ESMER BELAM

45.BÖLÜM

Sabah olduğunda ilk Melike uyanır ve uyandığında yanında uyuyan Yekta'yı görür. Bir anda ne olduğunu anlayamaz ve bir hışımla yataktan kalkar. Kalktığı gibi kendi kendine konuşmaya başlar.

"Off ne işi var bunun yanımda? Neden yanımda yatıyordu? Neyse ya bunu belki başka zaman ona sorarım hemen üstümü değiştirip okula gideyim. Bu Kerem'in ne yapacağı belli olmaz." Melike üstünü değiştirir ve hemen o dağ evinden çıktığı gibi yola koyulur. Melike'nin çıkışı ile Yekta'nın uyanması bir olur. Yekta Melike'ye biraz seslendikten sonra evde olmadığını,evden çıktığını anlar. Hemen elini yüzünü yıkamadan evden çıkıp arabasına biner ve ana yola doğru sürmeye başlar. Melike bir taksiye binip okula gitmek için ana yola doğru yürürken birden yanına doğru yaklaşan arabadan çıkan korna sesi ile irkilir. Korna sesinden sonra Melike arabanın içinde kim var diye bakınırken,Yekta camı açar ve Melike'ye binmesini söyler. Arabadaki kişinin Yekta olduğunu gören Melike yabancı birisi olmadığı için sevinir ve arabaya biner. Ne de olsa dağ evinden çıktı ve ana yola gidebilmesi için en az on beş dakikalık daha yolu vardı. Sonuçta bu süre içinde karşısına kimin çıkacağı belli değildir. Melike Yekta'nın yanına bindikten sonra Yekta yol boyunca canının sıkılacağını düşünür ve konuşmaya başlar. 

"Neden bu kadar erken çıktın evden Melike?"

"Çünkü okula gideceğim Yekta. Herkesin özellikle de Nisa'nın beni çok merak ettiğini söylemiştin. Bende bu yüzden okula gidecektim. Senin dağ evinde okula çok uzakta olduğu için hemen çıktım evden. Sen niye sabah kalktığımda benim yanımda uyuyordun Yekta?" der ve Yekta o anda terlemeye başlar çünkü dün her şeyi anlattığında Melike uyuyordu. O anda tüm cesaretini toplayıp söylemişti ama başarılı olamayınca bunu bir daha yapmaya cesareti olmaz.

"Hee o mu? O şey ya."

"Şey? Ne Yekta?"

"Sen şöminenin başında omzuma kafanı koyduktan sonra uyuya kaldın bende seni odama çıkartıp yatağa yatırdım. Sonra aşağıya geri indim ama bir süre sonra senin yanına çıktım,seni kontrol ettim ve belki bir şeye ihtiyacın olur falan diye biraz yanında durayım dedim. O sırada uyuya kalmışım. Üzgünüm kötü bir amacım yoktu."

"Peki,tamam Yekta madem öyle o zaman sorun değil."

"Melike şimdi okula gidiyoruz ya hani,Nisa'nın sana ne kadar kızacağını hiç tahmin ettin mi?"

"Hayır Yekta etmedim. Bunu okula gittiğimiz zaman öğreneceğiz. Eğer bir yalan söylemek zorunda kalıp senin adını da kullanırsam lütfen beni idare et olur mu Yekta?"

"Olur tabi ki Melike arkadaşlar ne güne var değil mi?" der ve o anda Yekta okulun olduğu sokağın başından döner ve okulun önüne gelir. Melike Yekta arabayı park ettiği gibi hiç bir şey demeden arabadan iner ve direk sınıfa doğru gider. Yekta ise arabadan indikten sonra ilk Serhat'ın yanına gider. Melike sınıfa çıktığı zaman ilk Nisa'ya bakar ve Nisa'nın sınıfta olmadığını görünce ilk bir "ohh" çeker ve daha sonra da kimsenin oturmadığı bir sıraya oturur. Yanına da Yekta'yı oturtacaktır çünkü Kerem ile oturmak istemez. Yekta Serhat'ın yanına yaklaşırken,onu tek bulmayı ümitlenirken  yanında Nisa'yı görür. Ama yinede Melike'nin geldiğini söylemekten kaçınmaz.

