Years (Larry Stylinson)

CHAPTER 4

Louis sallana sallana sınıftan içeri girdiğinde bütün gözler onun üzerindeydi,çoğu erkek ona kıskançlıkla bakarken kızlar büyük bir hayranlıkla bakışlarını daha da derinleştiriyorlardı.Harry sınıftaki her bir kızı öldürme isteğini bastırıp Louis'in yanına oturmasını keyifle izledi.Yine geç kalmıştı ama olsun sonuçta gelmişti.

"Özür dilerim Harry annem söyledi bu sabah yine bir saat kadar beklemişsin sanırım"

"Seni bir saat değil ömrümün sonuna kadar bile beklerim Louis"Harry kendi iç sesine karşı kıkırdayıp başını Louis'in omzuna koydu,kesin yine online oyunların birine kendini kaptırıp geç yatmıştı.Louis onun kıkırdamasına karşı yamukça sırıtırken göz göze geldiği bir kıza göz kırptı.Kız şaşkınlıkla arkadaşlarına dönüp büyük el hareketleriyle olayı anlatırken kendinden geçmiş gibi görünüyordu.

Harry sinirle Louis'in karnına yumruk atıp ondan uzaklaştı."Şunu yapmak zorunda mısın!?"Louis onun kolundan tutup daha da uzaklaşmasına engel oldu ve canını yakmasını umursamadan sıktı.Harry tıslarken Louis eğilip kızgın bir şekilde fısıldadı."Ne demiştik Harold,zevk alma dışında ileriye gitmek yok,o yüzden şu saçmalıklarına bir son ver,bana aşıkmışsın gibi davranma!"

"Zaten öyleyim salak,yıllar geçmesine rağmen kopamıyorum senden!Her gün daha da arzulayıp daha fazlasını istiyorum,ben senin bedenini değil kalbini istiyorum Louis!"Harry Louis'ten özür diledikten sonra kalkıp sınıftan dışarı çıktı ve nefessiz kalana kadar koştu,insanlara çarptığında herkes ona dönüp ters ters bakıp laf atıyordu ama hiçbirini umursamadı.

Onların hiçbiri Louis değildi çünkü.

Okulun kullanılmayan sınıflarından birine girdiğinde sıraları,sandalyeleri devirmeye başladı,sinirden ve hayal kırıklığından dolayı çığlıklarını serbest bıraktığında gömleği çoktan su gibi terden dolayı üstüne yapışmıştı.Sanki üstündekilerle olduğu gibi bir denize atlamış gibiydi.O daha on dördünü bitirmek üzere olan bir gençti ama ruhu bir seksen yaşındaki bedene aitti sanki,çökmüş,yorulmuş ve yıpranmıştı.Bitkinliğin zirvesinde yaşıyordu.

Eğer ileride bir gün Louis ile çok mutlu olacaksa şuan da mutsuzluğun pençelerini derisini zedelemesine izin veriyordu.Güzel günlere ulaşmak için kötü günlere katlanmak gerekir sonuçta.Harry belkide şuan en kötülerine katlanıyordu.

Kapının açılma sesini duyduğunda kafasını kaldırıp bakmadı bile,biliyordu o olduğunu,artık bu bir rutin haline gelmişti çünkü onlar için.Harry'nin her bir kıskançlık krizinden sonra Louis ona kızıyor Harry kendini buraya kapatıp çığlıklarını salıyor ardından Louis gelip onu bildiği yöntemle sakinleştiriyordu.

Ensesinden kavrandığında sinirle yumduğu gözlerini rahatlıkla araladı,rahatlaması için sadece ve sadece Louis'e ihtiyacı vardı."Kendini bu kadar hırpalama Harry"Onun için söylemesi kolaydı tabi,peki yaşayan için bu adsız ilişki onda nasıl zorluklar barındırıyordu?Louis hiçbir şey bilmiyordu,bildiği tek şey zevk alma,çıldırtan inlemeler ve birbirine karışan tükürüklerdi.Harry Louis'in tek bir bakışıyla bile boşalacak seviyeye gelmişti.Yanıyordu onun her bir bakışında,kül oluyordu her bir dokunuşunda.

