0.2

442 22 6
                                    


Şarkı: Adam Lambert--Ghost Town

Medya: Melis Güneşli

Sahilden çoktan kalkmıştım ve arabamı şirketimize yani Aksoy Mühendislik Şirketi' ne sürüyordum.Arabamda o şarkı çalıyordu.(Medyadaki şarkı.)Sözlere eşlik ederken buldum kendimi ve şarkıya kendimi kaptırmışken şirketin önüne geldim.

İçeri adım atar atmaz Çağla'yı yanımda gördüm, anında bugünkü programı saymaya başladı.Çağla benim asistanım,bir nevi 'sağ kolumdu'.Siyah saçları ve yeşil gözleriyle çok güzel bir kadındı, ayrıca oldukça da profesyoneldi.Asistanım olmasındaki en büyük etken buydu sanırım.Bunların yanında o benim bir kaç arkadaşımdan biriydi ve bu onu değerli yapıyordu.

O yapmam gereken toplantılar ve gözden geçirmem gereken dosyaları sayarken ben sadece kafa sallamakla yetiniyordum.

Bir anda durdum.Benimle birlikte o da durdu ve bana döndü.Ani duruşum nedeniyle bir şey söyleyeceğimi düşündü.Ben ise sadece onu süzdüm ve "Elbisen güzel olmuş,bordo rengi sana yakışmış." dedim.O bu iltifatıma kaşılık olarak sadece göz devirdi ve "Doruk,şu an şirket içindeyiz.İltifatın için teşekkür ederim ama bu saatlerde 'elbisemin bana yakışıp yakışmadığını' değil saat 14.00'da yapılacak olan toplantıyı düşünmen gerekiyor." dedi.

Haklı olması beni susturmak için yeterliydi, ben de susup odama çıkmak için asansöre bindim.O da susmuştu artık, benim bir şeyim olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.Bunu bana karşı olan birkaç kaçamak bakıştan anlayabiliyordum.

Odamın önüne geldiğimizde defterine aldığı bir nota baktı ve "Doruk Bey bugün saat 11.18'de Melis Güneşli adlı biri sizi aradı.Burada olmadığınızı söyleyince ' şirkete gelince onu aramanızı' istedi.İletmem gerektiğini düşündüm." dedi.Bu sözlerin ardından saatime baktım ve 12.00 olduğunu gördüm."Bu zamana kadar bekleyebildiyse önemli bir şey yoktur ve dediğin gibi saat ikideki toplantıya odaklanmam gerekiyor." dedim.O da beni başıyla onayladı ve odasına doğru yol aldı.

Odamdan içeri girdim ve masama ilerledim.O kızı aramak istemiyordum,çünkü tahminlerim arasında evleneceğim kız olma olasılığı oldukça yüksekti.Pardon,ailemin zorla evlendireceği kız!

Hiç hevesli olmasam da masama istif edilmiş dosyalara baktım ve çalışmaya gömüldüm.Telefonumu kapatmıştım.Hiçbir aptal telefon konuşması veya ailemden bir mesaj istemiyordum.Çalışmanın beni kendime getireceğini,en azından aklımı dağıtabileceğini düşünüyordum.

---- ---- ---- ---- ----

Eve geldiğimde sevgili ailem yemek masasına oturmuştu ama gördüğüm şeyle hemen olduğum yere çakıldım.

Masada sadece anne ve babam yoktu:Anne ve babamın yaşlarında turuncu saçlı bir adam,onların yanında da benim yaşlarımda olduğunu tahmin ettiğim turuncu saçlı kız ve erkek oturuyordu.Hiç birinin göz rengini buradan seçemiyordum.Ah,merak ettiğimde söylenemezdi.

Annemin beni görmesiyle kurduğu sevgi dolu cümlelerin ve yanıma gelip kocaman sarılmasının ardından göz devirmeden duramadım.Başkası-şu an bu sıfatı masadaki aile üstleniyordu- görse annemin dünyanın en harika(!) annesi falan olduğunu sanabilirdi.

Annem kolumdan tutarak- eminim kaçmamam için böyle davranıyor- beni masaya yaklaştırdı ve beni turunçgillerle(!) tanıştırdı.Yaşlı adam-tahmin ettiğim üzere- kız ve erkeğin babasıymış.Çocuk kızın abisiymiş, yirmi yedi yaşında olması beni şaşırttı,çünkü 'küçük olduğunu düşündürten' bir görüntüsü vardı.Ve kız da benimle yaşıttı-yirmi beş-.Bu arada çocuk ve kızın gözleri siyahımsı bir renkti.

BENİMSİN ! (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin