Hayat ne kadar da kısaymış, ne kadar da yalanmış aslında bunu fark ettim geçen bunca zaman içinde. Kaybedilenler, kaybettiklerimiz aslında bize birşeyler bırakarak gidiyorlar. Kimi zaman bir huy, kimi zaman bir öğüt iki kelam ve her zaman da buruk bir acı katıyor içimize. Kaybettiğimiz her şey bize birşeyler kazandırarak kaybediliyor. Bakıyorum şimdi geriye, ne kadar da toymuşum ne kadar da bi habermişim herşeyden, toz pembe hayallerde yaşıyormuşum hayatımı. Şimdi ise baba olacak olan benim, aileme sahip çıkması gereken benim.
İnsan çoğu zaman ailesinden, annesinden ve babasından ne yapması gerektiğinden çok ne yapmaması gerektiğini öğreniyor. Ben baba olunca çocuğuma asla bunu yapmam dediğim çok şey var mesela babamın bana yaptığı...
Ve size kaderin bir cilvesinden bahsedeyim, şuan bu yaşıma geldim bu zamana kadar inanmazdım ata sözlerine, öğütlere ve kadere. Hikayenin sonu mu bu ? diyen arkadaşlara cevabım evet olacak ama birşeyi daha anlatmak istiyorum siz sevgili okuyanlara.
Yıllar geçti, benim çok güzel bir kızım oldu mavi gözlü, ve biliyor musunuz ? adını da Deniz koyduk. Annesine çok benziyor, çok akıllı konuşmayı ortalama öğrenme süresinden 1,5 ay önce öğrendi okula gıtmıyor henüz ama sayıları biliyor resim yapıyor utan nazarlardan sakınsın onu melekler. Hayalim gerçek oldu benim, anlatacağım şeye geleyim isterseniz. Bir gün biz Gül ve kızımla beraber dışarı çıkmıştık güzel bir yaz günü akşam üstü saat 18:00 civarındaydı.Gül bir mağazaya girdi bende kızımla beraber gel biz dışarda bekleyelim hava alalım biraz babacım diyerek dışarıya attık kendimizi. Deniz pamuk şeker gördü ve öylece baktı henüz konuşamıyor kucağımda ve bende ister diye aldım daha dişleri bile çıktı çıkacak o aylarında. Pamuk şekerciye yaklaştım ve iki tane pamuk şeker aldım Gül' de ister diye. Oturduk bir banka, birden bağırışmalar gelmeye başladı kulağıma bir kadınla bir adam kavga ediyordu, kadının sesi tanıdık geliyordu sanki ama çıkaramamıştım. Kalktım arkamı döndüm, 10 metre arkamda Melisa'yı gördüm, karşısındaki adama '' Senden adam olmaz boşanıcaz '' sözlerini sarf etti. O beni görmedi ama, ben onları görmüştüm ve izlemiştim uzaklaştılar oradan. Sonra ben merak ettim, etmemem ve araştırmamam gerekiyordu ancak dayanamadım ve merakıma yenik düştüm. Meğer o adamla 2 aydır evlilermiş, adam buna bir orospuymuş gibi davranıyormuş bi cinsellik , beslenme ihtiyaçlarını karşılayan bir objeymiş gibi davranıyormuş. Orospu olmuş zamanla, cinsel ilişkiye girdiği bir adamın başına kalmış ve evlenmişler ailesinin zoruyla, ailesi orospu olduğunu da öğrenmiş Melisa'nın. Orospuluk derken yani para karşılığında değil bilirsiniz o tipleri önüne gelen her erkekle yatar azgın olurlar falan. Bunları öğrenince belki kesik kesik okuduysanız sizin aklınıza gelmez ama benim 1. bölüm aklıma geliyor. Yıllar önce yaşadığım olay aklıma geliyor. Unutmayın, kaderinizi siz kendiniz seçersiniz ama seçtiğiniz de kaderinizdir. Herkes hakettiğini yaşar, seçimler hayatınızda çok önemli. Yaptığınız seçimlere, hayatınıza aldığınız insanlara dikkat edin. Kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın, Sevgiler...
Onur.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir İzmir Masalı (#Wattys2016)
Teen FictionAşk, imkansız, yalan, sadakat, ihanet, acı. Tüm hakları saklıdır, Telif hakkı bulunmaktadır. Aşağıdaki şiir bana aittir. Baharım, güz günüm, yalın kışım, yapraksız yazım, Sen bilinmeyen bir ülkesin, bilinmeyen bir lisan. Dünya herkesin evi, benim...