[5] Of Denied Feelings

14.4K 947 757
                                    

Taehyung ertesi sabah açmış olduğu pencereden gelen melodik cıvıltılarla derin uykusundan uyanmıştı.

Güneşin yükselmiş olması, sabahın geç saatlerinin olduğunun belirtisiydi. Vücudunun alt kısmı yorgan ile örtülü olan esmer odayı taradı ve yalnız olduğunu fark etti.

Yavaşça, çektiği acıyla kendini yatağın kenarına doğru kaydırdı. Arkasındaki acı onun için yeniydi ve neredeyse işkence gibiydi.

Komidinin üzerine bırakılmış sarı notu fark etti. Jungkook'un katlanmış kıyafetlerinin ve koyu mavi havlusunun yanında duruyordu.

******

Uyandığın zaman kendini temizle. Şimdilik, benim eşyalarımı kullan. Hafta sonuna kadar sana yenilerini alırız. J

******

Esmer dudaklarındaki dalgın ve ürkek gülümsemeyle notu defalarca okudu. Yavaşça ellerini kıyafetlere uzatmış ve burnuna götürüp kokuyu içine çekmişti. Koku, gelişi güzel bir şekilde burnuna doluyordu. Tatlı ama baharatlı, henüz sıcak bir şey.

Derin bir iç çekişle yavaşça ayağa kalktı ve banyoya doğru topallayarak ilerledi. Biraz daha çabuk hareket etmeye çalıştığı zaman vücudunun alt tarafında ham ve keskin bir yanma hissediyordu.

Nihayet hızlı bir duş almak için ayaklandığında dudaklarının arasından kısa bir nefes bıraktı. Sıcak köpük banyosu kadar karnının gurultusu onu sağır edecekti ve dürüst olmak gerekirse acıktığını hissediyordu.

Yaptığı her hareket acı vericiydi. Kurumuş menilerden kurtulması biraz zor olmuştu ama bir şekilde başarmıştı.

Jungkook'un kıyafetleri sıcak ve ev gibiydi ama büyük olan için kesinlikle çok genişlerdi. Omuzlarından kaymaya devam ediyordu ve boxerını saklayacak kadar uzundu. Ama bazı nedenlerle, Taehyung bunu son derece rahatlatıcı bulmuştu.

Aşağıya inip mutfağı araması sonsuza kadar sürecek gibi hissetmesine neden olmuştu, cehenneme yürüyormuş gibi hissediyordu. Taehyung sızlanmadan yürüyemiyordu ve gerçekten dün gece sadece bir tur yaptıklarını düşünürsek neden bu kadar acıttığını bilmiyordu.

Ama yine de mutfağa doğru ilerledi ve acele eden ve kalabalık hizmetçi topluluğu tarafından karşılanmıştı. Onların çokluğuna hayret etmişti. Büyük ihtimalle 40'larında, hala şaşırtıcı derecede genç görünümlü olan dudaklarındaki içten gülümsemeyle ona yaklaşan kadını fark etti.

"Oh, buradasın ! Ortaya çıkmanı bekliyordum. Buraya gel, sana kahvaltı hazırladım." Genç oğlanı çağırıp tepsiyi önüne yerleştirdi.

Çok fazla yiyecek vardı ve muhtemelen İtalyan yemekleriydi. Tüm bunlar Taehyung'a çok yabancıydı. Hiçbir zaman çok yiyen birisi olmamıştı ama o kadar açtı ki bütün yemekleri yiyebileceğini düşünüyordu.

"Ye" Dedi arkasındaki kadın, kafasının arkasını okşayarak.

Ona bir süre baktı, ardından yavaşça başını salladı. Kaşık ve çatalı alıp yemekle uğraşmaya başladı. Yemek kesinlikle harikaydı, Taehyung'un bu güne kadar yediği en iyi yemekti. İçten bir şekilde gülümsedi ve onaylayıcı yumuşak bir ses çıkardı. "Bu çok lezzetli, ahjumma. Teşekkür ederim." Dedi ve yanında oturan kadına baktı.

Kadın ona geri gülümsedi. "Hepsini bitir, tamam mı ? Sonra sana ağrı kesici vereceğim. Yorgun olduğunu biliyorum." Taehyung dudak büzüp, kaşlarını biraz çatarak neden yorgun olduğunu hatırladı. Yavaşça kadına baktı ve kadın ona sıcak bir şekilde gülümsedi.

Shades Of Jeon | TaeKook [Çeviri]Where stories live. Discover now