Louis yeşil gözlü oğlanı çok fena etkisi altına almıştı.

"İstiyorum Louis"Louis kendi gömleğinden bir çırpıda kurtulup kemerine yönelmişti ki Harry onu durdurup kendisi yapmak istedi,Louis'in kendisine dokunan elleri bile onun kıskanması için bir sebepti.Harry kemeri ve düğmeyi açıp boxerı aşağı indirdi ve Louis'in gözlerinin içine bakarken penisini ağzına aldı.Harry'nin mutluluktan gözleri parlarken Louis'in gözleri ise zevkten dolayı kapanmıştı.

Bu Louis'e yetmiyordu,daha fazlasını istiyordu,daha çok,daha derine.Ellerini sert ve duygusuz bir şekilde Harry'nin saçlarına doladı ve kendisine daha çok bastırdı,Harry'nin yanakları içine göçüp öğürürken Louis onun ağzını becermeye devam etti.Harry'nin gözlerinden yaşlar akarken Louis ardı ardına inleyip kendini daha çok itiyordu.

Harry yine de bir umut Louis gözlerini açar da bana bakar diye düşündüğü için bakışlarını onun göz kapaklarından ayırmıyordu.Louis titreyerek ve sarsılarak bütün sıvısını onun ağzının içine bıraktığında en sonunda gözlerini açabilmiş ve Harry'le göz göze gelmişti.Gözlerinde biriken yaşları silip saçlarına doladığı ellerinden destek alarak onu kaldırdı.Louis daha yeni yeni kendine geliyordu,ne kadar kaba davrandığını şimdi fark etmişti.

Harry Louis'ten bir öpücük beklerken Louis baş parmağıyla onun elmacık kemiğini okşamıştı."Yine kendimi kaybettim,özür dilerim"Harry gülümseyip onun boynunu ardından daha da eğilerek göğsünü öptü."İyiyim ben"Louis aslında onun iyi olmadığını hissetse de yine de üstelemeyip yerde duran gömleğine uzanıp giymeye başladı.Harry onun düğmelerini kapatmasına yardım ettikten sonra saçlarını yana yatırışını izledi.Erkeği yine çok yakışıklıydı.

Onun erkeği....

Sevgilisi....

Hayat arkadaşı....

Sırdaşı....

İlk ve tek aşkı....

Louis'in ise sadece dostu.

Beraber bahçeye çıktıklarında herkesin dışarıda olduğunu gördüğünde Harry'nin yüzü asılmıştı,Louis'i fark ettiklerinde hepsi başına üşüştü."Hey nerelerdesin ya aradık o kadar bulamadık,saklambaç oynamaya var mısınız?"

Jeffrey hemen ortaya atıldı."Ah Harry ve Louis'in olduğu bir saklambaçta oynamam,Louis sobelendiğinde Harry hep onu kurtarıyor!"Harry elini yumruk yapıp sıkarken diğer herkes koca bir kahkaha attı.Louis ayağının altında duran futbol topunu alıp havaya kaldırdı."O zaman maça var mısınız?"Herkes çığlık atıp onaylarken Harry banklardan birine oturup onları izlemeye başladı,Louis onlara beklemelerini söyleyip Harry'nin yanına gitti.Harry Louis'in oynamaktan vazgeçip onunla vakit geçireceğini düşünürken Louis kolundaki saati çıkarıp ona verdi ve arkadaşlarının yanına geri koştu.

Maç başlayıp uzun bir süre geçmesine rağmen Harry hala gözleri dolu dolu Louis'in oradan oraya koşuşturmasını izliyordu.Jeffrey'den gelen darbeyle Louis yere yığıldığında herkesten önce Harry ayaklanıp onun yanına koştu.

"Louis!"

"Louis hadi kalk ya bir şeyin yok numara yapma,sana iki saattir pas atman için bağırıyorum,kusura bakma ama çok bencilsin dostum!"Louis acı içinde inleyip karnını tutarken Harry hayatında hiç yapmadığı ama ilk defa Louis için yapacağı şey için kendini hazırladı.

Jeffrey'in suratına yumruğunu indirdiğinde herkes donup kalmıştı.