Bölüm 14

169 9 2
                                    

bir beden

koyu kızıl kanın ,vücüdundan süzüldüğu ve zeminde  kendine yollar bulduğu bir beden

kanlı saćları yüzüne yapısmıs  bir halde karşimdaki duvarda öylece asılıydı.metal zincirlerle yukarı doğru gerilmiş kolları agır bedenini bir şekilde taşiyordu.

iniltileri atılan her cığlıkla daha da artıyordu.

acıdan kasılmiş olan çenesi titriyordu

ama çıglıklar ondan gelmiyordu.

bu kadar tiz , ince bir sesin ondan cıkabilmesine imkan da yoktu.

nefesimi tutmuş halde bir milim daha öne çıktım.

Ahh tanrım...

hayır...

4 strigoi bir kız çocuğunu yere yatırıp çevrelemisler ve sırayla vücüdunun degisik yerlerinden onu defalarca ısırıyorlardı

daha lanet olan şey bunu yavaşa yapmalarıydı

eğlenmeyi acı cektirmek ve öldürmek olarak indirgemiş iğrenç varlıklar arasinda tutsak kalmıs masum bir çoçuk ellerindeki oysa

12 yaşlarında zor gösteren , zavallı küçük bir melek

ısırmalarınin ardından pis ellerini kızın cıplak vücüdunda da dolaştırıyorlardı.

bunu neden yaptıklarını anlamak istemedim bir an...

gerçekden istemedim

taki biri onun üstüne abanana ve kızın aciz kalmış acı çıglıklari içimi tekrar yakana kadar

göz yaşlarımi zor durdurmuştum , ağlamamın kimseye faydası olamayacaktı

ona yardım etmeliydim

buna seyirci kalamazdım

Hayiŕ...

ihtiyaçları olandan daha fazlasıni talep ettikleri için strigoiydi olar

büyük ihtimalle ölecekdim , hayatımda

karşılaştıgım ilk strigoiler karsisinda hem de

Ama ben korkak , bu manzaraya seyirci kalacak bir zalim de degildim.

tam kendimi ortaya atacağim sırada arkamdan kollarımı kavrayan ellerle saşkina döndüm ve dengemi kaybedip sendeledim

bu denge kaybımdan faydalanıp beni 2 metre uzaklıktaki çıkıntılı taş duvara fırlattığinda havaya karışan çıglıklarım bana ait değildi sanki

"senin ne işin var burada ha?  lanet olası dampir!"

yere yapıstiğimda karnima yediğim tekme beni altüst etti

" olman gereken zamanda olmayıp , şimdi ne işin var söyle bana! "

" be be ben neden bahsettigini bilmi... "

kafamı kaldırıp bana koyu ateş gözlerle darius u gördügümde kalakaldım

" Darius?"

o da benim yüzümü gördügünde bana vurmak için kaldiğı kolunu durdurdu ve yere çöktü göz yaşlarıyla ıslanmıs öfkeli gözlerini kapatarak , sanki beni öldürme istediğini tutmaya çalıstı ,

zincirli adamin iniltileri ve kızın cıglıkları arasında onun hıckırıklarını da duyuyordum

derin hüzünlü bir nefes aldı

" defol buradan... "

====================================

yatağimda , acıdan iki büklüm kasılmiş vucudumla uyandıgımda , hızlanmıs nefesimin normale dönmesi için kendime bir kaç dakika verdim.

bir kaç dakika önce gördüklerim aklımi allak bullak etmisti

sanırım simdi evren bana koca bir saka yapmiş olmalıydi ki

odamda uyanıyor ve tüm bunların bir sadece bir rüya olduğuna inanmam bekleniyordu

acaba öyle miydi ?

ahh..

doğrulmaya çalıstım ama karnimdaki keskin acı beni soluksuz bırakmısti

merakla üstümdeki tshirtü kaldırdıgımda karnımda herhangi bir morluk yoktu.

ama olması gerekiyor aren , o gerçekten de bir rüya değilse , o tekmenin sende bir morluk bırakması gerekiyordu...

kıyafetlerimi dikkatle inceledim , benim o mağarada gerçekden bulunduğuma dair en ufak bir leke yoktu

tek kanıtım gördüklerimin ve duyduklarımin olağanüstü gerçekliği ve aldıgım darbelerin acısıydi

fikir alabileceğim , danısabileceğim tek bir insan yokdu..

tabi dariusdan başka...

ona bunu sordugumda bana deli gözüyle bakacagı acıktı

bunu yüzüme bile söylerdi büyük ihtimalle ama kaybedecek neyim vardı ki?

sormasam merakdan ölmeyecek miydim?

saate baktıgimda bir sonraki derse 15 dk vardı

bay sparta bana işkence çektirme hayallerine kavusamayacaktı

ama şuan bir önemi yoktu benim için , dariusu bulmam gerekiyordu , hemde hemen

ne yazıkki onların suanki dersinin ne olduğunu bilmiyordum

ama tahmin ettigim kadarıyla onlar biz dövüs dersi alırken büyüleri üzerinde calisiyorlardı

can sıkıntısından( kaçma girişimlerinde saha araştirmasini da katarsak) akademinin neredeyse her yerine ayak basmıs biri olarak sanırım calistıkları binayı biliyordum,

yurtlarına yakın bir yer olması gerekiyordu.

ama o kısım en çok gardiyanın nöbet tuttuğu yerdi ayrıca.

sıkıntıyla iç geçirdim,

derslerimiz simdi ortak olsaydı bile ki onunla konusabilmem bir mucize olacaktı  , ben onu bulma hayalleri kuruyordum

dersleri ektiğim icin disiplin kuruluna gönderilmedn önce savunma dersine katılmam burada daha mantıklı oluyordu.

dolabımdan kaptıgım dövüs kıyafeylerimi vakit kaybetmeden giyip dampir yurt binasindan ayrıldım

gerçek - rüya karısımi seysi olayiyla yarın ilgilenmek zorundaydim ve bu beni acayip sinir etmisti

neyseki sırada sinirimi bir seylerden atabilecegim bir ders vardı

umarim bu bir seylerin icinde Leo da olurdu...

tabi Amen :p

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 23, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Vampir AkademisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin