CHAPTER 16

3.4K 236 501
                                    

Harry haberi duyar duymaz annesinin kolları arasından çıkıp dışarıda yağmur yağmasına rağmen üstüne hiçbir şey almayıp Louis'in evine doğru koşturmaya başlamıştı,minik kalbi öyle heyecanla ve korkuyla atıyordu ki her an durabilme ihtimali vardı.Harry istese de sakin kalamazdı ki böyle bir durumda,söz konusu eğer dünyanın en şımarık ama bir o kadar da tatlı insanı Louis Tomlinson ise Harry asla sakin kalamazdı.

Kapının önüne gelir gelmez zil olduğunu bile unutup yumruk yaptığı minik elleriyle onun adını bağırıp kapıya vurmaya başladı."Loueh,açın kapıyı!"Kapı açılır açılmaz Harry kapıyı açan kişinin kim olduğuna bile bakmadan Louis'in odasına doğru akıttığını farkında olmadığı göz yaşlarıyla beraber ilerledi.

Odadan içeri girer girmez yatağının içinde kıvrılmış çizgi film izleyen Louis'in üstüne atlayıp nefes almasını engelleyecek kadar sımsıkı sarıldı ona,saçlarına doğru derin nefeslerini bırakırken sırtında ellerini dolaştırdı."İyisin Loueh,iyisin öyle değil mi!?"

"H-Harreh nefes alamıyorum,çekil lütfen!"Harry sızlanarak geri çekildikten sonra hayran olduğu yüz hatlarını inceledi,her biri o kadar değerliydi ki."S-sen nereden öğrendin bisikletten düşüp bayıldığımı?"Harry olayın hatırlatılmasıyla tekrar panikledi ama Louis'in şuan karşısında dimdik durduğunu fark edince paniği hemen geçti."Annen annemle telefonda konuşurken duydum,çok korktum L-Louis....beni bırakıp gittin sandım!"

Louis elini onun omzuna atıp gülümsedi."Hey sakin olsana biraz,annem bile bu kadar telaş yapmadı!"Harry abarttığının farkında olsa da kendine hakim olamıyordu,sürekli aklında onu kaybetme düşüncesi geçiyor ve bu onun nefesinin tıkanmasına sebep oluyordu.Louis onun göz yaşlarını silerken Harry serçe parmağını ona uzattı."Bana söz ver Louis,benden önce ölmeyeceksin"Louis kıkırdayıp saçma bulduğu ama sırf Harry istiyor diye bu saçma şeyi devam ettirdi ve serçe parmağını onunkiyle birleştirdi.

"Söz"


"Benim yüzümden,benim yüzümden,benim yüzümden,benim yüzümden!!!"Harry tekrarlamaktan bıkmadığı cümleyi sıralamaya devam ederken annesi onun ıslak yanaklarını öpüp sarıldı."Bebeğim ağlama artık,bak göreceksin o çok iyi olacak"Harry o ameliyat masasında şuan kendisinin olması için her şeyini verebilirdi ama her şeyide Louis'ti zaten,gülümsemesinin içinde bir parça Louis,göz yaşlarının içinde bir parça Louis,yaptığı hareketlerde,söylediği sözlerde hep bir parça Louis vardı.

Şimdi her şeyi diye benimsediği çocuk içeride canını masaya yatırmışken vicdanı onu hiç rahat bırakmıyordu,Louis'i hiç kaybetmek istemezken asıl şimdi kaybetmenin eşiğine gelmişti.Şuan ameliyathanenin önünde bekleyen kişilerden kendini en çok üzen de paralayan da Harry'di şüphesiz,bir umuda,bir ışığa ihtiyacı vardı sadece Louis'ine kavuşabileceğine dair.

Annesi onun ağlamaktan şişmiş göz altlarını okşarken kulağına fısıldadı."Çok seviyorsun onu değil mi?"Harry annesine ilk defa bu kadar savunmasız bakıyordu,bakıma muhtaç bir bebek gibiydi,annesinin anladığını biliyordu ama bundan utanıp kaçmıyordu.Aşkından ya da beslediği duygulardan zerre kadar korkmuyordu.Değil annesi bütün dünya öğrense bile umurunda olmazdı,Louis gözlerini açıp onun gözlerinin içine bakıp tekrar hayat bulsun yeter ki hiçbir şey umurunda olmazdı o zaman.

"Çok sevmiyorum anne,deliler gibi aşığım.Onsuz nefes alamıyorum"Bir anne evladı için ne kadar üzülebilirse Anne'de o kadar üzüldü işte,bir çözümü olduğunu bilseydi eğer bir saniye bile durmaz oğlunun acısını dindirirdi.Henüz tıp aşk acısını geçirecek kadar ilerlememişti malesef ve bu belkide hiç olmayacak bir şeydi.

Years (Larry Stylinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin