498 27 4
                                    



Multimedya: Barış Dinçer 💞 Hayatımda ilk defa bu kadar bir bölümü geciktirdim. Gittim 1 sene sonra attım bölümü :D yeni yıl espirimi çok geç yaparım ve sizi bölümle başbaşa bırakırım... İyi okumalar okurimolarım 💖 inşallah beklediğinize birazda olsa değdiğini düşündürtürüm 💖

Ve 20K olmuşuz! Sizleri çok seviyorummm!!!








BÖLÜM 18

-BARIŞ

"Nakliyat işlemleri tamam mı Hüseyin?"

"Tamamdır abi."

Hüseyin önümden çekildiği zaman koltuğuma yeniden geçtim ve nakliyat için son işlemleri hallettim. Dosyaları imzaladım, iznimi onayladım. Kapıdan içeriye Çağatay girdi. "Barış nakliyatta bir sorun çıktı."

"Ne sorunu Çağatay?" dedim derin bir nefesle. "Ne sorun çıktı gene ha?"

"Alacaklar kararlarından vazgeçmişler. Mallar elimizde kaldı, ayarladıklarımız adamlar, "O kadar hazırlandık ve boşa mı? Paramızı istiyoruz," diye zırvalıyorlar. İş olmadıysa nedeni bizi bağlamıyor ne diye bizden hesap sorup para istiyorlar anlamadım."

"Boşver," diyip önümdeki dosyalara döndüm. Çağatay bana dik dik bakmaya başladı.

"Hayırdır abi sen bu kadar şey olmazdın?"

"Ne Çağatay?"

"Şey, durgun belkide biraz gevşek işte. Öfkelenirdin, kırardın, dökerdin. Ne oldu da şimdi?"

"Elçin," dedim tek kelime ile. "O bu kadar durgun olmamı sağladı. O agresifliğimi yok etti."

"Biliyorsun değil mi? Gerçeği öğrendiği zaman sana bir daha bakmaz ve eninde sonunda söyleyeceksin. Hatta bende bu yüzden Miray'dan ayrıldım. Yalan söylemesi tamamen bahaneydi. Biliyorsun zaten ben yalanı kafaya takacak kadar umursayan birisi olmam. Zaten alt tarafı oyun oynuyorduk," diyip içini çekti. "Unutmak istiyorum onu abi ama... Olmuyor be... Kız içime sinmiş bir kere," diyip iç çekti. "Onun kokusunu çekmeyeli sanki yıllar oldu. Oysaki yaklaşık 1 ay falan olmuştur. Aşk işte."

"Biliyorum kardeşim, biliyorum."

"Neyse, görüşürüz ben şu alıcılarla konuşayım," diyip odadan ayrıldı. Ardından odaya Ekin giriş yaptı. Kapıda Çağatay'la birbirlerine bakışarak başlarıyla selam verdiler ve Ekin odaya girdi.

"Barış?"

"Söyle Ekin."

"Alıcıları biliyorsun değil mi?"

"Evet Çağatay söyledi."

"Alıcıyı harekete geçirmemiz lazım. (Yazar edebiyat bilgisini de konuşturdu :D) Kararlarından dönmemeliler."

"O alıcının bileceği iş, zorlarsak olmaz."

"Abi ne oldu sana ya?"

"Planım var Ekin," diyip göz kırptım. Ekin başını salladı. "Ee ne yapacaksın?" diye sordu.

"Görürsün Ekin, aceleye gerek yok değil mi?"

"Barış çok rahatsın."

"Eh biraz öyle."

"Neyse abi ben çıkıyorum var mı bir istediğin?"

"Yok Ekin çıkabilirsin."

Aslında Ekin, Çağatay, Taner, Fatih ve Mert'le tanışmamız şöyle oldu. Biz küçüklükten beri tanışıyoruz ama olaylar karışık biraz. Tanışıyor gibiyiz daha doğrusu. Aynı ilkokulda okuduk ama bulunduğumuz sınıflar farklıydı. Bizim ilkokulda bütün sınıflar iç içe olurdu. Bizimkilerle de öyle tanıştım ama biz ilk başlarda çok yakın değildik. Okul bitti falan derken ben buraya sahip oldum; yani Dinçer Şirketine. Dinçer şirket, ticari işleri gözüken mafya işleri şirketi. Aslında ticari işleride yapıyoruz ama neyse. Daha demin alıcılar bizden uyuşturucu alacaklardı ve bize yüklü miktarda para gelecekti. Alıcılar almayı reddetti ama ben onlara bu kararı son anda almalarının gününü gösterirdim. Beni tanıyan tanırdı.

Düşman ÇetelerWhere stories live. Discover now