3. Saraya Gidiş

4.1K 417 163
                                    

Sonunda nasıl bir Dünya'ya düştüğümü anlamıştım.

Şuan ki adım; Ah Ro. On yaşımda yani beden sahibi beş yaşından beri dilsiz. Küçükken dağda kaybolmuş ve döndüğünde ne konuşur ne de duyar olmuş. Yemek yemez , su içmez ruh gibi yaşarmış... Sonrasında beni yani Ah Ro'yu odaya kitlemişler. Herkesten saklanan çocuk olmuşum.

Dün gördüğüm kadın beni sürekli şamanlara ve Akkoca denen ağaca götürmüş. Vücudun ele geçirdiğini yıllarca haykırmış. Sonunda onun delirdiği haberi tüm Korus'a yayılmış. Kızı için çokça ağlamış.

Ah Ri tahmin ettiğim gibi öz ablammış. Kendisi ilk doğan çocuk olarak ailenin konumu ve soylu kanı adına kendinden büyük olan ; herkesin korktuğu komutan ve vezir olan Suho ile evliymiş.

Ah Ro'nun Ah Ri dahil dört kız kardeşi ve üç erkek kardeşi varmış. Hepsini anne doğurmuş. Ah Ryo yani dün gördüğüm ikinci ablam oluyormuş.

Yongce ile dört yaşımdan beri sözlüymüşüm ama Yongce'nin tahtan inmesi söz konusu olduğu için ve annenin aklını kaybettiği haberleri yayıldığı için söz iptal edilmiş.

Ah Ri ve Suho sözü tekrar hatırlatan kadar bu odada çürüyormuşum. Evdeki hizmetliler dahil beni seven kimse yok. Benim sahır ve dilsiz olduğuma herkes emin. Ayrıca deli olduğumu düşünen birçok kişi var.

Çıplak ayakla çimenlerde koşup, geceleri evden kaçıyormuş. Sürekli bir şeyler kırıp kendini bahçe göletine atıyormuş. Hizmetlilerden birkaç kişiye şiddet dahi uygulamış. Hatta Minso'nun başında vazo dahi kırmış.

Beden sahibi pek masum biri değilmiş. Kaza öncesi melek gibi sakin biri olduğundan bahsedip duruyorlar. İnsan ayırmadan, zengin ve fakirin sofrasına oturur yaşından büyük davranırmış. Kaza sonrası ise şımarık bir kıza dönüşmüş. Kral ile yani sözlüsü ile her görüşmesinde büyük sorunlar çıkarmış.

Kral sözü atmak istemezken beden sahibinin babası artık dayanamamış ve kızın davranışlarını değil... Kral'ın sağlam olmayan yeri ve karısının akli dengesini öne sürerek on bir yaşında sözü atmış.

Ah Ro'nun babasına gelirsek ... Adı Kim Ah Kun imiş. Kendisi normalde bakanmış ama benim yani Ah Ro'nun durumu yüzünden dağda ibadete gitmiş.

Kendisini suçladığı için doğru düzgün eve bile uğramazmış.

'Anladığım bir diğer şey ise babanın isminin başlangıcı ile isim alman. Tüm kardeşlerin ismi 'Ah' ile başlıyor.'

O gidince tabi aile tüm maddi , manevi değerini kaybetmiş. Kral ile sözün iptali, annenin deli olarak anılması ve Ah Ro' nun dilsiz olması tüm bunlar ailenin düşmesine neden olmuş. Ah Ri'nin fedakarlığı ya da Ah Ro'nun abilerinin kıdemli memur olması bunu düzeltmemiş.

Sonrasında Kral düğün için haber göndermiş. Evliliği duyunca Akkoca denen ağaçtan, bir diğer değişle ise Akçaağaç'tan ciddi ciddi atlamışım.

Ah Ri evlilikten bu kadar umutlu iken neden kendini atmış olabilir ki bu bedenin sahibi diye düşünmekten kafayı yiyecektim ki asıl olayı duydum. Yongce lakabı... Zalim Kral' ın korkusu neden olmuş.

Küçükken sözlü olmaları ve ona yaptığı tüm saygısızlıkların sonucundan korkuyor olmalı...

Ah Ri ve aile bu evliliği desteklese bile Ah Ro istemiyor gibi...

Tüm bunları nasıl öğrendiğim konusuna gelirsek , sağır sanılmam gerçekten işeme yaradı. Saraya gidip Yongce ile tanışmak için olan hazılıklara yardıma gelen hizmetçiler her şeyi aralarında konuşurken duydum ve şunu söylemeliyim hizmetlilerin tüm bu dedikodu alt yapısı aynı CIA gibi...

King of the End | Sehun ✓Where stories live. Discover now