaşça dudaklarımı alnına bastırdığımda ateşi dinmişti. Derin bir nefes alıp kokusunu içime çektim. Gözyaşları da,ateşi de dinmişti. Kalbi artık korkuyla değil de sakince atıyordu.

Bir elimi yanağına götürüp yavaşça okşadım. Hastaneye gitmemekte ısrar etmişti ve istediğini yapmıştım. İlk kez,olması gerekeni değil de istediğini yapmıştım. Çünkü bunu fazlasıyla hak ediyordu.

Gözlerimi yumup onun üzerinden hafifçe sıyırdığım pikeyi üzerine çektim. Ateşi artmasın diye pikeyi üzerine örtmüyordum ama ateşi geçmişti. İlaç etki etmişti sanırım.

Yine havale geçirecek diye ödüm kopmuştu. Eğer kötüleşirse hastaneye götürecektim ama iyiye gitmişti durumu. Yine de rahat edemiyordum işte. O pezevengin yanında,bir başına kalmıştı. Gecesi mahvolmuştu. Bana çok ihtiyaç duyduğu anda yanında olamamıştım. Ona,ne zaman ihtiyacın olduğunda seni sarmalayacak kollarım var demiştim ama sözümde duramamıştım.

Bu yüzden kendimden nefret ediyordum. Verdiğim sözleri tutamasam da o bir şey demiyordu ve bu çok siktiriboktan bir durumdu. En azından bağırıp çağırması gerekmez miydi ? Kıza kötülük etmekten başka ne boka yarıyordum ki ben ?

"Barış yanımda."

Sessizce fısıldamasına karşılık kaşlarımı çatıp düşüncelerimden sıyrıldım ve anlamaya çalıştım.

KIRMIZININ SİYAH HALİWhere stories live. Discover now