Bölüm 30

29.6K 1.4K 272
                                    


30.BÖLÜM

Mutluydum. Hatta çok mutluydum. Hayatımda ilk defa daha umutluydum. Poyraz'ı affetmiş miydim?

Bundan çok emin değildim. Dedim ya o benim için temel ihtiyaç gibiydi. Bu yüzden tam olarak ona karşı hislerimin ne kadar esnek olduğunu bilmiyordum. Nereye kadar kızabilirdim? Nereye kadar sevebilirdim? Benim için bu sorular yoktu. Biri insan ölene kadar uykuya ihtiyaç duyuyorsa ben de ölene kadar onu sevecektim muhtemelen. Bilmiyorum. Ya da bir yerlerde bir kırılma noktası olmalıydı.

O kadar mutluydum ki şu an kalbim ağzımda atıyordu adeta. Bunun bir tarifi yok. Ama peki neden bu kadar huzursuzdum. Nasıl bu kadar mutluyken bizi alkışlayan Orkun için kendimi suçlu hissediyordum. Üstelik ondan etkilenen bendim. Ona karşı hiç bir borcum yoktu. Ona söz vermemiştim. Ona ümit vermemiştim. Ama neden bu kadar kötü hissediyordum kendimi.

Onun umurunda bile değildir muhtemelen. Hatta benim için mutlu bile olmuştur. Peki ben neden bu kadar mutsuz hissediyordum kendimi. Sahneden inerken Poyraz bana göz kırptı. Ben de gülümsedim. O masaya doğru ilerlerken ben durdum bir süre. Öncelikle Orkun'u bu işe ben ikna ettim ama onu yolda ben bıraktım. Bu yüzden huzursuzluğum çok daha fazlaydı. Ama elbette asıl nedenin bu olmadığının da bilincindeydim.

Ben durunca Poyraz kaşlarını sorar gibi çatıp bana baktı.

"Sen git Poyraz. Benim verdiğim bir söz var." Dedim Orkun'a bakarken.

Memnuniyetsiz bir şekilde homurdansa da başıyla onayladı.

"Geç kalma." Dediğinde başımla onayladım.

O masaya giderken Orkun'a bakıp lavabonun oraya gittim. Arkamdan gelmesini istediğimi anladığını umuyordum çünkü babam oradayken konuşmam demek bir şişe hapı yutmam demekti.

Lavabonun önünde çok beklemeden Orkun geldi. Yine gülümsüyordu ve bu beni yine huzursuz ediyordu. Çok kararsız olduğumun farkındayım ama bu anlatabileceğim bir şey değil. Asıl istediğim kişiyi biliyorum. Poyraz'ı gerçekten canımdan çok seviyordum ama Orkun hep daha farklıydı.

Poyraz'la mutlu olup olmayacağımı bilmiyordum. Ama onunla mutsuz olsam da onu seviyordum. Orkun'la ise mutlu olacağımız kesindi. Benim ki mutlu olma şansımı bir çırpıda silememekti.

Tekrar söylüyorum bu sadece benim kendi hislerim. Orkun için arkadaştan öteye gidemeyeceğimizin farkındayım.

"Harikaydınız. Zaten ilk sesini Poyraz'la söylediğinizde duymuştum. Onunla söylerken sesin olduğundan daha güzel oluyor."

Gülümsedim. Kötü hissetmemeliydim. Nasıl olsa bu düşünceler sadece benim için vardı. En başından Poyraz'ı sevdiğimi biliyordu. Ve bana karşı bir şey hissetmesi için bir neden yok.

Peki o zaman neden bana 'Beni iyice tanıdıktan sonra sana gerçekleri anlatacaktım. Seni kaybetmek istemiyorum.' Demişti.

Arkadaş olarak da kaybetmek istemeyebilir. Umutlanma Yağmur! Ayrıca niye umutlanıyorum. Artık Poyraz'la-

Sahi şu an Poyraz'la biz şey miydik?

Galiba öyleydik.

"Ama sana karşı çok mahcubum." Dedim gerçekten mahcup bir ifadeyle.

Yine yakışıklı bir gülümseme belirdi yüzünde.

"Olmalısın da."

"Sözüm söz. Fotoğraflar gösterilirken seninle şarkı söyleyeceğim."

"Bugün fazla özen gösterdim yakışıklı olmak için. Poyraz bozmasın!" dedi sahte bir tedirginlikle.

Bu defa daha geniş ve rahat bir gülüş belirdi dudaklarımda.

KÜP ŞEKER(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin