Years (Larry Stylinson)

CHAPTER 8

Büyük servis tabağını makineye yerleştirirken sinirle soludu Harry,madem bulaşıkları dizmekten bir halt anlamıyordu o zaman hiç el sürmeseydi."Bıktım senden Zayn!"

"Kendi kendine benim arkamdan mı konuşuyorsun?"Harry elinde tuttuğu bardağı kıracak kadar sıkarken ona döndü."Bak sana sadece Louis için katlanıyorum,sakın canımı sıkma yoksa..."Kapının kapanma sesini duyduğunda lafını yarıda kesip Louis'in içeri gelecek anı bekledi,moralinin yerine gelmesi için onu görmesi yeterliydi.

"Hey selam çocuklar,birbirinizi hala öldürmediğinize göre bugün iyi bir gündü ha?"Harry gözlerini devirip bardağı bulaşık makinesine yerleştirdi,Zayn'e gerçekten de bir saniye bile tahammül edemiyordu ama şöyle de bir gerçek vardı ki Louis için kendisini buna zorluyordu.Eğer Zayn bu eve gelirse gideceğini söylemişti ama Louis'ten gitmek söylediği gibi kolay değildi.Sadece tek bir geceyi eski evinde geçirdiğinde bile kalbine sancılar girmişti.

Arkadan iki el beline dolandığında yavaş yavaş sakinleşmeye başlamıştı Harry,Louis kulağının arkasını öpüp gecesinin nasıl geçtiğini sordu.Mutfakta en sonunda yalnız kalabildikleri için derin bir nefes vermişti."Ne yazık ki gecem berbat geçiyor Louis,o gerçekten çok dağınık,sürekli arkasını topluyorum!"

"Bu durumda benden de şikayetçi olmuş olursun,çünkü bende dağınığım"Gerçekten de Louis Harry'nin gözünde Zayn'le ikisinin eşit mi olduğunu düşünmüştü?

"Senden asla şikayetçi olmam Louis,ne olursa olsun"

"Tamam canım sakin ol,ben onunla konuşurum daha dikkatli olur"

"Bence de dikkatli olsun yoksa en sonunda def olup gideceğim"Tabiki de bunu asla yapmazdı,daha doğrusu yapamazdı.

Louis şakacıktan kapıyı gösterdi."Hadi git o zaman"Harry onun oyununu devam ettirmeye karar verdi."Peki gideyim de o zaman pislik içinde yaşayın!"Louis dayanamayıp kahkaha attığında Harry'nin de gülmekten kıpkırmızı kesilmesine sebep olmuştu.Harry gülmesini durdurup hala kahkaha atmaya devam eden Louis'i izledi bir süre,kahkaha attığında çıkardığı o sesleri hiçbir şeye değiştirmezdi.Yağmurdan sonraki toprak kokusu kadar huzur vericiydi.

Louis kafasına bir top darbesi aldığında acıyla tıslayarak elini başının üstüne götürdü,Harry Zayn'in omzuna sertçe vurduktan sonra Louis'i kontrol etmek için yanına ilerledi."Baksanıza can sıkıntısından depoyu karıştırırken bunu buldum,gerçi topta baya kirliymiş,ne çok oynamışsınız siz bununla!"

Louis karnına yediği topla oyun dışı olup kenara geçerken somurttu ve ortada hala mücadele eden arkadaşlarını izlemeye başladı,Harry atılan her bir topta can alabilmek için ellerini açıyor sırf Louis'i tekrar geri alabilmek için vurulmamak için iyi bir çaba harcıyordu.

Jeffrey'in attığı topu yakaladığında gülümsedi ve bağırdı."Louis'i alıyorum!"Louis büyük adımlarla zıplayıp Harry'nin yanında yerini aldığında Jeffrey takım arkadaşını dürtüp onları işaret etti."Siz ikiniz yakar topta aynı takımda olmamalısınız,Harry ne zaman can alsa sürekli Louis'i alıyor,diğer kenarda bekleyenler ne yapsın!?"

Louis şımarıkça kollarını önünde birleştirdi."Eee herkesin bir Harry'si yok tabi!"

Harry Zayn'in elindeki topu çekip sahiplenir gibi sıkıca tuttu."İnsanların özelini karıştırmaya hakkın yok!"

"Ne yani bu çamura bulanmış top ne kadar özel olabilir ki?"

"Anlatsam da anlamayacaksın o yüzden sadece kapa çeneni!"Louis ikisinin arasına girip birbirlerinden uzaklaştırdı."Tartışma sırasında birbirinize bu kadar yakın olmayın,sonra dayanamayıp yumruk atarsınız,kendimden biliyorum!"Zayn sadece Louis'in duyabileceği bir küfür savurup mutfaktan çıktı ve bir kaç dakika sonra sert bir kapı çarpma sesi duyuldu.

Yaşanan ufak çaplı gerginliğin üstünden iki saat kadar geçmişti ve Louis bilgisayarın önünde ruhunu teslim etmek üzereydi,kahvesinden küçük bir yudum alıp dudaklarının kenarını ıslattıktan sonra gözlerini ovuşturdu.Omuzlarında yumuşak bir dokunuş hissettiğinde hafif kafasını kaldırdı."Neden hala uyumadın?"

"Bu proje ödevini yetiştirmem gerekiyor Harry,yarın teslim için son gün"

"Kendini yorman hoşuma gitmiyor"Louis onun elini öpüp güven verici bir gülümseme yolladı."Söz veriyorum işim biter bitmez yatacağım"

"İstediğin bir şey varsa getirebilirim"

"İstediğim tek şey güzel bir uyku ama şimdilik imkansız görünüyor"Harry onun yanağını öpüp kendine çay yapmak için mutfağa adımladı,bu onun iyi geceler deme şekliydi.

Louis camdan vuran güneş ışıklarıyla gözünü açtığında yorganı daha çok çekmek için hamle yapmıştı ki hatırladığı şeyle hızla yataktan fırladı."Hayır hayır,sikeyim!"Esnemeye başlarken bilgisayarın açılmasını sabırsızlıkla bekledi.Harry seslere uyanıp içeri geldiğinde Louis'in telaşlı hali karşısında sırıtmadan duramadı.Ne yaptığını henüz bilmiyordu tabi.

"Ah günaydın Harry,uyandırdığım için kusura bakma ama dün gece uzanmak için gittiğim yatakta uyuyakalmışım ödev yalan oldu resmen!"

Kaydettiği taslağı açıp tekerlikli sandalyeye yerleştiğinde ödevin eksiksiz bir şekilde tamamlandığını fark ettiğinde ağzından bir 'ha'kaçtı."Ama nasıl olur?"Ödevi tamamlaması için bütün gece arayıpta bulamadığı bilgiler bile eklenmişti slayta."B-ben bunu tamamlamamıştım"

Harry sahte bir şekilde öksürüp onun karşısına geçti."Hmm o zaman seni tüm uykusundan vazgeçecek kadar önemseyen biri bunu tamamlamış olmalı?"Louis Harry'nin neyden bahsettiğini anladığında ağzını 'o'şeklinde kocaman açtı."Aman Tanrım,y-yani sen?"Harry yeni uyanmanın verdiği etkiden dolayı şişen dudaklarını ısırıp parlayan gözleriyle ona bakarken Louis sevinç çığlıkları atıp yerinden kalktı ve onu kollarının arasına çekti.

"Seni seviyorum,seni çok seviyorum Harry!"Harry gözlerinden akan yaşlarla beraber gözlerini yumarken huzurla fısıldadı."Bende seni seviyorum,çok seviyorum Louis"Louis geri çekilip alt dudağında baş parmağını gezdirdi,sahi ne kadar olmuştu onun tadını hissetmeyeli?İtiraf edecek olmasa da içten içe çok özlemişti.Oda Harry gibi gözlerini yumup ona eğildiğinde duyduğu zil sesiyle hareketsiz kaldı.

"Ben bakarım!"Zayn'in bağırışını daha yeni duymuştu ki odada duyulan sert adımlar ve sinirli homurdanmalarla gözlerini açıp oraya döndü.Harry bu anın bozulduğuna mı üzülse yoksa gördüğü kişi karşısında şaşırsa mı bilemedi.Elinde bavuluyla kendisine hırçın bakışlar atan kuzenine baktı.

"Liam?"