"Ne haber Serhat?"

"İyi Yekta ne olsun öyle Nisa ile uğraşıp duruyoruz."

"Anladım,Melike geldi bu arada en son sınıfa çıkıyordu." der ve bunu duyan Nisa o anda sınıfa doğru koşarak oradan uzaklaşır. Serhat'ta arkasından;

"Nisa! Nisa dur! Sanki dövecekmişsin gibi nereye böyle?" diye bağırır ama nafile bu cümleler ne Nisa'nın en yakın arkadaşına olan sinirini geçirir ne de onun koşmasına engel olur. Nisa koşa koşa bahçeden okula girer,merdivenleri ikişer üçer çıkar ve sınıfa girer. Sınıfta Melike'nin sırada tek oturduğunu görünce yanı başına gider ve bağırarak konuşmaya başlar.

"Melike! Sen neredesin kaç gündür Melike? He senin yüzünden annene yalan söylemek zorunda kaldım. Cevap ver Melike neredeydin?"

"Biraz kendime vakit ayırmak istedim. Hata mı yaptım Nisa?"

"Hayır ama en azından haber verebilirdin bana ve annene yalan söylemek zorunda değildin Melike. Sakın bir daha bunu yapma."

"Tamam Nisa yapmam,anneme bir şey belli etmediğin için teşekkür ederim."

"Önemli değil Melike ben bu yalanları annen üzülmesin diye attım senin için değil. İnan bana yerinde bir başkası olsaydı hiç umursamadan annesini arayıp doğruları derdim. Benim sabrımı zorlama bir daha böyle bir şey yapma Melike!"

"Off tamam Nisa bağırma artık yeter." der. Nisa sakinleşip Melike'nin yanına oturur ve kendisine ayırdığı zaman içinde neler yaptığını sorar. O anda Yekta ile Serhat konuşuyorlardır.

"Serhat sana bir şey soracağım,sorabilir miyim?"

"Sor Yekta dinliyorum."

"Şu Giray'ın seni omuzundan vurma olayından bu yana ne kadar oldu?"

"Bir sene oldu Yekta,neden sordun?"

"Bir sene  oldu Giray hâlâ ortalıkta yok ama Şeyma döndü. Bu Giray nerede,neden hâlâ ortalarda yok? Bence bu Giray'ın da ortaya çıkması an meselesi."

"Ağzını hayra aç Yekta gelmesin. Mümkünse yer yarılsın dibine girsin ama gelmesin. Birinden kurtulamadan diğeri gelmesin. Zaten şu an Nisa ile başımızda bela var bir de Giray ile uğraşmak istemiyorum."

"Ne belası Serhat?" 

"Boş ver  Yekta önemli değil." der ve içinden;

"Yekta haklı Giray nerede... Neredesin Giray? Bunca zaman geçti,gerçek Serhat'ın katili olan kız döndü ama bir şey yapmayan ve sadece ona yandaşlık yapan sen neden dönmedin? Hâlâ neredesin Giray? Gerçi dönmeni hiç istemiyorum." diye konuşur. Sonra Yekta'nın omzuna vurup "hadi gidelim" dermiş gibi kafası ile işaret yapar ve sınıfa doğru yürümeye başlarlar. O anda Nisa ile Melike sohbet ederlerken Nisa'nın telefonuna bir mesaj gelir. O mesajda tam olarak şunlar yazmaktadır. 

Kimden : 0542*******

"Nisa ne haber? Büyük ihtimalle numaram sende yoktur o yüzden sana ilk kim olduğumu söyleyeyim,ben Giray. Çok uzun zaman oldu biliyorum,bir sene oldu. Şeyma'nın benden önce döndüğünü duydum. Arıyorum arıyorum açmıyor ama zaten biletimi aldım bugün geliyorum şu an New York'tayım. Geldiğim zaman görüşmek üzere Nisa kendine iyi bak." 

Nisa bu mesajı okurken korkudan ve şaşkınlıktan "Acaba Serhat senin geleceğini öğrendiğinde neler olacak?" diye düşündükten sonra Serhat ve Yekta'nın sınıfa girdiğini görür. O an Serhat telefondaki mesajı görmesin diye Nisa bir anda telefonu stresli bir şekilde cebine koyar.