Bölüm 1 *Gidişler*

4.9K 326 242
                                    

"Akşamleyin pencereni açık bırakmayı unutma"
Mete'nin dediği şeye başımı sallayıp eve girdim.

Bugün günlerden Cuma'ydı. Nam-ı diğer film cuması. Her cuma akşamı klasikleşmiş bir film seçer ve onun hakkında saatlerce konuşurduk.
Daha doğrusu film dışında her şey.

Hiç onun evinde sürdürmezdik bu geleneği. Çünkü ailesinin bunu bir şekilde bozacağını bilirdik. Onlar bozmasa bile bir şekilde bozulurdu. Asıl sorun evin atmosferindeydi. Lanetli gibi bir şeydi.

Odama girdikten sonra izleyeceğimiz filmi ve diğer şeyleri ayarladıktan sonra o gelene kadar kitap okumaya karar verdim.

Pencereden ses geldiğinde okuduğum kitabın ayracını kaldığım yere koyarak yerimden doğruldum.

"Ee? Bugün ne var?" Dedi pencereden hemen girdikten sonra.

"Animasyon tarzı bir şeyler izleriz diye düşünmüştüm. Spirited Away'i aldım geçen gün DVD'ciden."

Evet. İnternet varken DVD'den izlerdik.
Böylece hem onun için daha hatrı sayılır olurdu.
Hem de benim koleksiyonuma yeni bir DVD eklenirdi.

"Olur, bana uyar."

DVD'yi yerine koyup filmi başlattım.
Filmi iki kez içecekleri yenilemek dışında hiç durdurmadan izlemiş ve sonuna gelmiştik.

"Film baya güzeldi ha?" Dediğine katılıp başımı salladım.
Konuşabilirdim ama ağzıma son kalan patlamış mısırları doldurmakla meşguldüm.

Ağzını açıp geri kapıyor sonra yine açıp bir şey söyleyecek gibi oluyor ama bir şey söylemiyordu.

Ağzımdaki mısırların hepsini bitirip "Direkt söyle istersen ne söyleyeceksen, daha acısız olur ha?" Diyip onun sevebileceğini düşündüğüm bir şekilde tebessüm ettim.

"Babamın iş durumunu biliyorsun?" Dediğine kafamı salladım.

"Yurt dışında bir yerde açık varmış ve babamlarda buna pozitif bakıyor açıkçası. Hem benim de liseyi orada okumamın geleceğim için daha iyi olacağını düşünüyorlar." Özür diler gibi bakıyordu.

"Gidiyorsun yani?" Umursamıyormuşçasına söylediğim şeyler en çok benim canımı yakmıştı.

"Kesin değil ama öyle gözüküyor. Bu hafta sonu kesinleşecek. Kesinleştiği gibi gitmek istiyor bizimkiler." Hâlâ üzgünüm dercesine bakıyordu.

Bundan nefret ediyordum.

"Ya okul ne olacak?" Diye sordum.

"Sınavlar bitti zaten. Okulun kapanmasına da iki hafta kaldı. Kalan haftalar için rapor almayı düşünüyorlar." Dediğine anladım dercesine başımı salladım.

Onun için her şeyin en iyisini istiyordum. O benim arkadaşımdı. Tek arkadaşım. O da benim için aynısını isterdi.
Bencillik yapıp, saçma sapan kaprislere girmeyerek gitmesine izin verecektim şimdilik.

Zaten benim iznimi isteyen falan da yoktu.

"Tatillerde gelirsin değil mi?" Diye sordum.

"Tabiki de geleceğim. Seni asla tamamen bırakmam." Dedi. "Hem bu yaz senin de telefonun olacak. Sık sık konuşup mesajlaşabiliriz."

Saatine bakıp hemen ayaklandı. Gecikmiş olmalıydı.

Pencereden inmeden hemen önce "Benden asla kurtulamazsın Fidel" diyip gülümsedi.

'Kurtulmak isteyen de yok zaten' diye geçirdim içimden.

-

Böyle klasikleşmiş romance'lere bayılıyorum. Klişeden çok klasik ve şirin geliyorlar ve kitabı şimdilik böyle ilerletmeyi düşünüyorum.

Umarım sıkılmazsınız,

Xoxo Esther.

Fidel//Düzenleniyor...Where stories live. Discover now