Şehzadeler Diyarı Amasya

653 466 93
                                    

Okumayı seçmiştim çünkü ailemin durumu pek iç açıcı değildi.Zamanla yarışıyordum. İstanbul hayalim içimde kalmış ama umudum hala vardı. Bitmek tükenmek bilmeyen bir umut vardı içimde.
Aşk tesadüfleri sever miydi ? Gerçekten merak ettiğim bir konuydu. Tamda müsaitti yaşadığım şeylerin bu soruya cevap vermesi. Zamana bıraktım bende sabır ile dua ile.
Ayrılık hiç eksik olmadı yüreğimden. Her nefes alış verişimde vardı sanki.

Yine dayanmıştı kapıya. Bir elinde hüzün bir elinde acı ile. Hangisini alırsınız der gibi. Dalga geçer gibi.
Ayrılma vakti gelmişti, yeni bir yolculuk bekliyordu. Bilmediğim, tanımadığım bir hayat bekliyordu beni.
Efsane olmuş bir aşkın mekanı ev sahipliği yapacaktı bana. Acıya heyecan karışmış gibiydi içimde.
Diz çöktüm ve kardeşime sarıldım. Küçüğüme , yüreğime mutluluk katan huzur tanesine. Diz çöktüm , istedim ki kokumun, ona olan sevgimin beli kırılsın. Ayrılığa yenilip ardımdan gelmesin diye. Küçüğümün hep gölgesi gibi peşinde dolansın diye.

Babama gelmişti sıra dolu dolu bakıyordu gözlerime. Boynuma atılmak için sabırsız  bir şekilde bekliyor gibiydi. Sarılıp bırakmak istemiyor gibiydi. Emek kokuyordu. Ekmek kokuyordu babam. Nasılda titrerdi üstüme. Kolaymı göndermek öyle ele. İçimde kaldı babam diye haykıramadım.
Ömer geldi aklıma. Babaya hasret kalmış , hiç tatmamış olan yetim geldi aklıma. Vicdanım el vermedi işte haykırmaya. Sanki yanımda durmuş bakıyordu gözlerime.

Sözün bittiği yere gelmiştim. Annemin gözyaşları süzülüyordu yine. Sarıldım sıkıca , gözyaşları tenime düşsün diye. Kokusu içime sinsin diye. Ah be annem ah be annem nasıl avutabilirim ki içindeki bu hüznü. Nasıl alıp koparabilirim ki içinden bu acıyı.
Lal olmuştum. Gece gibiydi yüreğim. Sessizliğe bürünmüş kokusunu çekiyordu içine.
Nefret ediyordum ayrılık illetinden. Ne zalimmiş öyle. Annemin elleri titriyordu , ellerimi çektiğimde. Tıpkı yüreğimin titremesi gibiydi.

'Allaha emanetimsin '  diye haykırdı hıçkıra hıçkıra."

Ellerimi, gözlerimi çivilemek istemiştim cama. Küçük aileme son kez bakıyordum belkide.
Tesadüf müydü bilmiyorum. Bu yolculukta mevsim sonbahar kokuyordu yine. Belkide yüreğim kalmıştı bu mevsimde.Çünkü kırılan , dökülen çoktu içimde.
Yüreğim İstanbulda kalmış gibiydi. Aklım fikrim İstanbul illetindeydi. Fakat zaman işledikçe ben aşkın efsane olmuş merkezine yaklaşıyor dum iyice.
Aynı zaman da İstanbul daha yakındı buraya. Hissedebiliyordum gülüşünü bir hikmet bir hayır vardı bu işte.

" Koca bir umut vardı içimde , bir gün yüreğime gelecek diye. "

Yolculuğun sonuna gelmiştim. Şehzadeler diyarı Amasyaya ayak basmıştım. Aşk kokan küçük bir şehir işte. Küçük dediğime aldanmayın öyle.
Ferhat gücenir  , Şirin küser size. Aşkın başka bir mabedi burası.
Demiştim ya yeni ve tanımadığım bir hayat beni bekliyor diye. Yanılmışım sanki burda ki herkesle yıllar öncesinden tanışmışım gibi.

Yurda yerleştikten sonra üniversite' ye doğru yürümeye başladım.

"Birader"

diye bir ses işittim. Dönüp baktığım da hiçte yabancı değildi siması.

" Hatırlamadın mı ? Ben Yusuf , kayıt günü tanışmıştık "

"Kusura bakma birader dalgınlık diyebildim sadece."

İyi birine benziyordu aslında. Belkide tek dostum olacaktı bu şehirde.
Sınıfa girmiştim,daha ilk günüm olmasına rağmen çok sıcakkanlı , güler yüzlüydü herkes.
Yüreğim de bambaşka bir heyecan vardı. Sanki ikimiz iki ayrı dünyada gibiydik.
Sanki koca İstanbul  bu küçük şehrin içine sığmış gibiydi.

" Aşk tesadüfleri sever miydi ?  "Gerçekten.

" Gülüşünü yüreğime ektiğim. " Misafir miydi acaba benim gibi bu şehre....

Ahiretliğim Where stories live. Discover now