"ÇARESİZLİK"

267 113 40
                                    

Herkese merhaba..🙋
Keyifli okumalar..😊

DENİZ KARAHAN..

"Güvenmiştim." sözü beni olduğum yere kilitlemişti. Ne zamandır asansörün önünde öylece bekliyorum, bir fikrim yok.

Gitmişti.

Elbette biliyordum bu sonu. Her şeyin bu kadar güzel olması kötü günleri de çağrıştırıyordu, farkında olmadan.

''Abicim, kendine gel..!'' Sinan'ın sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım. Arkamı dönüp hızlı adımlarla sekreterin önüne geçtim.

''Ne zamandır burada.!'' diye kükrememden sonra, titreyerek karşımda, öylece dikilmesi daha da sinirlenmeme sebep oluyordu. Kendimi kontrol edeceğimi de sanmıyordum..

Kızım avuçlarımın içinden kayıp gitmişti ve ben bir şey yapamamış, öylece, gözlerinde sebep olduğum yaşlara odaklanmıştım.

''Sana söylüyorum Buket! Duymuyor musun..!!''

Bir cevaba ihtiyacım vardı. Neyi, ne kadar duydu bilmeliydim. Elimi hızla sekreter kızın masasına vurup, konuşmasını sağladım. Ne konuşmak ama !

''Ef..efendim.. 10 daki..ka oldu..'' demesiyle, gözlerini kurulayıp devam etti..''Ha..haber ver..ecektim. İs..istemedi..''

Hıçkırıkları, ağzından çıkacak kelimeleri yavaşlatıyordu.. Ve ben daha da geriliyordum.

''Sürpriz yapmak is..istediğini söy..ledi..''

Cümlesini bitirmesiyle, masasının üzerindeki eşyaları yere saçmam saniyelerimi almıştı.

Bir hızla odama yöneldim. Ardımdaki Sinan'ı unutmamak lazım tabii.. Biraz daha orada kalırsam, Buket kesinlikle elimde kalacaktı. Öfkemi dindirmek adına kendimi pencere kenarına attım. Koca şehri izledim bir müddet.. Ellerim, benden bağımsız saçlarımı yolma işlemine çoktan geçmişti. Burnumdan soluduğumun farkındaydım. Patlamaya hazır bir volkandan farkım yoktu şu anda. Tüm sinirim kendime, çaresizliğimeydi..

''Ne duydu Sinan!'' diyerek pencereden başımı çevirdiğimde, Sinan'ın gevşek halleri daha da sinirlenmeme neden oluyordu. Bilerek yaptığı kesindi. Masamın önündeki koltuklara rahat bir şekilde bıraktı kendini..

''Ben sana demiştim..'' dedi, tüm sakinliği ile..

Tabi ki sırıtmasını eksik etmeden. Evet, elli defa demişti..! Ama söyleyemedim işte.! Belki de korktum, onu kaybetmekten..

''Şimdi geçmişi tartışmak istemiyorum Sinan! Ne yapacağım, fikir ver bana..!'' diyerek, pencere kenarından çekilip masama doğru ilerledim.

Sıkıntı içerisinde Sinan'ın karşına geçip oturmamla beraber ellerim çoktan yüzümdeki acıyı gizlemeye başlamıştı bile. Gri tonlarındaki oda, sanki kara bulutları indiriyordu tepeme, bunaltmıştı..!

Öğrenecekti elbette. Sadece böyle öğrenmemeliydi. Bu kadarını hak etmemişti benim kızım. Kim bilir neler kurdu kafasında..

''10 dakikadır buradaysa, sadece evlilik meselesini duymuştur.'' diyen Sinan ile ellerimi yüzümden çekip, ona odaklandım.

Keşke çekmez olaydım diye düşünmedim değil tabi. Adam suratına öyle bir sırıtma kondurmuş ki.. gel beni gebert diye haykırıyordu resmen. Dişlerimi sıkarak olabildiğimce dizginlemeye çalışıyordum kendimi..

''İsim vermediğimizi de düşünürsek..'' demesiyle, derin bir nefes alıp, sırtımı dayadım koltuğa..

Kahretsin! Nasıl açıklamam gerektiğini bilmiyordum.!

SAKLI DENİZWo Geschichten leben. Entdecke jetzt