Bölüm 1

214 21 1
                                    

1.BÖLÜM

Yer yüzüne düştü melek ve kanatları koparıldı....Haresi çıkarıldı ve boynuna bağlandı...O artık saf ve temiz değil...O artık bir insan ama insandan daha farklı...Daha güçlü...

"Bunlardan nefret ediyorum biliyorsun ve sen her seferinde beni peşinde sürüklüyorsun."

Başımı kaldırıp arkadaşıma baktım.

"Sen anca alışverişi ve erkeleri seversin zaten." İnleyerek başını masaya dayadı.

"Rosalinda hadi ama hava çok güzel ve biz senin yüzünden buraya tıkalı kaldık." Başımı kitaptan kaldırmadım.

"Sen git, benim biraz daha araştırma yapmam lazım. Nasılsa yurtta görüşürüz." Heyecanla iç çekti.

"Emin misin?" Başımı kaldırıp ona baktım.

"Sen Belinda,tam bir kokonasın." İnce sarı kaşlarını çattı.

"Bu acıttı." Ona bakıp gülümsedim.

" Hadi git ben iyiyim." Arkadaşım rahat bir nefes aldı ve arkasına bile bakmadan koşarak kütüphaneyi terk etti. Önümdeki kitaptan son notları aldıktan sonra kalktım ve çantamı omzuma attım. Kitabı aldığım bölmeye bırakmaya giderken orada daha fazla bilgi bulabileceğimi biliyordum.Uzun bir yürüyüşten sonra büyük rafa geldim ve uzanarak kitabı yerine koyarken sesleri duydum.

"Soldan üçüncü, zamanı geldi." Başımı çevirip etrafa bakındım. Bu kez gür ama bir o kadar etkileyici başka bir ses duydum. "Bu kez ben hallederim ama biliyorsun bu benim görevim değil." Rafın kenarına geldim ve arka tarafa baktım. Kimse yoktu. Nedense heyecanlandım ve kalbim büyük bir gümbürtüyle hızla atarken soluksuz kaldım.

Rafların olduğu koridoru geçip geniş alana çıktım. Sonra gözüme bu kadar sıcak havada uzun deri mont giymiş iki kişi takıldı. Ben içimde onlarla alay etme dürtüsü duyarken kimsenin onlara dönüp bakmaması bile garipti. İkisi birden bir masada tek başına kitap okuyan bir adamın başında durdular. Kendimden geçmişçesine onlara doğru yürüdüm. Bir şeyler olacağı kesindi. Kulaklarımda annemin sesini duydum.

"Görmemen gereken bir şey görürsen sakın bakma Rosa,ordan uzaklaş..."Ama ne adımlarımı geri çekebildim nede bakışlarımı. Adamlardan biri elini kaldırıp oturan kişinin göğsüne soktu. Çığlık atmamak için elimi ağzıma kapattım. Tüm kütüphane sessizdi. Kimse olanların farkında değildi adeta.Oturan adam acıyla yüzünü buruşturdu ev elini kalbine götürdü. Elini sokan kişi daha derine batırdı ve oturan adamın yüzü seyirdi. Bilinçsizce yardım etmek için adama yürüdüm.Sonra elini sokan adam elini çekti. Yüzü acı ile kasılan kişi elini göğsüne bastırdı ve ardından yere yığıldı.

Onun çıkardığı gürültüyle herkes adamın başına üşüşürken, o iki kişi geri plana geçti. O anda işte o anda annemin sözlerinde ne kadar haklı olduğunu anladım. Yıllarca annemin bir deli olduğunu düşünmüştüm. Aklını kaçırmış çatlak kadın. Âmâ o haklıydı. "Onları görürsen, gördüklerini anlamalarına izin verse Rose..."Bakışlarımı çekemedim. Yerde yatan adamın bedeni sabit kalırken, etrafı bir koşuşturma sardı. Âmâ yerdeki adamın görüntüsü o iki kişinin yanında yerini aldı. Sonra elini göğse sokan adam hızla başını kaldırdı ve göz göze geldik. Âdeta büyülendim. Kıpırdayamadım ve maviye çalan gözlere odaklandım. Kaşlarını çatıp bana bakarken, sırtından çıkan beyaz kanatları gördüm ve yere yığılan adamı alıp açılan kanatlarla sarıp bir saniye içinde kayboldular. Ben adeta olduğum yerde kalırken aklımı koruması için Tanrı'ya dua etmeye başladım. Derin bir nefes aldım. Bu bir rüyaydı evet!Kesinlike bir rüyaydı. Topuklarımın üzerinde kapıdan çıkmak üzere döndüğümde karşımda onu gördüm.

"Merhaba."

Bakışlarımı geniş göğsünden yüzüne çevirirken annemin koyduğu tüm kuralları yıktığımı biliyordum.

KORUYUCUWhere stories live. Discover now