Bölüm-30

252 19 17
                                    

Şarkı İle Birlikte Okuyun. İyi Okumalar...!!!



Harry

Gemma ile birlikte Bella'nın kıyafetlerini kolilere koyuyorduk. Onun için evdeki misafir odalarından birinde, sadece onun eşyaları, kıyafetleri ve daha birçok sevdiği şey orada olacaktı. Tabii bu sadece kısa bir süreliğine. Şehir dışında bir ev bulduktan sonra eşyaları oraya taşıyacağım. Fakat o güne kadar odaya ben ve çocuklarımdan başka kimse girmeyecekti. Girmediğimiz süre içerisinde kapıyı kilitleyecektim. Onun olan her şey bir odada saklı sonuçta. Ben oraya her adım attığımda, Bella'da orada olacaktı.

"Harry, sen gidip çocuklara biraz bak." diye öneride bulundu Gemma. Aslında evet, çocuklarımın yanında olmalıydım. Onlar bana Bella'dan kalan son şeyler.

"Tamam." deyip ayağa kalktım.

Önce Nicky'e bakmak istedim. Küçük olmasına rağmen zehir gibiydi. Ve şuan olaylardan sadece kendisini suçluyordu. O bu hikayedeki en masum kişi. Tıpkı Bella gibi. Odasının kapısı hafif aralıktı. O aralıktan içeriye baktığımda; yatağına uzanmış ve oyuncak ayısına sıkıca sarıldığını gördüm. Kapıyı tamamen araladım ve içeri girdim. Beni gördüğünde ise hemen yattığı pozisyonu değiştirip oturdu. Bende onun ayak ucuna oturmuştum. 

''Ben onu çok özledim.'' dedi üzgün sesiyle. ''Kimi özledin?''

''Annemi.'' dedi güçsüz bir bakışla.

''Benim elimde olan bir şey değil oğlum. Melekler onu daha çok sevmiş.'' Emekleyerek oturduğu pozisyonu bozdu ve yanıma geldi. Ardından kollarını bana doladı. Bende aynı şekilde ona sarıldım. Ve Bella'nın kokusunu oğlumda hissettim.

''Ama bize ne olacak?'' diye sordu. Ne diyeceğim ben şimdi? Bir annenin yerini tutabilir miydim? Asla. Ben bile kendi annemi arıyordum. 

''Şimdi uyu. Yarın yeni bir gün. Hayat devam ediyor.'' dedim ve gülümsedim. Fakat bu gülümsemem ikiyüzlüydü.

''Tamam.'' dedi ve benden ayrılıp yatağının içine girdi. Ayağa kalktım ve eğilerek alnını öptüm. İçim titriyordu. 

Odadan çıkıp Bailey'e bakmaya karar verdim. Benim isyankar ve zor kızım. Asıl onu susturmak büyük bir dertti. Haberi aldığından beri o lanet odadan dışarı dahi çıkmıyordu. Ve bu yeterince kötüydü. Kapısını bir kez tıkladım.

''Bailey?'' 

''Gidin başımdan!'' diyerek bağırdı kapının arkasından. Ama onu dinlemedim ve içeriye girdim. 

İçeriye girmemle yüzüme bir yastık fırlatılması bir olmuştu. İşte bu beni sinirlendirmişti. Kendi kızım bana bunu nasıl yapıyordu?

''Sen ne yaptığını sanıyorsun?'' dedim öfkeyle.

''Kimseyi görmek istemiyorum baba! Anladın mı? Kimseyi!'' Etrafa baktığımda odanın berbat halde olduğunu gördüm. Kitaplar ve minik çöp kutusundaki pislikler, yerlere dağılmıştı. Yastıklar ve yorgan bambaşka bir taraftaydı zaten.

''Bunlara ne zaman son vereceksin. Senin bana yardım ediyor olman gerekiyordu.'' dedim. 

Bir şey demeden hızla yatağa oturdu. Bende onunla karşılıklı kalacak şekilde oturdum. Başını eğmiş ve sessizce ağlayarak beni protesto ediyordu sanki. Çarşafta olan elini kendi elimin arasına almak için uzattığımda hızla geri çekti. Kaşlarımı çatıp yüzüne baktığımda, kin dolu bir bakış yakaladım. Çenesi kasılmış ve kaşları benim gibi çatıktı.

Satılık 3 : Son Nefes [h.s]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin