1. BÖLÜM Yeni Bir Güne Başlamak

76 4 0
                                    

İSTANBUL/ 2025

Güneş, tüm canlılığı, güzelliği ile İstanbul semalarından, bütün varlıkların üzerine süzülmekte, muhteşem azametiyle gezegenimizi selamlamaktaydı. Rüzgar, bir dost elinin saçımızı okşaması gibi Marmara Denizi'nden, şehrin her hücresine dokunmak için ılık ılık esiyordu. Kız Kulesi, her zamanki asaletiyle aşıkların el ele tutuşarak sarmaş dolaş gezinmelerini, yasak buluşmaların karşı konulmaz cazibesini, heyecanını seyrediyor, ama aşk düşmanlarının acımasız pençesine asla bırakmıyor ve gizliyordu. Denizin temiz havasını ciğerlerine çeke çeke sabah koşusuna çıkan insanların yanı sıra, işe yetişmek için hızlı adımlarla feribota yürüyen kalabalıkların telaşı da hoş bir manzara oluşturuyordu. Dalgaların insan ruhunda oluşturduğu huzur veren sesini dinleyerek çay ve simit keyfi yapanlar ile martıların gökyüzünde süzülürken söyledikleri şarkıları dinleyerek el ele rıhtımda yürüyen sevgililerin güzelliğini, mutluluğunu anlatamam.... Çünkü bu duygunun tarifi yok, yaşamak gerekiyor.

Üsküdar Sultantepe mahallesinde, bahçesindeki çiçeklerle ayrı bir güzelliğe sahip olan 5387/10 numaralı iki katlı, pembe müstakil evde tatlı bir telaş vardı:

- Elifff! Haydi kızım çabuk ol! Yoksa geç kalacaksın!

- Tamam anne! Hemen geliyorum.

- Hep öyle diyorsun ama geç kalıyorsun.

- Geldim işte anne!

- Kahvaltın hazır kızım. Afiyetle ye bakalım. Zaman hızla daralıyor ve senin aleyhine işliyor. Bence planlama konusunda benden ders almalısın. Hatta doktoranı yaparken bile sana yardımcı olabilirim.

- Tamam anne...Üfff ya ! Bana çocuk muamelesi yapmaktan vazgeç artık.

- Anlaşıldı kızım tamam, tamam.... Şimdiki gençlere de bir şey demeye gelmiyor yani.

- Bugün Kudüs'e uçuyorsunuz öyle mi? Acaba nasıl bir yer? Çok merak ettim doğrusu! Bol bol fotoğraf ve video çekmeyi de sakın unutma.

- Tabi ki anneciğim. Gezdiğim her ülke ve şehrin fotoğraflarını çekip, hayatım boyunca sürecek büyük bir koleksiyon oluşturmayı düşünüyorum.

- Geç kalıyorum anne hemen çıkmalıyım.

- Kızım iki lokma yemekle yola mı çıkılır? Acele etme! Önce karnını doyur.

- Olmaz anne. Daha havaalanına gideceğim. Ama önce Kadıköy Moda'da arkadaşlarla buluşacağım. Ancak yetişirim. Hadi hoşça kal. İnince ararım.

- Hadi bakalım, Allah'a emanet ol kızım. Sakın arkadaşlarından ayrılma. Bu dünyada senden başka kimsem kalmadı. Sana da bir şey olursa, yalnız başıma bi-çare kalırım bu fani dünyada. Gözüm arkada kalmasın.

Ayşe hanım, şehit olan polis eşinin acısını yüreğine gömerek, tüm yaşama sevincini ve hayata tutunma ümitlerini kızına bağladı. Onun varlığı bu acımasız dünyada kendisine güç veriyor, onunla birlikte hayatın çilelerine göğüs geriyordu.

Marmara Üniversitesi, Arkeoloji bölümü öğrencileri, sosyal sorumluluk projesi kapsamında kardeş okul Selahaddin Eyyübi Üniversitesinin davetlisi olarak üç günlüğüne Kudüs'e gidecekler. Tüm hazırlıkları yapılan 25 kişilik öğrenci grubu, sorumlu hocalarıyla birlikte İstanbul Atatürk Havaalanına geldiler. Milli Eğitim Bakanı Müsteşar yardımcısı ve İstanbul valisi, uğurlamak için havaalanına gelmişlerdi. Ellerinde, Kudüs'teki öğretmen ve öğrencilere verilmek üzere İstanbul'un sembolü Kız Kulesi işlemeli plaket, çiçekler ve hediye kitaplar vardı. Onları, sorumlu öğrencilere teslim ettiler. Müsteşar Yardımcısı Kemal Bey:

Gri GünlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin