Bölüm 9 *İlk Arkadaşlık*

2.5K 216 259
                                    

Bir text kitabına göre uzun bir bölüm oldu. Yazım yanlışı var mı yok mu diye kontrol etmeye zaman bulamadım, gördüğünüz yerde düzeltirseniz sevinirim.
Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar.

Xoxo Est.



"Dün yaptığın fazla kabaydı, hiç onaylamıyorum cık cık cık."

Okul dolabını kapattığımda dibimde konuşan Onur'u görünce iki adım geriye gittim.

"Neyden bahsediyorsun?" Dedim anlamayarak.

Gözlerini kıstı. "Bakkalın çırağı Kamil desem, hani sana yanık olan?"

Dediğiyle birlikte gözlerim büyüdü. Koluna geçirdim bir tane. "O sen miydin? Neden direkt kim olduğunu söylemedin?" Diyerek kızdım.

Kahkaha atıp elimde yığınla duran kitaplardan birkaçını kendine alıp "Fena mı? Eğlendik az biraz." Dedi.

Okul koridorundan sınıfa geçerken de söylenmeyi ihmal etmiyordu. "Eşek ölüsü mü kızım bunlar? Neden bu kadar kaynak alma gereği duydun ki? Hem de sadece edebiyattan."

Dediğini düzelttim. "Orda sadece edebiyat değil, dil bilgisi kitapları da var."

"Yine de çok." Dedi.

Sınıfa girmeden önce kısık sesle mırıldandı. "Harbi ineksin ha."

"Heyy! Dediğini duydum." Dedim, kızıp elindeki kitapları almaya yeltenerek.

"Çünkü duymanı istedim." Diyip yanağımdan makas aldıktan sonra sırasına geçti.

O da neydi şimdi? Iyy.

Ders zili çalınca Seçil Hoca sınıfa girdi.

"Herkesin dönem ödevi yapacağı kişiyle oturmasını istiyorum." Dedi Seçil Hoca, yerine otururken.

Onur kendi sırasından ayrılıp dibimde bitti. "Kaykıl kız kenara" diyip kıçının kenarıyla beni sıranın diğer ucuna ittirdi.

Sıraya oturduğu gibi sınıftaki gıybet grubundan uğuldamalar gelmişti. Pardon, vızıltılar.

Mallar.

"Konuyu biliyor musun?" Dedim yüzümü ona dönüp.

"Skeç yazıp, onu oynayacağız?" dedi sorarcasına.

"Aynen" dedim. "Ama ben yazacağım sen oynayacaksın."

"Niyeymiş o?" Dedi.

"Çünkü sen bir bok yazamazsın da ondan" dedim, önüme bir kağıt çekerken.

"Yoo, skeç alt tarafı. Tragedya yazmıyoruz ya" diyip önüme aldığım kağıdı kendi önüne çekti.

"İyi, nasıl istersen" diyip kağıda bir taslak oluşturmasını bekledim.

Dersin yarısına geldiğimizde hâlâ elleri başında, düşünüyormuş gibi yaparak kağıda mal gibi bakıyordu.

"Off, hadisene artık ders bitti." Dedim işaret parmağımla bileğimdeki saati göstererek.

"Azcık sabret kızım be, bir skeç kolay yazılmıyor o kadar." Dedi başını kağıttan kaldırmadan.

Zarf dosyamdan A4 çıkarıp önüme aldıktan sonra skeçle ilgili taslak çıkartıp Onur'un önüne itekledim.

Sonunda başını kaldırıp bir saniye kadar bana baktıktan sonra ona iteklediğim kağıdı önüne alıp okumaya başladı.

"Ne yani? Bu kadar mı? İğrenç yazmışsın. Al tekrar yaz" diyip kağıdı geri önüme koydu.

Fidel//Düzenleniyor...Donde viven las historias. Descúbrelo ahora