"Büsbütün kaybettim bana dokunmayın sakın,bunların düzenine sokayım."
Türkü her ne kadar kulaklıkla şarkı dinlesede,şarkının sesi ta benim kulağıma kadar geliyordu.
Gözlerini duvara diken ve sabahtandı aynı şarkıyı dinleyen Türkü sıkıntılıydı.Ne kadar sorsamda geçiştirmişti.Kulağındaki kulaklığı çıkardım ve tek kaşımı kaldırarak ona bakmaya başladım."Ya söylersin,ya da söylersin!"
"Off.."diğer kulaklığınıda çıkardı ve yerinde doğrulup geriye yaslandı."Ben ilk kez birini kıskandım."
"NE!"
Her kes dönüp bana baktığında,öğretmen bile baktığında özür dileyerek kafamı eğdim.Bir kaç dakika sonra her kes kendi işiyle uğraştığında yeniden Türkü'ye döndüm."Nasıl yani birini kıskandın?Kimi kıskandın?Nerde kıskandın?Neyden kıskandın?"
"Taramalı tüfek gibi konuşmada dinle."
Kafamı heyecanla sallayarak onu onayladım."Baştan anlat."
"Şimdi,buraya yeniden geldiğimizin ilk günü okulda bir kızın üzerine tost yapıştırmıştım.Hiç öyle bakma istemeyerek oldu.Kız resmen üzerime düşmüştü.Pardon uçmuştu.Neyse işte,o günden sonra kızla her karşılaşmamızda birbirimize laf atıyorduk.Beni biliyorsun kızlara söz söylemem lakin, o kız tüm yemini bozuyordu.Bugün nedense onunla arkadaş olmaya çalıştım,yanına gittiğimde bir erkekle konuşuyordu.Ona gülüyordu.İlk defa güldüğünü gördüm.Başka bir erkeğe gülmesini kıskandım.Bilmiyorum.Yani....of kafam çok karışık!"
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.Kaşlarını çatıp sarı saçlarını dağıtması o kadar tatlı geliyordu ki gözüme!
"Kim peki bu kız?"
"Şahikanın yanında bir kız var ya,Miray.İşte o."dedi dudaklarını büzerek.
Gözümün önüne gelen görüntüyle istemeden de olsa güldüm."Allah yardımcın olsun kanka.Ne diyeyim."
Gözlerini kısarak baksada hala gülüyordum.
Kapının tıklatılması ve ardından içeri giren Boranla gözlerimi kırpıştırdım."Hocam,rahatsız ettiğim için özür dilerim.Müdür Dora'yı çağırıyor."
Resim hocamız kafasını salladı."Git bakalım Dora hanım."
Gözlerimi devirerek ayağa kalktım.Kafamda neden müdürün beni çağırışıyla ilgili fikirler belirirken,Ahu'yka göz göze geldim.Kaşlarını çatmış bana bakarken omuz silkerek Boranın yanından geçtim.Kapıyı kapattığında kolunu tuttum."Neden çağırıyormuş?"
Güldü."Aslında çağırmıyor.Sana ihtiyacım vardı.Bu gün nöbetçi olduğum için şanslıyım."
