80. Bölüm - FİNAL

2.2K 37 12
                                    

Ve beklenen final...Umarım beğenirsiniz. ♥ Son paragraf önemli okuyun lütfen...Uzun bir finaldi 1200 kelime ...

KEYİFLİ OKUMALAR...

Hastaneye gelmiştik ve herkes gibi bende telaşlı idim lakin neler olduğunu az-çok anlayabiliyordum.Yine olmuştu.Yine düşük yapmıştım.Aklıma o iğrenç hastalık yalanı geldikçe delirecek gibi oluyordum.İçimden kendim onlara bela okumamak için cebeleşirken kendi sağlığımı boş verip karnımdaki bebeği düşünmeye başladım.Tabii karnımda da bebek varsa...Hala ağrıyordu.Bu nedenle beni ameliyathaneye aldılar.Ben ise o an kendimde değildim neredeyse.Arda'nın birkaç sözü nedensiz kulağımda çınlıyordu.''İyiyleşeceksiniz,sende bebeğimiz de.'' '' İyileşeceksiniz,sende bebeğimiz de... '' '' İyiyleşeceksiniz,sende bebeğimiz de... ''

Üç kez bunları duyduktan sonra artık gözlerim beni uykuya emanet etmişti.Hayallerimin ötesinde bir yerdeydim.Yemyeşil ve bir o kadar ürkütücü bir yerde...Ağaçlar ve diğer zararsız bitkiler,çiçeklerden başka hiçbir canlı yoktu.Sanki bir tek ben vardım.Arkamda soğuk bir el hissiyle arkama baktım fakat kimseyi göremedim.Bedenim ruhuma savaş açmıştı.İçimdeki o kötü hisler tek tek havalanıyordu.Ayaklarım ciddi anlamda yerden kesilmişti.Saçlarım uçarak yüzüme çarpıyor ve gözlerimi kısmama neden oluyordu.Ayaklarım ve başım daha aşağıda fakat belim daha yukarıdaydı.Sanki bir güç beni yükseğe çekiyordu ve bu işi benim canımı acıtmadan yapıyordu.Nasıl olduğunu bilmiyorum ama etrafa yayılan bu güzel koku tanıdık geliyordu.Yeşillikler sanki güzellikleriyle bu kokuyla birleşiyordu...Fakat aniden her yer simsiyah oldu.Sadece siyah...Hiçbir yeşil renk kalmamıştı.Sanki tüm bitkiler siyaha bürünmüştü.Koku ise kendini değiştirip kan kokuyordu.Bu çok iğrenç bir kokuydu.Kan,kan,kan...Sonra yukarı çıkmama rağmen durdum ve görünmeyen bir yerin üstüne oturtuldum.Ben bu nasıl olur diye düşünürken anında karşımda iki bebek belirdi.Daha yüksekteydiler.Bir tanesi kumral diğeri ise Arda gibi esmer idi.Korktum.Bunlar benim düşük yaptığım bebeklerim idi.Ağlamaya başlamıştım.Birden kumral olan yavaş yavaş yere düşmeye başladı.Ben oturduğum yerden kalktım ve yakalamak için koştum.Hala ayaklarım görünmez tabanda idi.Koştum cesurca.Fakat o siyahın derinliklerinde kaybolmuştu.Ağlaya ağlaya gitmişti.Hemen dizlerimin üstüne çöküp ağlamaya başladım.Diğer esmer olan bebek ise galiba bugün düşük yaptığım bebek idi.O ise sanki bir şeyler anlatmaya çalışır gibi suskundu.Saki kanatları varmış gibi uçuyordu.Yanıma geldi ve ağladığım gözyaşlarımı sildi.Ve bir anda elinde beliren kalem ile önümdeki yere bir şeyler yazdı.Sonra o da aşağı bıraktı kendini.Kanadı kırılmış kuş misali...Onu da tutmaya çalıştım.Ama yine olmadı.Tekrar o yazdığı yazının yanında geldim ve yabancı bir dilde yazılı olduğunu gördüm.Bu Arapça idi.Beynim tüm harfleri kazıdım.Sonrasında yemyeşil alan tekrar belirdi ve gözlerim yavaş yavaş açılmaya başladı.Bir odadaydım.Yanımda Arda vardı.Oksijen maskesini çıkardım ve hemen Arda'dan telefonunu istedim.O ise şaşkındı.Hemen çeviriye girdim ve o harfleri yan yana getirip Türkçesine baktım.İki cümleydi bu.Yazan şeye inanamadım.

'' Bizim için üzülme.Evlat edin! ''

Gözlerim dolmuştu.Arda telefonu aldı ve hemen baktı.Her şeyi bir bir ona da anlattım.Şaşırdı ama inandı da...Bende o küçük minnacık elleriyle yazdığı cümleyi doğrulayacaktım.

***

Hilal'den

Kendimi Hilal yerine koymuyor değildim.Küçükken mutluluğunu kıskandığım canım arkadaşım şimdi ikinci bebeğini de kaybetmişti.Ben ise sadece kendime şükrediyordum.Onun yerinde olsaydım ruh sağlığımı kaybederdim.Ama o iyi dayanıyordu.Allah canım Hayat'ıma bir daha hiçbir acı yaşatmasın.Bir an bunu dedikten sonra kendimi garip hissetmiştim.Aldırmadım ve Hayat'ın uyandığını duyunca hemen odaya girdim.

İHANETWhere stories live. Discover now